Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Sıyırtma 2
#11
orhanekmekci yazdı:Ahmet bey,bilgiler için teşekkürlerAlkis

Sağolun Orhan Bey...

Selamlar...
Bul
Cevapla
#12
thunderbolt yazdı:Abi değerli bilgiler ve emeğin için teşekkürler Alkis Yalnız kurşuna civa kaplaması öncelikle işlemi yapan kişi ; sonrada deniz için çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum.Malum civa yeryüzündeki en tehlikeli zehirlerdendir Hi Toksik etkisi kurşundan çok daha fazladır.Çünkü atmosfer şartlarında buharlaşır.Bu yüzden kurşuna kalay veya nikel kaplamak bana daha mantıklı geliyor 76


Sevgili Nedim...

Kesinlikle çok haklısın...Zaten benim verdiğim bilgiler artık ansiklopedik bilgiler olarak işe yarar..

Sen konuya girmişken ben de detaylara ineyim...

Cıva ve tüm kimyasal maddelerin kullanılması mutlaka özel bir eğitim gerektirir..Cıvanın buharları son derece öldürücüdür..Cıva saklanan kabın ağzı açılırken dahi çok dikkatli olunmazsa ölüme sebebiyet verilebilir.

Ayrıca kullanımı esnasında çıplak deriye temas ettiğinde derinin gözeneklerinden insan vücuduna geçebilmekte ve bir daha atılamamaktadır..Günümüzde artık muhtelif metaller ile karıştırılıp yapılan cıvalı diş dolgularının bile zararlı olduğu söylenmektedir..

Normal atmosfer şartlarında buharlaşabilen cıva doğaya ve insana gerçekten çok zararlı bir maddedir..

Parlaklığı diğer bir şekilde elde etmek için kurşun önce bakır ,sonra krom ve nikel kaplanarak parlaklık elde edilmektedir..Bu parlaklık günümüzde ,sadece kullanılması unutulan sıyırtmada lazım olmaktadır..Bir çok firma tarafından üretilen sahte balıklar mükemmel iş görmektedir ve bizim eskiden kullandığımız diğer yöntemlerin tarihte kalmasına neden olmuşlardır..
Bul
Cevapla
#13
Sevgili Abim , aman yanlış anlamayınız.Çünkü ben aslında kurşunu parlatma olayına alternatif sunmak istedim.Mesleğim gereği metalleri de iyi tanırım.Kimyasal reaksiyon ve tehlikeleri bilmenin dışında aslında Kalay veya nikel civanın verdiği parlaklığa göre daha uzun ömürlü olur.Sonuçta üst ve orta su denemelerinde olmasa da dip taramasında kurşun fiziksel bir sürtünme de yapmaktadır.Daha kullanışlı olacağını da düşünerek yazdım.Yoksa kurşunun parlak olması çok mantıklı.Eskilerin bir bildiği mutlaka var Gulumse 76
" Çoğu zaman mesele Tanrı'nın ne olduğu değil , bizim onda ne gördüğümüzdür.Sevgi dolu olanlar merhameti görür , zalim olanlar şiddeti . Zeki olanlar aklı görür , aptal olanlar kör inancı , alimler bilimi görür , cahiller mucizeyi "
Bul
Cevapla
#14
thunderbolt yazdı:Sevgili Abim , aman yanlış anlamayınız.Çünkü ben aslında kurşunu parlatma olayına alternatif sunmak istedim.Mesleğim gereği metalleri de iyi tanırım.Kimyasal reaksiyon ve tehlikeleri bilmenin dışında aslında Kalay veya nikel civanın verdiği parlaklığa göre daha uzun ömürlü olur.Sonuçta üst ve orta su denemelerinde olmasa da dip taramasında kurşun fiziksel bir sürtünme de yapmaktadır.Daha kullanışlı olacağını da düşünerek yazdım.Yoksa kurşunun parlak olması çok mantıklı.Eskilerin bir bildiği mutlaka var Gulumse 76


Sevgili Nedim...

