11-04-2008, 09:07
AMATÖR DALICI MUAYENESİ VE SEÇİM KRİTERLERİ
İÜ. İstanbul Tıp Fakültesi, Deniz ve Sualtı Hekimliği Anabilim Dalı, 34390 Çapa, İstanbul
“Paul Bert geçtiğimiz günlerde Bilimler Akademisi’nin ve özellikle Claude Bernard’ın dikkatini basınçlı havadan dış dünyaya ani geçişin tehlikelerine çekti.......... Dalgıçlar dalışa başlamadan önce mutlaka bir hekim tarafından muayene edilmeliler.” Siebe (1873)
Profesyonel dalışlarda sağlık muayeneleri ve seçim kriterleri az çok tüm dünyada kabul görmüştür. Ülkemizde de uzun yıllardır yönetmelik ve uygulamalarda dalgıçların sağlık muayeneleri yer almaktadır. Buna karşın sportif ve eğlence amaçlı olarak yapılan amatör dalışlar için tüm dünyada kesin kabul gören sağlık muayeneleri bulunmamaktadır. Oysa amatör dalış eğitiminin önemli bir kısmı başka hiç bir spor ve hobi eğitimi ile karşılaştırılamayacak kadar fizyoloji, sağlık ve hastalıklar ile ilk yardım konularına ayrılmıştır. Bu durum anlaşılması güç bir konu değildir. Sualtı ortamı bütünü ile insan fizyolojisine aykırı bir ortam oluşturur.
Ülkemizde amatör dalıcıları ilgilendiren ve halihazırda yürürlükte olan yönetmeliğe göre dalış eğitimi öncesi bir doktordan sağlık raporu almak zorunludur. Bununla birlikte bu sağlık raporunda ne gibi muayenelerin yapılacağı, kimlerin dalışlara uygun olduğu belirtilmemiştir. Ayrıca hekim adaylarına İstanbul Tıp Fakültesi ve GATA dışında hiç bir Tıp Fakültesinde dalıcı muayenesi ve seçim kriterleri bir ders olarak okutulmamaktadır. SBT 2001 kapsamında “Amatör dalıcıların sağlık muayenesi ve seçim kriteleri” konulu bir panelin yer almasının amacı yalnızca toplantıya katılanlara değil aynı zamanda tüm hekimlere yönelik bir bilgilendirme amacı taşımaktadır.
SAĞLIK MUAYENESİ ŞART MIDIR?
Bu sorunun yanıtı sualtı ortamının fiziksel şartlarında ve insan fizyolojisi üzerine olan etkilerinde saklıdır. Teknoloji alanındaki gelişmeler dalışları daha kolay ve bir çok insan için yapılabilir kılmıştır. Buna karşılık bu etkilerden korunmak çoğu zaman mümkün değildir. Sağlıklı bir insan için sorun oluşturmayacak etkiler sağlığı elvermeyenlerde ölümcül sonuçlara yol açabilir:
Basınç
Sualtında karşılaşılan basınç farklılığı insanoğlunun başka hiç bir şartta karşılaşamayacağı kadar fazladır. Onbinlerce metre atmosfer sütununun yarattığı basınç suda her on metrede bir ortaya çıkmaktadır. Bu durumdan insan vücudunda içi hava ile dolu boşluklar en fazla etkilenir. Boyle Kanunu uyarınca dalarken olduğu gibi basınç artışında bu boşluklar küçülebilmeli ya da eşitlenebilmeli; çıkış sırasında olduğu gibi basınç azalışında bu boşluklar yine eşitlenebilmeli ya da genleşebilmelidir. Basınç artışı solunan gazın yoğunluğunu arttırarak solunum işi yükünü arttırır. Ayrıca derinlerde belirli bir kısmi basıncın ötesinde solunan gazların, normal atmosferik şartlarda solunurken görülmeyen etkileri ortaya çıkar.
Soğuk
Su ısı iletimi açısından mükemmel bir ortamdır. Oysa iç sıcaklığını belirli değerler arasında tutmak zorunda olan insanoğlu için bu durum yaşamsal bir önem taşır. Dalış giysileri ile korunmak zorunda olan dalıcı yine de hipotermi tehlikesi altındadır. Soğuğun yol açtığı dolaşım sistemine ait değişiklikler yatkın kişilerde ani ölümlere yol açabilir.
