Yorumları: 2,169
Konuları: 27
Kayıt Tarihi: 27-02-2006
Yıl 1999 temmuz u günlerden cumartesi saim ve ilhan arkadaşım yanıma geldiler bende olta takımlarımı elden geçiriyordum hadi kalk gidiyoruz nereye dedim etimizi mangalımızı ve içeceklerimizi aldık piknik yapalım dediler ben balığa gidecem olur her şeyimiz hazır bizde geliyoruz dediler dağyenice göletinde karar kıldık saat 4 gibi göletin kenerında arkadaşlar sofrayı kurdular bende dip oltaları 3 çer metre aralıklarla suya attım zilleri taktım birde 5 metrelik kamışım la şamandıralı takım yaptım onuda atabildiğim kadar ile ileri attım etler kızarmıştı oturduk yemeğimizi yiyoruz zil çalıyor ben gidip balığı çekip doğru sepete tam güneş batmak üzereyken iki araba geldi afiyet olsun rasgele dediler ve yakınımıza onlar da sofralarını kurdular biz sabahlıyacağız dediler bizde sabahlıyacağız dedik onlara benim şamandıralı oltama uzak atın ben ondan aynalı bekliyorum dedim bana güldüler çünkü tek iğneli üç solucanlı bir ara çektim şamandıraya fosfor taktım attım geldim sofraya oturdum bardağımı elime aldın tam yudumlarken fosforun yürüdüğünü gördüm koştum makinayı sarmaya mümkünmü bir sağa bir sola çizdiriyor biraz salayım dedim sağ taraftakı arkadaşların oltalarınıda karıştırdımı onlarda başladılar oltalarını çekmeye 3 olta onları birde benim aynalı büyük dört oltayı karıştırdı herkesin kafası kıyak kepçemizde yok o ara aklıma bir fikir geldi arkadaşlar herkes oltasını çekerse bu balığı alamayız gelin hepiniz yanıma hep beraber çekelim vede öyle yaptık aynalıyı dışarı aldık içlerinden bir tanesi demezmi ne malüm senin oltanda yakalandı ben şamandıranın yanından misinayı kestim kamışı topladım bakın arkadaşlar çalıştırın arabayı yakın farları balığın ağzındaki kanca kimin se balık onun tamammı dedim tamam dediler ayıkladık balığın ağzından benim kanca çıkınca herkes sustu sabaha kadar şamata devam etti iyide balık tuttuk aynalıyı tartmadık tahminen 6/7 kilo vardı
Ben bu aynalının beni bu kadar uğraştırmasını hiç unutamam.
Yorumları: 759
Konuları: 28
Kayıt Tarihi: 09-12-2008
Yorumları: 3,396
Konuları: 133
Kayıt Tarihi: 11-07-2008
BABUÇ yazdı:Yıl 1999 temmuz u günlerden cumartesi saim ve ilhan arkadaşım yanıma geldiler bende olta takımlarımı elden geçiriyordum hadi kalk gidiyoruz nereye dedim etimizi mangalımızı ve içeceklerimizi aldık piknik yapalım dediler ben balığa gidecem olur her şeyimiz hazır bizde geliyoruz dediler dağyenice göletinde karar kıldık saat 4 gibi göletin kenerında arkadaşlar sofrayı kurdular bende dip oltaları 3 çer metre aralıklarla suya attım zilleri taktım birde 5 metrelik kamışım la şamandıralı takım yaptım onuda atabildiğim kadar ile ileri attım etler kızarmıştı oturduk yemeğimizi yiyoruz zil çalıyor ben gidip balığı çekip doğru sepete tam güneş batmak üzereyken iki araba geldi afiyet olsun rasgele dediler ve yakınımıza onlar da sofralarını kurdular biz sabahlıyacağız dediler bizde sabahlıyacağız dedik onlara benim şamandıralı oltama uzak atın ben ondan aynalı bekliyorum dedim bana güldüler çünkü tek iğneli üç solucanlı bir ara çektim şamandıraya fosfor taktım attım geldim sofraya oturdum bardağımı elime aldın tam yudumlarken fosforun yürüdüğünü gördüm koştum makinayı sarmaya mümkünmü bir sağa bir sola çizdiriyor biraz salayım dedim sağ taraftakı arkadaşların oltalarınıda karıştırdımı onlarda başladılar oltalarını çekmeye 3 olta onları birde benim aynalı büyük dört oltayı karıştırdı herkesin kafası kıyak kepçemizde yok o ara aklıma bir fikir geldi arkadaşlar herkes oltasını çekerse bu balığı alamayız gelin hepiniz yanıma hep beraber çekelim vede öyle yaptık aynalıyı dışarı aldık içlerinden bir tanesi demezmi ne malüm senin oltanda yakalandı ben şamandıranın yanından misinayı kestim kamışı topladım bakın arkadaşlar çalıştırın arabayı yakın farları balığın ağzındaki kanca kimin se balık onun tamammı dedim tamam dediler ayıkladık balığın ağzından benim kanca çıkınca herkes sustu sabaha kadar şamata devam etti iyide balık tuttuk aynalıyı tartmadık tahminen 6/7 kilo vardı
Ben bu aynalının beni bu kadar uğraştırmasını hiç unutamam.