Yanlış anlamak ne demek...Lütfen rahat ol...Herkes bildiğini yazıyor...Üstelik senin dediklerin çok doğru..Cıvanın parlaklığı bir gün sürmezdi...3-4 saatte bir yenilemek gerekirdi..

Sadece o günlerde başka hiç bir imkan yoktu...İnsanların önünde bugünkü kadar imkan ve alternatif yoktu...

Ben malzeme satanlarda üzeri nikel kaplanmış kurşunları görüyorum.Tabii ki onlar tercih edilmeli...

Sevgiler...
Bul
Cevapla
#15
yycolak yazdı:Ahmet Abicim,
Detaylı anlatı için teşekkürler.
Ben bunları hayal meyal hatırlıyorum.
Rahmetli Dedemin işiydi.o bu işleri yapar bize hazır olarak verirdi.
Onun içinde detaylar aklımda kalmamış.
Emeğine sağlık.


Sevgili Yalçın...

Dedene Tanrıdan rahmet diliyorum...Bak o da zaman olarak bunları biliyormuş...Zaten bizler bu kuşağın son temsilcileriyiz...

İlgine teşekkürler...Selamlar...
Bul
Cevapla
#16
ahmet abi bilgilendirmeler için teşekürler
Bul
Cevapla
#17
aygroup yazdı:Sevgili Nedim...

Kesinlikle çok haklısın...Zaten benim verdiğim bilgiler artık ansiklopedik bilgiler olarak işe yarar..

Sen konuya girmişken ben de detaylara ineyim...

Cıva ve tüm kimyasal maddelerin kullanılması mutlaka özel bir eğitim gerektirir..Cıvanın buharları son derece öldürücüdür..Cıva saklanan kabın ağzı açılırken dahi çok dikkatli olunmazsa ölüme sebebiyet verilebilir.

Ayrıca kullanımı esnasında çıplak deriye temas ettiğinde derinin gözeneklerinden insan vücuduna geçebilmekte ve bir daha atılamamaktadır..Günümüzde artık muhtelif metaller ile karıştırılıp yapılan cıvalı diş dolgularının bile zararlı olduğu söylenmektedir..

Normal atmosfer şartlarında buharlaşabilen cıva doğaya ve insana gerçekten çok zararlı bir maddedir..

Parlaklığı diğer bir şekilde elde etmek için kurşun önce bakır ,sonra krom ve nikel kaplanarak parlaklık elde edilmektedir..Bu parlaklık günümüzde ,sadece kullanılması unutulan sıyırtmada lazım olmaktadır..Bir çok firma tarafından üretilen sahte balıklar mükemmel iş görmektedir ve bizim eskiden kullandığımız diğer yöntemlerin tarihte kalmasına neden olmuşlardır..

ahmet abi bu yazı konuyu tam özetlemiş sanıyorum,o zamnalarda o yöntemler varmış şimdi yamaşhitalar yozuriler var.
civa hakkındaki bilgi değerli olmuş benim gibi konudan haberdar olmayan kişiler civaya daha dikkatli yaklaşacaklardır.nedim ve ahmet abi bilgiler için teşekkürler.
eski kurşunları,sıyırtmaları,zokaları ufak yaşlardan tanıyorum hatırlıyorum,babam bu tip malzemeleri kullanırdı ama zaman içinde yeni malzemelere ayak uydurarak bugünlerdeki sahtelere kadar geldik.
bir bakıma iyi oldu balık tutulması daha kolaylaştı bir bakıma kötü oldu balığın şansı azaldı,bizim orada eskiden sadece işi bilen balık tutardı gagalıklı uzun olta takımını kimse bilmez kimse balık tutamazdı 1 kez gören ince ayrıntıları bilmediginden takımı kullansada yine balık tutamazdı.
şimdi rapalayı kullanan gidiyor levrek lüfer ne varsa tutuyor.
bilgiler için teşekkürler.
Bul
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi