Karakoncolos – Bulgar, Türk ve Anadolu halk kültürlerinde Kış Cini ; Karakoncul olarak da bilinir...
Kara renkte ve çok çirkindir. Maymun, kedi veya çocuk büyüklüğündedir. Aslında pek zararlı olmadığı halde görüntüsü insanlarda paniğe neden olur. Kürklü olarak betimlenir. Geceleri gezer. Bulgar kültürünün Türk tarihiyle olan ortak kökeni sonucu Bulgar halk edebiyatında “Karakonjul”adıyla yer alır. Kara kelimesi geceyle ilişkili olarak değerlendirilir. Zemheride (kışın en soğuk zamanı) sokaklarda dolaşır, rastladığına “Nereden geliyorsun, Nereye gidiyorsun? gibi sorular sorar. Verilecek yanıtların içinde mutlaka “kara” kelimesi olmalıdır (Karasu’dan geliyorum, Karakışla’ya gidiyorum gibi). Böyle yapılmadığında Karakoncolos elindeki kocaman bir tarakla vurarak karşısındaki insanı yaralar. Kendisinden korunmak için kış günleri evlerdeki taraklar ortada bırakılmaz, saklanır...
Türk mitolojisinde, Karakoncolos, 'kara renkte ve çirkin olarak tasarımlanan bir umacı, bir kötülük cini'dir. Özellikle Kuzeydoğu Anadolu Türk kültüründe yer etmiş ve Bulgar folklorunde de rastlanan bir yaratıktır. Bir tür öcüyü andıran karakoncolos pek dehşetengiz sayılmaz ve zararsız olduğuna inanılır. Bununla birlikte zaman zaman gerçek anlamda şeytanî bir şekilde betimlendiği de olmuştur. Kürklü olduğuna inanılan bu yaratığın isminin Yunanca Kalikantzaris'den gelmiş olabileceği de öne sürülür. Bulgar folklorunde yaratığa verilen Bulgarca isim ise Karakondjul'dur ve geceleri gezdiğine inanılır...
Karadeniz Rumları tarafından Karakoncoloz, Koncoloz (κοντζολόζ
ve Koncolozi (κοντζολόζοι
olarak da bilinmektedir. Karakoncilo’nun “denizden geldiği” söylenir. Kimi yörelerde bu anlayış "dağdan gelme" şeklindedir. Bulgaristan’da ona Kukeri veya “Karakondjul /Karakondjol” denir. Yunan kültüründeki Kalikantzarus'un, Karadeniz halk inanışımdaki Karakoncolos'dan şakacılığı, çok fazla zararlı olmaması ve tüylü olması gibi birkaç ortak nokta dışında pek çok farklılığı bulunur...
Kıpçak Türkçesinde yer alan “konç” sözcüğü, Karakoncolos adının asıl unsurunu oluşturur. Sözcüğün sonundaki Grekçe ek kaldırıldığında “kara konçlu” (siyah pantolonlu) anlamı ortaya çıkar. Karadenizdeki şenliklerde ve Bulgaristan’daki “Karakondjul/Karakondjol”un kıyafetlerinde postlara sarılmış, bacakları çoğunlukla kara olan bir varlık bulunur...
Bu yeraltı varlığı Yunan denizcilik geleneği nedeniyle Akdeniz ülkelerine yayılıp onların folkloruna girerek bir deniz cinine dönüşmüştür. Cezayir Arapçasında "qârâqendlûz" şeklinde, bir tür vampir görünümünde yer alır. Karadeniz’in bazı bölgelerinde koncala, koncoloz, karakancala, kancala ve Yozgat yöresinde congalaz biçimlerinde söylenir...
Türk kültüründe ve Türk coğrafyasında çeşitli adlar ve şekiller ile tasvir edilen Karakoncolos için Balkanlarda hasat sonrası şölenler düzenlenir. Çiftçiler , hayvan postları ile Karakoncolos kılığına girip dans edip şarkı söylerler. Karakoncolos onurlandırılmaz ise kıtlık geleceğine inanılır. Ekteki resimde Balkanlardaki çiftçilerin Karakoncolos kıyafetleri gösterilmiştir...
Cezayir de ise , denizciler Karakoncolos'u vampir olarak tasfir etmektediler. Karakoncolos'un denizden geldiğine inanırlar. Balıkçılar avların bir bölümünü teknelerinde Karakoncolos için bırakırlar...
Karadeniz'de ise Lazca'da “Germakoçi “ Dağ adamı , Orman Adamı , Meşe Adamı olarak tasvir edilir. Karadeniz'de bazı yerlerde deniz cini , bazı yerlerde ise orman cini olarak bilinir. Orman köylüleri , Karakoncolos tarlalarına zarar vermesin diye kapılarının önünde ekmek ve lahana bırakırlar...
Akdeniz'de Deniz cini , Karadeniz'de ise Orman cini olarak efsaneleşen bu varlık bir Türk kültürü mitidir...
Eski takvimlere göre , Zemheri ( Kışın en soğuk zamanı ) başlangıcında yani Ocak ayının ikinci haftası ortaya çıktığı varsayılır...
Denk gelirseniz içinde " KARA " kelimesi geçen cümleler kurmayı unutmayın...