Sevgili Fahrettin Ağabey..
Birbirine yakın ve nazı geçen arkadaşlar arasında çok sık rastlanan bir şeydir bu otopsi olayı..Ben de daha çok kara avında şahit oldum.Kalkan ava aynı anda silah patlar..Herkes ben vurdum der..Silahlar açılır..Bakılır ki herkes atmıştır..
Geriye tek çare kalır..O da otopsi..

.Herkes toplanır..Herkesin şahitliğinde yapılır ve karara bağlanır..
Tabii muhabbeti yıllarca sürer....
Sen de böyle bir olayı yaşadığın için bize anlatacağın değerli bir anın olmuş..Konuya katkına çok teşekkür ederim..
Sevgiler..
Yorumları: 3,396
Konuları: 133
Kayıt Tarihi: 11-07-2008
LeVrEkCi yazdı:tahmin edebiliyorum amma derin uyuduğunu senin
iyiki kaçırmışsında seni tanımışız işte be ortak 

Evet Nihat..
Ben de seninle aynı fikirdeyim..


...İyi ki kaçırmış..
Tüm Kaçıranlara...
Yorumları: 5,558
Konuları: 55
Kayıt Tarihi: 03-05-2006
Yorumları: 20,389
Konuları: 290
Kayıt Tarihi: 21-02-2009
BABUÇ yazdı:Yıl 1999 temmuz u günlerden cumartesi saim ve ilhan arkadaşım yanıma geldiler bende olta takımlarımı elden geçiriyordum hadi kalk gidiyoruz nereye dedim etimizi mangalımızı ve içeceklerimizi aldık piknik yapalım dediler ben balığa gidecem olur her şeyimiz hazır bizde geliyoruz dediler dağyenice göletinde karar kıldık saat 4 gibi göletin kenerında arkadaşlar sofrayı kurdular bende dip oltaları 3 çer metre aralıklarla suya attım zilleri taktım birde 5 metrelik kamışım la şamandıralı takım yaptım onuda atabildiğim kadar ile ileri attım etler kızarmıştı oturduk yemeğimizi yiyoruz zil çalıyor ben gidip balığı çekip doğru sepete tam güneş batmak üzereyken iki araba geldi afiyet olsun rasgele dediler ve yakınımıza onlar da sofralarını kurdular biz sabahlıyacağız dediler bizde sabahlıyacağız dedik onlara benim şamandıralı oltama uzak atın ben ondan aynalı bekliyorum dedim bana güldüler çünkü tek iğneli üç solucanlı bir ara çektim şamandıraya fosfor taktım attım geldim sofraya oturdum bardağımı elime aldın tam yudumlarken fosforun yürüdüğünü gördüm koştum makinayı sarmaya mümkünmü bir sağa bir sola çizdiriyor biraz salayım dedim sağ taraftakı arkadaşların oltalarınıda karıştırdımı onlarda başladılar oltalarını çekmeye 3 olta onları birde benim aynalı büyük dört oltayı karıştırdı herkesin kafası kıyak kepçemizde yok o ara aklıma bir fikir geldi arkadaşlar herkes oltasını çekerse bu balığı alamayız gelin hepiniz yanıma hep beraber çekelim vede öyle yaptık aynalıyı dışarı aldık içlerinden bir tanesi demezmi ne malüm senin oltanda yakalandı ben şamandıranın yanından misinayı kestim kamışı topladım bakın arkadaşlar çalıştırın arabayı yakın farları balığın ağzındaki kanca kimin se balık onun tamammı dedim tamam dediler ayıkladık balığın ağzından benim kanca çıkınca herkes sustu sabaha kadar şamata devam etti iyide balık tuttuk aynalıyı tartmadık tahminen 6/7 kilo vardı
Ben bu aynalının beni bu kadar uğraştırmasını hiç unutamam.
Olayın sonu çok hoşuma gitti Fahrettin abicim.Kancayı bulma şekli.Kimsenin bir şey söyleme şansı kalmamış.
