27-03-2012, 15:52
Köyde oturan baba ve oğul büyük şehre ilk defa gelmişler.
Alişveriş merkezinde zemin kattaki iki gümüş renkli parlak duvarin ağir ağir açilip kapanmasi ilgilerini çekmiş.
”bu ne baba“ diye sormuş oğlan.
Hayatlarinda hiç asansör görmemişler.
Baba “bilemiyorum oğul“ demiş.
Onlar bu ilginç şeyi nefeslerini tutup izlerken tekerlekli sandalyeli yaşli bir kadin gümüş renkli duvarlara doğru gitmiş ve bir düğmeye basmiş. Duvarlar açilmiş, yaşli kadin yoğun
işikli küçük bir odaya girmiş,
duvarlar kapanmiş, oğlan ve babasi kapinin üzerindeki küçükten büyüğe doğru yanip sönen işikli rakamlari izlemiş.
Son rakamdan sonra ayni sirayla bu sefer geriye doğru işiklar teker teker yanmiş.
Sonunda duvar iki tarafa kayarak açilmiş,
dişari 24 yaşlarinda incecik muhteşem bir fistik çikmiş
“oğlum” demiş adam ; kizdan gözlerini ayiramayarak
“koş, koş anani getir
Alişveriş merkezinde zemin kattaki iki gümüş renkli parlak duvarin ağir ağir açilip kapanmasi ilgilerini çekmiş.
”bu ne baba“ diye sormuş oğlan.
Hayatlarinda hiç asansör görmemişler.
Baba “bilemiyorum oğul“ demiş.
Onlar bu ilginç şeyi nefeslerini tutup izlerken tekerlekli sandalyeli yaşli bir kadin gümüş renkli duvarlara doğru gitmiş ve bir düğmeye basmiş. Duvarlar açilmiş, yaşli kadin yoğun
işikli küçük bir odaya girmiş,
duvarlar kapanmiş, oğlan ve babasi kapinin üzerindeki küçükten büyüğe doğru yanip sönen işikli rakamlari izlemiş.
Son rakamdan sonra ayni sirayla bu sefer geriye doğru işiklar teker teker yanmiş.
Sonunda duvar iki tarafa kayarak açilmiş,
dişari 24 yaşlarinda incecik muhteşem bir fistik çikmiş
“oğlum” demiş adam ; kizdan gözlerini ayiramayarak
“koş, koş anani getir