Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Dip sirtisi
#11
arkadaşlar teşekürler hepinize böyle sorulara böyle güzel cevaplar geliyor bizde bilmediklerimizi öğreniyor faydalanıyoruz yorum yapanlar cevap yazanlar sagolun bilgi paylaşıldıkça güzeldir
Bul
Cevapla
#12
Daha önce bir web sitesinin forum bölümünde gördüğüm bu yazıyıkendime göre düzenleyip bilgisayarıma kaydetmiştim umarım faydası olur

AÇIK DENİZDE SIRTI TEKNİKLERİ


Su üstünde hareket halindeki bir teknenin arkasından bırakılan seğirtme (Marmara’da) veya sırtı (Ege ve Akdeniz’de) olarak adlandırılan takım düzeneğinin av mahali üzerinde sürütülerek gezdirilmesi esasına dayanır. Doğal veya yapay yemli olarak iki türlü yapılır. Benim burada anlatacağım yırtıcı (predatör), orta veya yüzeye yakın sularda dolaşan ve yaşamlarını dibe bağımlı olmadan (pelajik) sürdürebilen büyük gezici balıkların, açık denizlerdeki avlanma tekniğini basitce anlatmaktır.

Saldırgan ve Yırtıcı olan, orkinos, kılıç, torik, kofana veya benzeri avlarda genellikle bu teknik uygulanır. Teknikteki temel esaslar aynı olmakla birlikte, takımlarda ve uygulamalardaki değerler çeşitli koşullara göre farklılık gösterir.

Bu tip avların takımları genel anlamda ağır takımlar olarak adlandırılır ve düzenekler bu esasa uygun hazırlanır.Modern anlamda temel takım malzemeleri içinde, çekeri yüksek roller klavuzlu kamışlar, çıkrık makinalar, örgü (spectra veya dacron) olta ipleri, bilyalı fırdöndüler, fluorocarbon ve çelik tel bedenden ve yemlerden oluşan modern ana malzemelerdir. Ayrıca yardımcı malzemeler olarak; daldırıcılar, sağlam iple küçük bir şamandıraya bağlı zıpkın ve kakıcıda ekleyebiliriz.

Takım;

Hedefde ki avın özellikleri (ağırlık ve direnç mukavemeti) göz önünde bulundurularak oluşturulur. Buna göre benim orta ağırlık bir takım için kendime oluşturduğum malzemem şöyle. Kamış çekerim 50 lb. (22,0Kg.), çıkrık makina çekerim 15 Kg., Spectra olta ipi çekeri 80 Lb. (36 Kg.) ve uzunluğu 450 mt. Burada dikkat edilmesi gereken beden çeker değerinin, komple donanımımızın ve can güvenliğimizin önemi açısından kamış veya olta (hangisinin çeker değeri düşükse onun değeri baz alınarak) en fazla 2/3 oranında olmasıdır. Örnek olarak benim kamış çeker değerim olta çeker değerinden az olması sebebiyle beden çeker değerimi kamışımın çeker değerini göz önüne alarak oluşturmam gerekir. Herhangi güçlü bir mukavemet karşısında veya olumsuzluk anında bedenin bu şekilde oltadan ayrılması kolaylaşır ve üzücü olaylara sebebiyet vermesi önlenir. Düzenek; beden 1,5 ila 2 kulaç fluoro carbon misinadan olup 50 lb.çeker değerine sahiptir, eğer daldırıcı (Planner) yardımcı aracı veya kıstırma kullanılacaksa bu her iki aparatın kuvveti (Hız/derinlik) veya ağırlığı oranında beden uzunluğunuda artırılmalıyız. Buradaki amaç sürütme anında yardımcı aracın su içinde yapacağı tepkime nedeniyle av üzerindeki ters etkisi, beden vasıtası ile yemden uzaklaştırılarak avın ürkmesi de mümkün olduğu kadar önlenmiş olur.

Uygulama Tekniği;

Açık denizlerde orta veya yüzeye yakın dolaşan balıklar süratli balıklardır, bazı türler saatte 90 Km., hızın üstüne dahi çıkabiliyorlar. Bunun için teknemizinde saatte en az 10 knot (18,5 Km.) bir seyir gücü hızına sahip olması gerekir. İlk hareket hızımız minimumda olmalı ve takımı suya yavaş yavaş bırakarak başlamalıyız.Takımı suya indirirken yemin hareketi gözlenmeli ve doğru durduğundan emin olunduktan sonra oltamızı teknemizin arkasından 50 metre kaloma vererek bırakmalıyız. O andan itibaren güvenliğimizi düşünerek kesinlikle olta ipine dokunulmamalı, ve müdahale etmeden güvenli bir konumda beklemeliyiz. Ayrıca çıkrık makinamızın gerilim ayarını, avın vurduğu anda boşalmasına izin verecek oran ayarında olmasına da dikkat etmeliyiz. Gezdirilecek yemin 2 ila 5 metre derinliğe indirilmesinden sonra teknemizin seyir hızına iki knot ile başlayarak üç veya dört knota çıkarmamız başlangıç için yeterlidir. Ayrıca aşağıda sıralacağımız bazı bilgileride av esnasında göz önünde bulundurmakta fayda vardır.