Su içinde bulunma (immersiyon)
Suyun hidrostatik basıncının etkisi dalıcının dolaşım sisteminde önemli etkilere yol açar. Sağlıklı bir dalıcı tarafından kolaylıkla tolere edilebilen bu etkiler sağlığı uygun olmayanlar için ciddi sonuçlara yol açabilir.
Solunum ortamı
İnsan hava soluyarak yaşayan bir canlıdır. Soluk tutarak kısa sürelerde ve uygun gereçler kullanarak daha uzun sürelerde sualtında kalabilir. Ancak bu durum gereçlerin sorunsuz olarak çalışmasına ve tam bir bilinçliliğe bağlıdır. Çok kısa süreli bilinç kayıpları boğulma ile sonlanır. Dalış aktivitesi yalnızca tam bir bilinçlilik değil aynı zamanda psikolojik açıdan yeterli bir denge gerektirir. Psikolojik bakımdan uygun olmayan dalıcılar dalışın gerektirdiği dikkat ve yerinde karar verme yeterlilikleri bulunmadığında tehlikelere açıktırlar.
Egzersiz yükü
Normal olarak sualtının yerçekimsiz ortamı çok az efor gerektirir. Oysa dalışlarda türlü nedenlerle dalıcının kapasitesinin sınırlarını zorlayacak durumlarla her zaman karşılaşılabilir. Akıntı, su üstünde kaybolma, dalgalı deniz, ilk yardım girişimi fiziksel kapasitesi sınırlı dalıcıları zorlayabilir.
Yukarıda özetlenen tüm bu fiziksel ve fizyolojik etkilerden tamamiyle kurtulmak mümkün değildir. Bununla birlikte dalış kuralları ve teknolojik gelişmeler bu etkiler göz önüne alınarak düzenlenmektedir. Ancak sağlıklı kişiler için tehlike oluşturmayan durumlar sağlığı elvermeyenlerde ve yatkın kişilerde hastalıklara ve daha da kötüsü ölüme yol açabilir. Bu durumu önlemenin geçerli tek yolu dalış öncesi muayene ile yatkınlıkların saptanması ve uygun olmayan adayların dalıştan elenmesidir.
ALINTI
rof. Dr. Şamil Aktaş yazısından
İÜ. İstanbul Tıp Fakültesi, Deniz ve Sualtı Hekimliği Anabilim Dalı, 34390 Çapa, İstanbul
İÜ. İstanbul Tıp Fakültesi, Deniz ve Sualtı Hekimliği Anabilim Dalı, 34390 Çapa, İstanbul
“Paul Bert geçtiğimiz günlerde Bilimler Akademisi’nin ve özellikle Claude Bernard’ın dikkatini basınçlı havadan dış dünyaya ani geçişin tehlikelerine çekti.......... Dalgıçlar dalışa başlamadan önce mutlaka bir hekim tarafından muayene edilmeliler.” Siebe (1873)
Profesyonel dalışlarda sağlık muayeneleri ve seçim kriterleri az çok tüm dünyada kabul görmüştür. Ülkemizde de uzun yıllardır yönetmelik ve uygulamalarda dalgıçların sağlık muayeneleri yer almaktadır. Buna karşın sportif ve eğlence amaçlı olarak yapılan amatör dalışlar için tüm dünyada kesin kabul gören sağlık muayeneleri bulunmamaktadır. Oysa amatör dalış eğitiminin önemli bir kısmı başka hiç bir spor ve hobi eğitimi ile karşılaştırılamayacak kadar fizyoloji, sağlık ve hastalıklar ile ilk yardım konularına ayrılmıştır. Bu durum anlaşılması güç bir konu değildir. Sualtı ortamı bütünü ile insan fizyolojisine aykırı bir ortam oluşturur.
Ülkemizde amatör dalıcıları ilgilendiren ve halihazırda yürürlükte olan yönetmeliğe göre dalış eğitimi öncesi bir doktordan sağlık raporu almak zorunludur. Bununla birlikte bu sağlık raporunda ne gibi muayenelerin yapılacağı, kimlerin dalışlara uygun olduğu belirtilmemiştir. Ayrıca hekim adaylarına İstanbul Tıp Fakültesi ve GATA dışında hiç bir Tıp Fakültesinde dalıcı muayenesi ve seçim kriterleri bir ders olarak okutulmamaktadır. SBT 2001 kapsamında “Amatör dalıcıların sağlık muayenesi ve seçim kriteleri” konulu bir panelin yer almasının amacı yalnızca toplantıya katılanlara değil aynı zamanda tüm hekimlere yönelik bir bilgilendirme amacı taşımaktadır.