KAYNAKÇA
Türklerde Tabiat Üstü Varlıklar ve Bunlarla İlgili Kabuller, İnanmalar, Uygulamalar - Yard. Doç. Dr. Ayşe DUVARCI
Başkent Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi TDE Bölümü / ANKARA
Türk Söylence Sözlüğü - Deniz KARAKURT - 2011
Folklor ve Mitoloji Sözlüğü - Özhan ÖZTÜRK - 2009
Kara renkte ve çok çirkindir. Maymun, kedi veya çocuk büyüklüğündedir. Aslında pek zararlı olmadığı halde görüntüsü insanlarda paniğe neden olur. Kürklü olarak betimlenir. Geceleri gezer. Bulgar kültürünün Türk tarihiyle olan ortak kökeni sonucu Bulgar halk edebiyatında “Karakonjul”adıyla yer alır. Kara kelimesi geceyle ilişkili olarak değerlendirilir. Zemheride (kışın en soğuk zamanı) sokaklarda dolaşır, rastladığına “Nereden geliyorsun, Nereye gidiyorsun? gibi sorular sorar. Verilecek yanıtların içinde mutlaka “kara” kelimesi olmalıdır (Karasu’dan geliyorum, Karakışla’ya gidiyorum gibi). Böyle yapılmadığında Karakoncolos elindeki kocaman bir tarakla vurarak karşısındaki insanı yaralar. Kendisinden korunmak için kış günleri evlerdeki taraklar ortada bırakılmaz, saklanır...
Türk mitolojisinde, Karakoncolos, 'kara renkte ve çirkin olarak tasarımlanan bir umacı, bir kötülük cini'dir. Özellikle Kuzeydoğu Anadolu Türk kültüründe yer etmiş ve Bulgar folklorunde de rastlanan bir yaratıktır. Bir tür öcüyü andıran karakoncolos pek dehşetengiz sayılmaz ve zararsız olduğuna inanılır. Bununla birlikte zaman zaman gerçek anlamda şeytanî bir şekilde betimlendiği de olmuştur. Kürklü olduğuna inanılan bu yaratığın isminin Yunanca Kalikantzaris'den gelmiş olabileceği de öne sürülür. Bulgar folklorunde yaratığa verilen Bulgarca isim ise Karakondjul'dur ve geceleri gezdiğine inanılır...
Karadeniz Rumları tarafından Karakoncoloz, Koncoloz (κοντζολόζ


Kıpçak Türkçesinde yer alan “konç” sözcüğü, Karakoncolos adının asıl unsurunu oluşturur. Sözcüğün sonundaki Grekçe ek kaldırıldığında “kara konçlu” (siyah pantolonlu) anlamı ortaya çıkar. Karadenizdeki şenliklerde ve Bulgaristan’daki “Karakondjul/Karakondjol”un kıyafetlerinde postlara sarılmış, bacakları çoğunlukla kara olan bir varlık bulunur...
Bu yeraltı varlığı Yunan denizcilik geleneği nedeniyle Akdeniz ülkelerine yayılıp onların folkloruna girerek bir deniz cinine dönüşmüştür. Cezayir Arapçasında "qârâqendlûz" şeklinde, bir tür vampir görünümünde yer alır. Karadeniz’in bazı bölgelerinde koncala, koncoloz, karakancala, kancala ve Yozgat yöresinde congalaz biçimlerinde söylenir...
Türk kültüründe ve Türk coğrafyasında çeşitli adlar ve şekiller ile tasvir edilen Karakoncolos için Balkanlarda hasat sonrası şölenler düzenlenir. Çiftçiler , hayvan postları ile Karakoncolos kılığına girip dans edip şarkı söylerler. Karakoncolos onurlandırılmaz ise kıtlık geleceğine inanılır. Ekteki resimde Balkanlardaki çiftçilerin Karakoncolos kıyafetleri gösterilmiştir...
Cezayir de ise , denizciler Karakoncolos'u vampir olarak tasfir etmektediler. Karakoncolos'un denizden geldiğine inanırlar. Balıkçılar avların bir bölümünü teknelerinde Karakoncolos için bırakırlar...
Karadeniz'de ise Lazca'da “Germakoçi “ Dağ adamı , Orman Adamı , Meşe Adamı olarak tasvir edilir. Karadeniz'de bazı yerlerde deniz cini , bazı yerlerde ise orman cini olarak bilinir. Orman köylüleri , Karakoncolos tarlalarına zarar vermesin diye kapılarının önünde ekmek ve lahana bırakırlar...
Akdeniz'de Deniz cini , Karadeniz'de ise Orman cini olarak efsaneleşen bu varlık bir Türk kültürü mitidir...
Eski takvimlere göre , Zemheri ( Kışın en soğuk zamanı ) başlangıcında yani Ocak ayının ikinci haftası ortaya çıktığı varsayılır...
Denk gelirseniz içinde " KARA " kelimesi geçen cümleler kurmayı unutmayın...

KAYNAKÇA
Türklerde Tabiat Üstü Varlıklar ve Bunlarla İlgili Kabuller, İnanmalar, Uygulamalar - Yard. Doç. Dr. Ayşe DUVARCI
Başkent Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi TDE Bölümü / ANKARA
Türk Söylence Sözlüğü - Deniz KARAKURT - 2011
Folklor ve Mitoloji Sözlüğü - Özhan ÖZTÜRK - 2009
[SIGPIC][/SIGPIC]
Deniz üstünde yürürüz... Düşmanı arar buluruz... Öcümüzü komaz alırız... Bize " BAHRİYELİ " derler...
Deniz üstünde yürürüz... Düşmanı arar buluruz... Öcümüzü komaz alırız... Bize " BAHRİYELİ " derler...