1-Her zaman küçük yemle başlayıp ve duruma göre yeminizi büyütün.

2-Yapay yem rengini ve parlaklığını ortamına göre seçin

3-Hızınızı ve yemin büyüklüğünü artırdıkça, av olacak balıkta büyüyecektir.

4-Uzun zaman sabit bir seyirde herhangi bir etki yoksa, yemi büyütüp daha derine daldırın ve seyir hızını da biraz artırın.

5-Balıkçıların en iyi dostları martılardır, çünkü balığın bulunduğu yeri yalnızca onlar söyler.

6-Avın yakalanması halinde onu hemen tekneye almak için acele edip heyecanla aniden çekmeye başlamayın, tekneyi ona doğru çevirip oltayı sararak boşluğunu alın, yol istediğinde de kaloma verin. Makinanızın sonuna gelen olta ve takımınızdan olmayın. Onunla oynayıp hem avın zevkini çıkartın hemde onu yorun, yoksa kullandığınız ince takım koparak “kaçan balık büyük olur” hikayesi ile kendinizi üzmeyin.

7-Yakalanan avın ne oluğunu tahmin etmek ustalaştıkca kolay olur. Mesela orkinoz şiddetle atladığı yemi hızla derine çeker, kılıçbalığı yatay olarak deniz yüzeyine yakın sağa/sola hızlı hareket eder ve tekneye yaklaştığını hissettiği an direncinin en üst noktasını gösterir, köpekbalığı denizin içinden çekilen ağır bir yük gibidir.

Şamandıra ve zıpkının olması şu bakımdan önemlidir, eğer avımızla başa çıkamıyorsak ve ayrıca elden de kaçırmak istemiyorsak avın gözüyle sırt yüzgeci arasına sapladığımız zıpkını şamandırası ile birlikte denize bırakır oltayı keser atarız. Av yorulduktan ve kendini teslim ettikten sonra ancak onu güvenle alabilmemize yarar. Kakıç, büyük bir avı tekneye rahatca sallasırt yapıp çekebilmek için her zaman gerekli bir araçtır
Cevapla
#13
Mercan Fangri avlarım, Takımlarım ve yöntemlerim. 26 Mart 2011 Sivrice

Sevgili arkadaşlar,
Balık avlarının içersinde en zevkli avlardan biri olan, yemli takım ile mercan avıdır.
Yemli Mercan avını şu şekillerde yapabiliriz,
1-Demir atarak sabit bir kerterizde,
2-Tekneyi kendi halinde sürüklemeye bırakıp o şekilde avlanmak,
Mercan avı doğa dostu bir avdır, bu avı yaparken diğer avlarda Sırtı ve sırtı ile çapari, avlarında olduğu gibi devamlı gezmek, motoru çalıştırıp yakıt harcamak zorunda kalmazsınıa, tabi bu arada tertemiz denizimizide kirletmeden yapılan hemde çok zekli bir av.

Mercan avı yapmak için mercanların olduğu taşları, bilmek lazım, bu kerterizleri iki şekilde bulabilirsiniz,
1- Buraları bu meraları bilen biri ile yani benim gibi bir arkadaş vasıtası ile, birde,
2- Tekneyi kendi haline birakıp yemli oltanızı denizin dibinden sürterek mercanı ararsınız aniden oltanıza yapışan balığın tutulduğu yerin kerterizini alırsınız ver GPS cihazınıza noktalarsınız, sonra aynı yere oltanızı bırakır ve mercanları alırsınız.

Mercan avları daha ziyade güneşli ve bulutsuz havalarda çok randıman verir, denizin sakin ve biraz dalgalı olması, denizde suların yani dip akıntılarının az olması da verimi arttıracak unsurlardır, eğer akıntı biraz fazla olursa kullanacağınız ağırlığı büyüterek güzel bir mercan avı yapabilirsiniz.

Mercan avının diğer bir güzel tarafıda dipte inanılmaz balıklarında geleceğini düşünmeliyiz, bunların en başında Dülger balığı gelmektedir, dibe saldığınız mercan takımına genelde izmaritlerde çok gelir oltanıza eğer bir izmarit geldiyse bu canı izmarite saldıran ilk balık Dülger olur, eğer dülger balığı tutmak isterseniz canlı izmaritleri öldürmeden suyun içersinde bırakarak ve canlı yem olarak tekrar dibe indirerek Dülger avı yapabilirsiniz, denizin dibinde sizlere sürpriz balıklarrın arasında kalamarda vardır, eğer köstekli takımınızın en üstündeki fırdöndüye bağlayacağınız bir kalamar zokası ile dipte olan kalamarlarıda almanız mümkün olur, dipteki değerli balıklardan biride Lipsoz veya adabeyidir, bunlar kanlı taze yemi ve tavuk etini çok severler, Lipsoz avlamak istiyorsanız yemizi biraz daha yukarda tutmanız av şansınızı arttıracaktır.