SAĞLIK MUAYENESİ ŞART MIDIR?
Bu sorunun yanıtı sualtı ortamının fiziksel şartlarında ve insan fizyolojisi üzerine olan etkilerinde saklıdır. Teknoloji alanındaki gelişmeler dalışları daha kolay ve bir çok insan için yapılabilir kılmıştır. Buna karşılık bu etkilerden korunmak çoğu zaman mümkün değildir. Sağlıklı bir insan için sorun oluşturmayacak etkiler sağlığı elvermeyenlerde ölümcül sonuçlara yol açabilir:
Basınç
Sualtında karşılaşılan basınç farklılığı insanoğlunun başka hiç bir şartta karşılaşamayacağı kadar fazladır. Onbinlerce metre atmosfer sütununun yarattığı basınç suda her on metrede bir ortaya çıkmaktadır. Bu durumdan insan vücudunda içi hava ile dolu boşluklar en fazla etkilenir. Boyle Kanunu uyarınca dalarken olduğu gibi basınç artışında bu boşluklar küçülebilmeli ya da eşitlenebilmeli; çıkış sırasında olduğu gibi basınç azalışında bu boşluklar yine eşitlenebilmeli ya da genleşebilmelidir. Basınç artışı solunan gazın yoğunluğunu arttırarak solunum işi yükünü arttırır. Ayrıca derinlerde belirli bir kısmi basıncın ötesinde solunan gazların, normal atmosferik şartlarda solunurken görülmeyen etkileri ortaya çıkar.
Soğuk
Su ısı iletimi açısından mükemmel bir ortamdır. Oysa iç sıcaklığını belirli değerler arasında tutmak zorunda olan insanoğlu için bu durum yaşamsal bir önem taşır. Dalış giysileri ile korunmak zorunda olan dalıcı yine de hipotermi tehlikesi altındadır. Soğuğun yol açtığı dolaşım sistemine ait değişiklikler yatkın kişilerde ani ölümlere yol açabilir.
Su içinde bulunma (immersiyon)
Suyun hidrostatik basıncının etkisi dalıcının dolaşım sisteminde önemli etkilere yol açar. Sağlıklı bir dalıcı tarafından kolaylıkla tolere edilebilen bu etkiler sağlığı uygun olmayanlar için ciddi sonuçlara yol açabilir.
Solunum ortamı
İnsan hava soluyarak yaşayan bir canlıdır. Soluk tutarak kısa sürelerde ve uygun gereçler kullanarak daha uzun sürelerde sualtında kalabilir. Ancak bu durum gereçlerin sorunsuz olarak çalışmasına ve tam bir bilinçliliğe bağlıdır. Çok kısa süreli bilinç kayıpları boğulma ile sonlanır. Dalış aktivitesi yalnızca tam bir bilinçlilik değil aynı zamanda psikolojik açıdan yeterli bir denge gerektirir. Psikolojik bakımdan uygun olmayan dalıcılar dalışın gerektirdiği dikkat ve yerinde karar verme yeterlilikleri bulunmadığında tehlikelere açıktırlar.
Egzersiz yükü
Normal olarak sualtının yerçekimsiz ortamı çok az efor gerektirir. Oysa dalışlarda türlü nedenlerle dalıcının kapasitesinin sınırlarını zorlayacak durumlarla her zaman karşılaşılabilir. Akıntı, su üstünde kaybolma, dalgalı deniz, ilk yardım girişimi fiziksel kapasitesi sınırlı dalıcıları zorlayabilir.
Yukarıda özetlenen tüm bu fiziksel ve fizyolojik etkilerden tamamiyle kurtulmak mümkün değildir. Bununla birlikte dalış kuralları ve teknolojik gelişmeler bu etkiler göz önüne alınarak düzenlenmektedir. Ancak sağlıklı kişiler için tehlike oluşturmayan durumlar sağlığı elvermeyenlerde ve yatkın kişilerde hastalıklara ve daha da kötüsü ölüme yol açabilir. Bu durumu önlemenin geçerli tek yolu dalış öncesi muayene ile yatkınlıkların saptanması ve uygun olmayan adayların dalıştan elenmesidir.
ALINTI

İÜ. İstanbul Tıp Fakültesi, Deniz ve Sualtı Hekimliği Anabilim Dalı, 34390 Çapa, İstanbul