Yorumları: 678
Konuları: 38
Kayıt Tarihi: 24-11-2006
Evet arkadaşlar ben daha geriye gideceğim nedenini de sonunda yazacağım hiç unutmam yıl 1978 ozaman samat yada oturuyorum rahmetli dede sağ birsabah kaldırdı beni erkenden hadi bakal dedi bugün balık günü dede yıllarca boğazda balık avlamış yani boğazın ustası samatya sahile iniyoruz 6.80 bir ahşap içten takma pancar motor denize açılıyoruz sarayburnu açıklarından geçerken dedem birden dümeni kıyıya çevirip bak dedi canavar balığı kıyıya sıkıştırmış bir an ürktüm canavar ??? sonradan canavarın lüfer olduğunu ve kıyıya sıkıştırdığı bir balık sürüsünü biçtiğini gözlerimle seyrettim sonra sarayburnu açıklarında teknelerin herzamn olduğu bölgede ilk lüferimi tutum o heyecanı ömrüm boyunca unutamam dedmin deniz merakını ilk bana aşıladığı gün yani hayatımın ilk balığını tuttğum gün kısmet artık lüferlikten çıkmış bir kofanaydı tabi bunları dedemin söğlediklerinden anlıyorum yoksa balığı tekneye aldığımda ne tuttuğumuda bilmiyordum yaş 10 evegeldiğimizde babamın ve annemiz yüzündeki şaşkınlıktacabası işte ogün bugün nezaman zaman bulsam mutlaka balığa çıkıyorum eee büyüklerin bir sözü var deniz suyu kaçmış bikere diye ......
Yorumları: 3,396
Konuları: 133
Kayıt Tarihi: 11-07-2008
darıcalı yazdı:Evet arkadaşlar ben daha geriye gideceğim nedenini de sonunda yazacağım hiç unutmam yıl 1978 ozaman samat yada oturuyorum rahmetli dede sağ birsabah kaldırdı beni erkenden hadi bakal dedi bugün balık günü dede yıllarca boğazda balık avlamış yani boğazın ustası samatya sahile iniyoruz 6.80 bir ahşap içten takma pancar motor denize açılıyoruz sarayburnu açıklarından geçerken dedem birden dümeni kıyıya çevirip bak dedi canavar balığı kıyıya sıkıştırmış bir an ürktüm canavar ??? sonradan canavarın lüfer olduğunu ve kıyıya sıkıştırdığı bir balık sürüsünü biçtiğini gözlerimle seyrettim sonra sarayburnu açıklarında teknelerin herzamn olduğu bölgede ilk lüferimi tutum o heyecanı ömrüm boyunca unutamam dedmin deniz merakını ilk bana aşıladığı gün yani hayatımın ilk balığını tuttğum gün kısmet artık lüferlikten çıkmış bir kofanaydı tabi bunları dedemin söğlediklerinden anlıyorum yoksa balığı tekneye aldığımda ne tuttuğumuda bilmiyordum yaş 10 evegeldiğimizde babamın ve annemiz yüzündeki şaşkınlıktacabası işte ogün bugün nezaman zaman bulsam mutlaka balığa çıkıyorum eee büyüklerin bir sözü var deniz suyu kaçmış bikere diye ......
Sevgili Adaşım..
Harika bir hikaye anlatmışın.Beni çok gerilere götürdün.Karaköydeki eski balık pazarının önünde, köprü üstünde , istavrite saldıran lüferleri seyretmiştik.. Korkunç bir görüntüydü..Deniz çırpınan yarım istavritler ile doluydu..
Gerçekten denizlerin canavarı lüferdir.
Konuya ilgine ve katkına çok teşekkür ederim..Rastgele..