Bu arada her an bir sert vuruşla karşılaşabilirsiniz, bunlardan biri ya köpek balığıdır veya kedi balığıda derler, yada denizin en zehirli balıklarından biri olan Trakonyadır, eğer Trakonya balığını daha evvel hiç avlamadıysanız, hemen kösteği keserek balığı azad edin, yoksa balığın en ufak elinize çarpması ile en yakın hastahaneye gitmek zorunda kalırsınız, benim yanımda acı ile kıvranan ağlayan çok kişiyi gördüm, denizin en zehirli balığı Trakonyaya her zaman dikkat etmeniz lazım, eğer dip olası ile balık avlıyorsanız, olmazsa olmaz bir kural vardır, tanımadığınız balığı tutmayın, görmediğiniz balığı hemen elinize almayın.
Dip oltası ile mercan takımları çok çeşitli iğne ve misinalardan yapılır ben genelde çift köstekli takım kullanırım 3 numara veya 4 numara büyük ve Canelle çarpık iğneleri kullanırız, VMC mercan iğnesi 3 numarası uygundur, köstek olarak 035 15 cm kadar uzunluğu olan güçlü misinalar tercihimdir Flora karbon misinalarda arada sırada kullanıyorum, verimde alıyorum zaten en önemlisi oltayı bıraktığınız yerde balığın olmasıdır.
Mercan avının en güzel saati sabah erken, güneşin hemen doğmasından sonra başlar, yem olarak taze kolyozdan flato olarak çıkartılmış ve şerit halinda keşilen 3 cm. boyunda kanlı yeme hiç dayanamazlar, kısa zamanda kovanızı mercanla doldurursunuz, diğer yem olarak taze sardalya ve canlı sülüneze de hayir demazler, bu üç yem benim yemlerimdir her zaman sizlere tavsiye ederim, mercan birde akşama doğru çok vurmaya başlar, hele güneş batarken çok enteresan bir şey olur ve balıklar büyür, fangriler ortaya çıkar havanın kararması ile önlerinde ne görürlerse saldırmaya başlarlar sizde at çeke başlarsınız hayatınızın mercan, Fangri avı bir anda gerçekleşir.
Cevapla
#14
Mercan avında havanın ve denizin durumu çok önemlidir, bende bazı günler, bu havayı ve denizi yakalayınca, mutlaka mercana bakarım, gene öyle bir gün, her zaman olduğu gibi, yemimi denizden çıkartıyorum, yani çaparimi attığım gibi kolyozlardan olan yemimi ve dostlarıma kadarda balık tutunca, doğru mercan avına, kullandığım takım, çok basit, bir beden ve iki köstek, altlı, üstlü fırdöndü ve bir kurşun,beden ve köstekler, 035 yozuri FC misina, kullandığım iğneler canella 4/0,kullaığım yem, kolyozdan çıkardığım flotodan, yan kesilmiş şerit uzun yem, kanlı yem. Buradaki en önemli hususlardan biride ana beden, ben balık tutarken kamış kullanmıyorum, alışkanlıktanmıdır nedense, mantara sarılı 070 veya 080 asso çile misinadan yaptığım ana beden,benimle balık arasında çok iyi bir iletişim kurmakta, bu olay , sağ elimin işaret parmağındaki misina ile,60,70,80 metre derinliklerdeki yemli takımımı balıkların nasıl didiklediklerini hissettirmekte, bu yemimi didikleyen balıkların, hangi balıklar olduğunu, aşağı yukarı anlıyorum, mercanlar gayet belli, diğer balıklardan çok başka, yeme dokunuşlar ve kapışları var, iki türlüde mercanı alabilirsiniz, bu dokunuşlar içersinde üçüncü dokunuşta hafif yukarıya doğru bir hareket,eğer balık geldiyse, takım ağırlaşacak, sağlı sollu kuvvetli,vuruşlar ve aşağıya çekiş ve misinayı durduracak gibi hareket edecektir, mercan oltadadır, ben bu şekilde avlanıyorum,benim av şeklim, balığı kıskandırarak oltaya takılmasını sağlamak, yemi tırtıklayan balık, hareket eden, yavaş, yavaş yükselen yemi kaçırmamak için yaptığı hamle ile, kıskanıp yeme yapışması, ikinci bir
yöntemde, balığın yemi yemesine kadar sabretmek, ve balığın yemi kapışının verdiği hareket ile, sert bir şekilde yukarıya doğru ani bir tasmalama,gene balığın geldiği ağırlığından ve kafa atışlarından anlaşılacaktır,
Bende bu güzel günde yaptığım mercan avıda tuttuğum balıklarla çok güzel bir av daha gerçekleştirdim, fakat bu arada karnımda acıktı hemen iki mercanı temizleyip, kuçuk aygazımın üzerine tavanın içersine , bizim buranın dizem zeytinyağında, birazda tuzlayarak pişirdim, balık ekmek gerçekten çok güzel böyle güzel avların sizlerede nasip olmasını ve teknede pişireceğiniz mercanlarada Afiyet olsun.


Şimdi de, Mercan balığı av tekniklerini kısaca açıklamaya çalışayım.

KÖSTEKLİ SARKITMA

Kamıştan gelen misinanın ucuna 2 no fırdöndü takınız.Uzunluğu 20-25cm,misina kalınlığı 0.35 Cm ve iğneleri 1 yada 1.0 (yada bulunduğunuz derinliğe göre)olan köstekleri, aralıklarla,0.40 cm kalınlığındaki beden misinasına bağlayınız.Beden misinasının ucunada ağırlığınızı ilave ediniz.Bu ağırlığı suyun akıntısına göre değiştiriniz.Bu olta takımı amatör kardeşlerimiz arasında "Klasik dip oltası" olarak adlandırılır.
Eskilerde bu olta takımı çok derin sulardan el yordamı ile çekilirdi ve son derece zahmetli idi.Şimdilerde teknolojinin bizlere sunduğu nimetler sayesinde bu zahmet artık ortada kalkmıştır.Ama eski avcılarımız "Balığın vurduğunu elimde hissetmeliyim" diyerek, alıştıkları avlanma şeklini sürdürmektedirler.Buda onların tercihidir.Saygıyla karşılıyorum.
Makinemizi balıkçı tabiriyle,60-70 hatta 80 kafa olarak seçmemizde yarar vardır..Bot kamışımızında hafif esnek olması tercihimiz olmalıdır.Derin sularda bu tercih,ağırlığa göre değişebilir.

MAVRUKALI KÖSTEKLİ SARKITMA


MAVRUKALAR

Dilerseniz önce sizlere Mavrukayı tanıtmaya çalışayım.Mavruka,iki ucu delikli nikelajlı kurşundur.Mavruka genellikle 75-250 gram ağırlığındadır.Eskilerde Mavruka önce bir cam çubuk yardımı ile mazgallanır ve cıva ile ovulup parlatılırdı.Şimdilerde ise nikelajlı hazır olarak satılmaktadır ve oldukçada verimlidir.Mavrukalı takımın en büyük avantajı çok seri çalışması ve dibe çabuk indirilip çekilmesi nedeniyle kısa süre içinde daha fazla balık tutulmasına imkan sağlamasıdır.Takımın hazırlanması ise şu şekildedir.
Bir ucu bedene bağlanan Mavruka'nın diğer ucuna da hırsızlı iğne bağlayınız.Diğer bağlantılar Köstekli takımla aynıdır.Dikkat edilmesi gereken husus, her iki takımda da yemin iğnelere iştah açıcı şekilde yerleştirilmesidir.Yemi iğnelere taktıktan sonra, yeme önce kendiniz dikkatle bakın ve kendinize şu soruyu sorun."Ben Mercan olsam bu yeme atlar mıydım"
Eğer cevabınız "hayır" ise,yemi değiştirmekte bir an bile tereddüt etmeyiniz.İkinci dikkat edilmesi gereken husus,kösteklerin Mavruka'ya yakın olmasıdır.Bunu üstteki köstekleri biraz daha uzun tutarak sağlayabilirsiniz.
Meraya gelindiğinde, yemleri düzgün bir şekilde taktıktan sonra, oltayı derin sulara tuta tuta bırakınız.Dibi bulduktan sonra bir veya iki karış yukarı kaldırıp,balığın vurmasını bekleyiniz.Vurduğu anda ani tasmalama yapmayınız.Balık oltaya vurduğu anda oltayı hafifçe kaldırmaya başladığınızda ikinci vuruşu yaparken çalınınız.Bu çalınma çok sert olmasın.Balığı aldığınızda balık basıyorsa bastığı an hafifçe bırakın,serbest bıraktığı an çekmeye devam ediniz.İşte bu sahne muhteşemdir ve oltacılıkta zevkin doruğa çıktığı andır.
Mavrukalı takım, misina, iğne,fırdöndü ve beden değiştirilerek,dip balıklarının avlarında kullanıldığı gibi,Lüfer balığının avlarında da çokca kullanılan bir takımdır.

FOSFORLU KÖSTEKLİ SARKITMA

Bu takımın yukarıda bahsi geçen iki takımdan tek farkı,köstek misinasının fosforlu boru ve boncuklarla şekillendirilmesidir.Buradaki fosforlu boru ve boncuklar karanlık sularda fosforunu yayarak, balığın dikkatini çekmektedir.Genellikle derin suların vazgeçilmez takımıdır.Bu takımda aralıklı olarak kösteklerin bağlandığı fırdöndülerdeki boncuklarda, fosforlu tercih edilmelidir.