Yorumları: 16,360
Konuları: 492
Kayıt Tarihi: 13-12-2006
ilk gece avımı anlatayım bende gündüzden zafer77 arkadaşımız ile (aynı vardiyada çalışıyorduk)kararlaştırdık.gece levreğe gidelim diye ama benim sandal ufaktan su alıyor,ordan arkadaşın sandalını alırız dedik tekeleri tutup delikli kovada denizde sakladık,gece 12:30 da işten çıkıp sandalın başındayız işe araba ile gitmiştik,zaman kaybetmeyelim diye motorda arabada benzin deposu full 25 litre ,sandalı denize indirdik fakat gözlerimiz alışana kadar bayağa bi zaman geçti gideceğimiz yer feribot iskelesi çiftlik köyden 25 dk da gittik.meraya feribotlardan fazla etkilenmiyelim diye iki çapa aldık .ama tekneyi bi görseniz adım atcak yer yok .malzemeden.biz çapayı attık ,oltamızı yemleyip suya ,arada kontrol ediyoruz bide soğuk ısınmak içinde bişeyler atıştırıyoz arada

saat 02:30 gibi zafer dedi usta senin şamandra kayboldu ,baktık harbiden görünmüyor ama iskelnin ve gidip gelen gemilerin ışıklarından bazen gerçekten görünmüyordu.hele bi yoklayım dedim.anaaaaa bişi oynuyo oltada gemidende bizi seyrediyolar .bi iki tasma derken balığı yerleştirdim oltaya ,biyandan da bağırışıyoz oley falan .zafer hemen kepçeyi aldı balığı tekneye kadar getirdim.ama hala geziyo bi ara nasıl olduysa yanaştı balık zaferde kepçeledi balığı

ben nasıl bağırıyom gemideki yolcular da bağırıyor helal falan diye kaptan bile geminin düdüğünü ötüüryo sevinçten sanki balığı onlar tutmuş gibi seviniyolardı.biz balığı fıçıya attık (sanki çok balık alcakmışız gibi büyük fıçı almıştık yanımıza) tekrar yemledik bidaha attık.aradan yarım saat geçmişti bu sefer zaferin şamandra kayboldu ,onunla da mücadeleden galip çıkan biz olduk .bu sefer kepçe bende bayağı bi yorduktan sonra aldık onuda .uykumuz kaçmıştı iyice .ama gün ağaracakken bastı bize bide içtiklerimiz bizi hepten mayıştırdı yeter dedik iki levrek aldık bunlar yeter çapayı topladık dönüşe geçtik .gelirkende kefal sürüsüne denk geldik ben hemen durdurdum tekneyi zafer kancaları taktı at çek kefalin üstüne iki tanede kefal aldık ordan mekanımıza gelmemiz sabah 8 olmuştu .etrafı topladık birer balık alıp eve gittik .ilk gece denizde ki balık avımdı.
*
Erden tuna 1963 YALOVA
YA SEV YA TERKET
**********
Yorumları: 519
Konuları: 15
Kayıt Tarihi: 30-12-2007
evet yıl 1979 almanyada biraderin yanınna gittim abi hadi bu haftasonu seni balığa götüreyim özlemişindir dedi bede zaten canım sıkılıyo çok iyi olur dedim cumartesi akşamdan oltaları hazırladım birader de yemleri hazırlamış sabah 06 da alabalık gölüne oltaları attık (günlük ücretli sunni bir göl)başladık beklemeğe at çek at çek bekle balık yok gölün etrafı balıkçı dolu herhalde yerimiz uygun değil onun için tutamıyoruz dedim biradere abi ya daha hiç kımsede balık yok balıklar bugün düğünde herhalde dedi göl alabalık dolu bir ara gözüm sağ tarafımdaki köşeye takıldı balık köşede oynuyor ihtiyar bir alman da orada atmış oltalarını oturmuş bekliyo biradere ben bir oltayı alıp şu ihtiyarın yanından atacam dedim at bakalım bende seni gezinirken hareketli filmini çekeyim dedi video kameralar yeni çikmiş piyasaya kamera rekorder hepsi sirta taşınıyor baya da ağır yani neyse ben alman ihtiyarın yanına gittim oltayı gösterdim elle de işaret edip buraya atabilirmiyim şeklinde oda kafasını salladı ben oltayı attım makaranın boşluğunu alırken misina gerildi baktım şamandıra yok yavaşça tasmalayıp balığı aldım dışarı ya.. şeyatın işi yok ya oltayı suya atar atmaz balık kapıyo derken birader çekimde peş peşe 6 alabalık tam 7 ciyi dişarı alırken ihtiyar başladı bağırmaya biradere bu nediyo ya dedim abi çok kızdı daha bir tane tutamamış sende onun yanında peşpeşe balıkları çıkkartınca kızdı dedi bende başladım gülmeğe senmisin gülen adam kalktı yerinden kepçe elinde geliyo üstüme olatada balık var bırakamıyom ama bir yandanda yan yan kaçmaya çalışıyom bereket yanındaki alman kalkıp ihtiyarı tuttu birader hem çekiyo hem gülüyo derken balığı aldım dışarı eski yerime gittim oltayı attım elimdeki balığı hapise atarken birtane daha takıldı oltaya ihtiyar başladı yine bağırmağa bende yeter bugünlük kalkalım yoksa dövecem ihtiyarı ve kalktık eve gelip video u izlemeğe başladık herkez yerde ya aradan bunca sene geçti filmi izledikçe hala o günkü gibi gülüyorum ... herkeze rast gelsin