FENERLİ SARKITMA

Çok derin sularda kullanılan bir takımdır.Fenerin bir ucu ana misinaya,diğer ucuda bedene bağlanır.Derin sularda yanıp-sönerek,yada sadece devamlı ışığını yayarak balığın oltaya dikkatini çeker.Yemin daha net görünmesini sağlar.Diğer ayrıntılar köstekli sarkıtma ile aynıdır.



(TROFE SİNARİT)

Lezzetli etleri ve zevkli avcılıkları ile her amatör balıkçının rüyalarını süslerler.Yazın kıyılardaki kayalık ve kırmalıklarda genellikle 5-30 metrelerde,kışınsa 200 metreye varan derinliklerde genellikle sürüler halinde yaşarlar.Dik yar başlarındaki döküntüler sığ kıyıların hemen yakınındaki taşlıklar hep yazın sinarit alınabilecek yerlerdir.Çok hareketli ve sert bir balıktır.Akıllı ve şüphecidir.Aynı zamanda kıskançtır yanında başka sinolar varsa yeme atlaması daha kolay gerçekleşir.Çenelerinin gücü yengeç istakoz gibi deniz canlılarının sert kabuklarını bile rahatlıkla kırabilecek düzeydedir.İri köpek dişleri sayesinde hiçbir canlıya saldırmaktan çekinmez.Bu dişler onun canlı yemle yapılan avcılığında işin en zor kısmını oluşturur.Zira takımı tırnak makası gibi keser. Çelik beden vs gibi önlemlerde sinarit gibi dikkatli bir balığın avında şüphelenmesine neden olur.




Uzun olta düzeni şeklinde veya sıralı mavruka kurşun düzeneğinde hazırlanmış takımlarla 5-15 metrelerde rolantinin az üstünde yol alınarak dolaşıldığında palaz ve genç balıklar avlanır.

Arada mutlaka ben sahteyle şu kadar kilo sinarit aldım diyenler çıkacaktır ama istisnalar kaideyi bozmaz Trofe sinarit için canlı yem gereklidir.Sabit oltalarla bırakma ,paraketa vs de balıklar alınmıştır ancak amatör balıkçılıkta trofe değeri olan sinarit yakalamanın en etkin yolu canlı balığı dolaştırmaktır.Yani diğer bir deyişle canlı balık sırtısı....Bu yazımızın ana temasıda canlı balıkla yapılan ve trofe sinaritleri hedefleyen avlanma şeklidir.

Besin zincirleri o kadar geniştir ki bence su altında hareket eden herşey sinarit için yemdir.Tabiki sinoların yemek listesinde birinci sırada bir çok diğer etçil balıkta olduğu gibi zargana vardır.Zargana ince uzun vücut yapısı ve kıvrak hareketleriyle ayrıca bir cazibe merkezidir.Yazın ve sonbaharda kıyılarımızda bol miktarda olduğu için tedarikide nispeten kolaydır.Ayrıca Kefal (ilarya),sarpa izmarit,tirsi,iskorpit, uskumru, ahtapot,istavrit,. .....Yani su altında hareketli her canlı yemdir onun için. Ahtapot hiç hayır diyemediği ve gördüğü yerde saldırdığı bir canlıdır.Yakaladığım sinolardan komple ahtapot çıktığı olmuştur.Zarganaları ipekle yakalamak en iyi yöntemdir zira ipek gagaya dolandığı için zarganaya zarar vermeden yakalamış olursunuz.Balığın diri kalması için livarda kesinlikle bol su sirkülasyonu şarttır. Bol ve geniş miçozları olmalı ve livar içininde zargananın gagasını saplayıp yaralanmayacağı kadar cidarları pürüzsüz olmalıdır.Yinede gaganın en ucundaki kısım keskin bir makasla kesilebilir.Ayrıca zarganalar uzun süre rolantide giden bir teknenin livarında aşırı sıcakta dolaşacaklarsa yakalanan zarganalar kalın bir misinaya sıralı takılmış klipsli fırdöndülerin klipslerine gagada açılacak bir delikle tespit edilir ve denize salınır.Bu yöntem şayet sürat yapılmıyacaksa yemlik zargananın çok daha uzun sürelerde diri kalmasını sağlar. Yemlik balığınız ne kadar diri ve kıvrak hareket ediyorsa devlerin ilgisini o derece daha fazla çekecektir. Takımla denize saldığınız zargana şayet yan dönüyor veya hareketsiz kalıyorsa hiç vakit kaybetmeyin ve daha canlı bir yemle değiştirin.
Cevapla
#15
Sinarit avlamak için en uygun mevsim diye sorarsanız kesinlikle Ağustos ortasından Eylül ortasına kadar en verimli zaman derim..Mayıs ayı yumurtlama dönemidir ve ısınan sularla birlikte kışı geçirdikleri derin sulardan yavaş yavaş 30 metre taşlarına gelirler.Bu dönemde sinoları nispeten kıyı şeridinde yakalamak olasıdır.Özellikle lodos sonrası durgun havalar ,hafif imbat en sevdiği havalardır.En verimli avlanma saatleri ise akşam saatleridir.Güneşin batmasını müteakip alaca karanlıkta dahi av verir.Sabah çok erken saatler gün bitimi kadar iyi randıman vermez.

Avlanıcağımız teknenin özellikleri aslında hangi bölgede avlanıcağımıza göre tanımlanmalıdır ancak canlı yemle yapacağımız dip sırtısında ortak özellik yavaşlık ve sessizliktir.Sinarit avcılığında teknede bir derinlik göstergesi olmasında fayda vardır zira buna göre rotamızı belirleyip yemin hep aynı derinlikten gelmesi sağlanabilir.Bazı kaynaklarda belirtilen iskandil kurşununu dibe vurdurarak gezilmesi gibi dünyada kabul görmeyen ve balığı kesinlikle ürkütecek yöntemlerden kaçınmalıyız.

Derinlik cihazları artık herkesin edinebileceği makul rakamlara satılmaktadır.Bunların çok pahalı ve fazla fonksiyonlara sahip olanlarıda vardır.Ancak sadece derinlik göstermesi dip sırtısı avında yeterlidir.
Mümkün olan en yavaş sürat canlı yemle avcılığın en can alıcı noktasıdır.Hele derin sularda geziyorsak suyun misinamıza uygulayacağı kaldırma etkisinden dolayı birde süratliysek takım iyice havalanır ve gereğinden fazla ağırlıkla avlanmak zorunda kalabiliriz.
Ben sinarit avında çıkrık makinalar kullanmaktayım.El oltası ile avcılığın takımı ve yöntemi biraz daha farklı olsada temelde aynıdır.Kamışları teknelerde uygun yerlere takılmış kamış tutuculara yerleştirerek dolaşmalıyız. Çıkrık tipi makinelerde derin sularda avlanıyorsak rahatlıkla ana beden olarak misina yerine ip kullanabiliriz.Bunların çekerleri çok daha yüksek olduğu için daha ince takım kullanabiliriz.Ana bedenin incelmeside daha az kurşunla avlanma şansını getirir.

Ancak iplerin dayanıklı ve yüksek taşıma gücüne sahip olmasının yanısıra bir dezavantajları vardır buda misinalara oranla daha görünür olmalarıdır.Buda sinarit gibi akıllı ve şüpheci bir balıkta hele hele deneyimli bir trofeyse yeme daha temkinli yaklaşmasına sebep olur.Ben derin sularda olta ipi kullanırken sığ sularda mümkün olduğunca monofilament (şeffaf) kullanıyorum.Teknede genellikle yalnız avlandığım için farklı ağırlıkta, dolayısıyla farklı derinliklerden; çektiğim iki takımla ancak baş edebiliyorum.Teknede avlanan insan sayısına göre takım sayısı arttırılıp değişik yem ve derinlikler taranabilir. Zira aynı periyodlarda sinarit takımıyla trança ,alyanak ,akya ,sarıkuyruk,orfoz,lahoz,orkinos,lambuka,turna gibi diğer bazı balıklarıda avlama şansınız yüksektir.
Canlı yem sırtısında tekneden iki takım çekerken takımlardan birini sıralı mavruka kurşunlu,Diğerinide uzun olta düzeneğinde kullanıyorum.Tekrar göz atmamız gerekirse ; sıralı mavrukada:
Çıkrığımıza sarılı ip veya misinanın ucuna bir fırdöndü bağlıyoruz ve bu fırdöndüden sonra sıralı delikli kurşunları peşpeşe kolye dizer gibi diziyoruz.Ben teknede 200 gr dan 600 grama kadar değişik ağırlıklarda birkaç kolyeyi hazır bulunduruyorum ve akıntının şiddetine rüzgarın durumuna göre ağırlık değiştiriyorum.Burada kurşunların oturduğu misina biraz kalın ve kaliteli misinadan seçilirse kurşun kenarlarının yıpratıcı etkisi minimuma indirilmiş olur.

(KURŞUN)



Diğer fırdöndünün ucunada 10-15 kulaç uzunluktaki tercihan florocarbon misinamızı ve iğne veye iğnelerimizi yerleştiriyoruz.Ben tercihan şeffaf 0.50 – 0.70 mm saf florocarbon kullanıyorum.İğne olarakda değişik ebatlarda dövme çelik iğneleri tercih ediyorum.
Bu iğnelerin tercihinde en önemli neden balığın inanılmaz çene kuvvetidir.Daha ince iğnelerin bu tip çene gücü yüksek balıklarda kırılma riski yüksektir.
Diğer yöntemimiz ise uzun olta düzeneğindeki gibidir.Ana bedene bağladığımız üçlü bir fırdöndü ve buna bağlı bir kurşun kösteği birde yem uzantısı.Kurşunu bağlıyacağımız beden 1 metre civarı ince misinadan oluşmalıdır.Dipte herhangi bir şekilde kurşunun takılması halinde ince misina koparak takımın kurtulması sağlanmış olur.Üçlü fırdöndümüzün diğer ucuna da
10-15 kulaç kadar misinamızı ve iğne düzenimizi bağlıyoruz.

Canlı balığın oltaya takılmasında iki yöntem vardır .Birincisi tek iğneli takım diğeri çok iğneli takım.Özellikle zargana ile avlanırken birden fazla iğne kullanımı kimilerine göre daha iyi sonuç vermektedir.Hele hele zargananın boyu 50 cm ve üzeriyse kesinlikle birden fazla iğne kullanmakta fayda vardır.
Cevapla
#16
Zarganada gaga iğnesi olarak kullandığımız iğneninde taşıyıcı ve sağlam olması lazımdır.Zira zaman zaman kafadan gelen saldırılar olabilmektedir.Genel olarak sinaritler avlarına arkadan ve yandan saldırırlar bundan dolayı esas iğnemiz arkadaki iğnedir.Gaga iğnesi zargananın çenesinin altında sadece deri olan zayıf noktadan girilip üst gaganın tam ortasından dışarı çıkacak şekilde takılmalıdır.Zargana ufaksa tek iğne olarakta gezilebilir.Kuyruktaki iğneyse ya kuyruğa yakın deri altı yapılmalı yada kuyruk dibine bakır telle tespit edilmelidir.Amaç mümkün olduğunca balığın kan kaybına ve doku zedelenmesine uğramadan oltanın ucunda diri kalmasını sağlamaktır. Çok iri zarganalarda üçüncü bir iğne monte edilebilir.İğnelerin montajından sonra takım dibe indirilmeden yemlik balığın gelişi suda kontrol edilmeli hafif yanlama ,baygınlık vs gibi şeyler varsa yem ya düzeltilmeli yada değiştirilmelidir.Balık süratle tekneden uzaklaşmaya çalışıyorsa mükemmel bir canlı yemimiz var demektir.Şayet yem yan yatıyorsa veya teknenin altına gelip duruyorsa ve yem fazlanız varsa değiştirin derim.
Kefali tek iğne ve burun deliklerinden takmanızı öneririm.Keza zargana hariç tüm yemliklerin tek iğneyle sunulmasında fayda vardır.Diğer yemlikleri alt çeneden girip üst dudak bitiminden çıkartınız.Şayet yemlik balık 20 cm üzerindeyse çift iğne kullanmakta fayda olabilir.Tamamen tercihe bağlıdır.

Kepçe her teknede olması gereken önemli demirbaşlardan biridir.Şayet derin sularda avlanıyorsak ve sinariti 30 metreden yukarı alıyorsak kepçeye ihtiyaç bile olmayabilir. Zira balık derinlik farkından dolayı yarı baygın vaziyette olacaktır.Ancak 5-10 metrelerde avlanırken balığımızı aldıysak o zaman kepçeye ihtiyacımız olacaktır.

Teknik olarak tüm detaylarımızı hallettik ve artık avımıza başlıyacağız.Sinaritlerin genellikle daha önce yakaladığınız taşlıklarda hemen hemen aynı bölgelerde ve aynı hava şartlarında bulunacağından emin olunuz.Şayet kendimize uzun bir rota çizebiliyorsak birden fazla takımla düz bir hat üzerinde gidip gelebiliriz.Şayet taşlıklar bölge bölge ise o zaman takımları toplayıp süratle diğer mıntıkalara yönelmemiz gerekir.Bu gibi durumlarda zarganaların livarda canlılıklarından bir şey kaybetmeden gelmelerini sağlamak gereklidir.Rotamızı belirledik ve zarganamızı takıma monte ettik.Arzu edilen derinliğe ulaştığımızda takımı yavaş yavaş yol vererek kurşuna kadarki kısmını suya salıp daha sonra yavaş bir şekilde kurşunun dibe inmesini sağlıyoruz.Doğrusu bunu akıntıya veya dalgaya karşı giderken yapmaktır ancak akıntı arkamızdan geliyorsa tekneyi boşa alıp takımı salarken hafif yol vererek düzenleyebiliriz. Buradaki amaç kurşunun aşağıya çok hızlı inmesini engelleyip takımın dolaşmasını önlemektir.Amacımız dibi bulduktan sonra iki kulaç kadar yerden keserek vede takımın suya giriş açısına bakarak yemlik balığımızın dipten birkaç kulaç yukardan gelmesini sağlamaktır.Yolumuz hep rolanti süratinde devam ediyoruz ve aynı derinliği tutturmaya çalışıyoruz .Burada en önemli yardımcımız derinliği gösteren cihazımız oluyor.Bazı meralarda ani derinlik farklılıkları oluşmaktadır buda şayet önlem almazsak takımın dibe takılmasına sebep olur.Takım suda gezerken çıkrığımızın ambreyaj ayarının en hassas konumda olması gereklidir.Yani kurşunun ve yemlik balığın ağırlığının takımdan misina istemeyeceği konumda tutulmalıdır .Ama en ufak bir darbede bile cırıltıyı duyup ona göre önlem alabileceğimiz şekilde de hassas ayarlanmış olması gereklidir.Bazen ufak palazlar yeme bir diş atıp bırakabilir Yaralanma veya yemin iğnede çıkması gibi istenmeyen durumlar olabilir .Veyahutta bir parça erişte otu zargananın gagasına takılır ve siz bihaber vaziyette saatlerce gezersiniz. Bunu engellemek için çıkrık ayarının çok hassas olması şarttır.Şayet rüzgar ve akıntı uygunsa ve de zemin biteviye aynı derinlikteyse motorsuzda akabiliriz. Şayet akıntının şiddeti fazla geliyorsa fırtına çapası dediğimiz bir paraşüt açarak teknemizi yavaşlatabiliriz.
Düz bir hat üzerinde dolaşırken ikinci bir takımı farklı bir ağırlıkla biraz daha uzağa da salarak iki takım dipten çekebiliriz.Şayet teknenin idaresinde ustaysanız üçüncü bir takımı su üstünden pelajik balıklara deneme yapabilirsiniz.
Sinaritin vurduğu anda hemen tasmalamak yanlıştır.Zira balık ilk darbeyi vurup ikincisinde yemi yutabilir. Birkaç saniye beklemek her zaman kazandırır.Vuruş anında tekneyi boşa atıp, zaten ambreyajı en açık konumdaki çıkrıktan balık misina almaya başladıktan sonra hafifçe tasmalayınız,akabinde tasmayı kuvvetlice yineleyip iğnenin çeneye oturmasını sağlayınız.Sinarit mücadeleci bir balıktır evet ama sadece dipte.Şayet dipten yukarı biraz alabilirseniz zafer sizindir.Bu canavarın dişlerine hiç bir şey kafa tutamaz yani çelik ve dacron ip tarzı yöntemler hariç.Bunlarıda genellikle gördüğü için çoğu zaman zarganaya hava aldırırsınız gelip yeminize vurmaz.Dolayısıyla sinariti ilk seferde yukarı almak için harcadığınız çaba ve uyguladığınız güçle misina kesilmediyse balık % 90 sizindir.Yani ilk başlarda kesecekse keser yapılacak bi şey yoktur. Kesemediyse asansör o çok kıymetli yükünü yukarı taşır.
Sinarit yemi alınca kuvvetli ama kısa bir depar atar ve kafa atmaya başlar .Akya veya orkinos gibi devamlı yol istemez.Kafa darbelerini ambreyaj zaten kompanse edecektir.30 metre derinlikten 10 metre yukarı alınmış her sinarit yakalanmış sayılır.Trofe bir sinaritin 0.50 veya 0.70 florocarbon bir misinayı kesmesi anlık bir iştir.Bu noktada bence ustalıktan ziyade birazda şans faktörü rol oynamaktadır.İğnenin dişlerin arasına denk gelmesi sinarit açısından şanssızlıktır.Misinanın dişlerin arasına gelmesi ise tam tersine bizim kesilmiş bir misina ile baş başa kalmamıza neden olacaktır.
Balığı kurşunlar tekneye gelene kadar kaloma ayarı ile aldıktan sonra derinlerden gelen balığı zahmetsizce tekneye alabilirsiniz. Ancak sığ sularda balık tüm gücüyle mücadele edecektir. 7-8 metrelerde oltaya takılmış 8-10 kg lık veya üzeri bir sinarit tam bir baş belasıdır.Bu durumda kurşunları balık depar attığında çapariz oluşturmadan denize atacak şekilde toplamakta fayda vardır.Zira sığ suda hele tekneyi gördüğünde atacağı deparlar inanılmaz olabilir.Zorlamadan mümkünse motor gücüyle üstüne gidip boşluğu almak ve tekrar yormaya çalışmak lazımdır.Bu boyda bir sinaritin kafasını çevirmek için asla uğraşmayın mümkünse yorulup bıkmasını bekleyin.Balık tekneye yakınlaştığında asla gürültü yapmayınız. Sonunda kepçeyle tanışacaktır.

10 kg ve üzeri bir sinaritin oltanıza gelmesi her şeyi doğru yapsanız bile büyük bir şanstır.Sinaritler genellikle irili ufaklı değişik boylarda sürüler halinde yaşarlar.13 kglık bir canavarın burnunun dibine kadar yeminizi getirseniz bile sürüden fırlayan bir 3-4 kglık yeniyetmenin yeminize dalması tüm trofe hayallerini bitiricektir.

Alıntıdır.

Murat abi bende araştırma yaptım ve bu bilgilere ulaştım
Cevapla
#17
Çok teşekkür ederim ilgi ve alakanız için şu an musait degilim bakamadım pek en kıosa zamanda tek tek bakacagım yorumlara...
Bul
Cevapla
#18
Çok işime yarayabilecek bilgiler edindim herkeze ayrı ayrı teşekkür ederimGulumse
Bul
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  bu ne sırtısı bilen varmı? efe4848 16 3,329 21-10-2009, 00:01
Son Yorum: mariner8

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi