17-07-2010, 01:32
Değerli Arkadaşlar...
Alabalık avında ,yer yer geçit vermeyen sarp arazi yapıları olduğu bilinmektedir..Tabii böyle durumlarda bazen suyun içinden bazen dışından dağlara tırmanarak yol almak gerekmektedir.
Bu sene yaptığım bir avda ,böyle bir durumda ,kayalık bir yamaca tırmanarak engeli atlamaya çalıştığım sırada,yerler kuru olmasına rağmen kayalıklarda yetişen ,kaktüs türü bir bitkinin oldukça kalın ve etli yaprağına basınca,kayarak kendimi bir anda aşağıya doğru yuvarlanırken buldum..
Düşmeye devam ederken ,önce tutunacak bir yer aradım..O sahne çok komikti..Ben bile gülmüştüm..Bulamayınca tutnmaktan vazgeçip aşağı düşmemi ayarlamaya gayret ettim.Bu arada kafam ,omuzlarım ve dizlerim oldukça darbe almıştı.Düşeceğim yer ,derenin derin bir bölümü olduğu ve üzerimde tulum bulunduğu için ellerimi tulumun kilitlerine götürüp öyle düşmeye çalıştım.Çünkü tulum ağırlık yapar ve su yüzüne çıkamazsam suyun altında tulumu çıkarmaya çalışacaktım.Düştükten sonra sakince yüzmeye çalıştım..Sadece ayaklarım ile dahi yüzdüğümü görünce rahatladım..Yavaşça kıyıya çıkıp hasar tespiti yaptım..Kafam ,omuzlarım,dirseklerim ve dizlerim kan içinde olmasına rağmen sadece basit sıyrıklardı..Usulen şöyle bir temizlenip ava devam ettim.Böyle bir durumda bu kadar telaşsız olmama ben bile hayret ettim.İlk iki resim düştüğüm yerin uzaktan ve son basamağından görüntülerdir..
Yani bu kazayı ,çok şükür ucuz atlattık...
Otomobil ile gidemediğim yollarda yanımda taşıdığım motorsiklet ile devam ediyor ve son noktada onu güzelce saklıyordum..Üçüncü resimde saklı motorsiklet bulunmakta..Bir kere o kadar güzel saklamışım ki GPS olmasa ben bile bulamayacaktım..
Son iki resim de Hüsomun hemşerilerinin ,benim bir arkadaşımın Alabalık çiftliğinde rezervasyon yaptırdıkları güne aittir.Oldukça kalabalık bir guruba balık ayıklamak ve yetiştirmek kolay olmadı..Ama alnımızın akı ile başardık ve çok memnun olarak ayrıldılar..
Ne de olsa hüsomun hemşerisi onlar..Yabancı saymadık...
Bunlar aklıma gelen bir kaç anı...
Alabalık avında ,yer yer geçit vermeyen sarp arazi yapıları olduğu bilinmektedir..Tabii böyle durumlarda bazen suyun içinden bazen dışından dağlara tırmanarak yol almak gerekmektedir.
Bu sene yaptığım bir avda ,böyle bir durumda ,kayalık bir yamaca tırmanarak engeli atlamaya çalıştığım sırada,yerler kuru olmasına rağmen kayalıklarda yetişen ,kaktüs türü bir bitkinin oldukça kalın ve etli yaprağına basınca,kayarak kendimi bir anda aşağıya doğru yuvarlanırken buldum..
Düşmeye devam ederken ,önce tutunacak bir yer aradım..O sahne çok komikti..Ben bile gülmüştüm..Bulamayınca tutnmaktan vazgeçip aşağı düşmemi ayarlamaya gayret ettim.Bu arada kafam ,omuzlarım ve dizlerim oldukça darbe almıştı.Düşeceğim yer ,derenin derin bir bölümü olduğu ve üzerimde tulum bulunduğu için ellerimi tulumun kilitlerine götürüp öyle düşmeye çalıştım.Çünkü tulum ağırlık yapar ve su yüzüne çıkamazsam suyun altında tulumu çıkarmaya çalışacaktım.Düştükten sonra sakince yüzmeye çalıştım..Sadece ayaklarım ile dahi yüzdüğümü görünce rahatladım..Yavaşça kıyıya çıkıp hasar tespiti yaptım..Kafam ,omuzlarım,dirseklerim ve dizlerim kan içinde olmasına rağmen sadece basit sıyrıklardı..Usulen şöyle bir temizlenip ava devam ettim.Böyle bir durumda bu kadar telaşsız olmama ben bile hayret ettim.İlk iki resim düştüğüm yerin uzaktan ve son basamağından görüntülerdir..
Yani bu kazayı ,çok şükür ucuz atlattık...
Otomobil ile gidemediğim yollarda yanımda taşıdığım motorsiklet ile devam ediyor ve son noktada onu güzelce saklıyordum..Üçüncü resimde saklı motorsiklet bulunmakta..Bir kere o kadar güzel saklamışım ki GPS olmasa ben bile bulamayacaktım..

Son iki resim de Hüsomun hemşerilerinin ,benim bir arkadaşımın Alabalık çiftliğinde rezervasyon yaptırdıkları güne aittir.Oldukça kalabalık bir guruba balık ayıklamak ve yetiştirmek kolay olmadı..Ama alnımızın akı ile başardık ve çok memnun olarak ayrıldılar..
Ne de olsa hüsomun hemşerisi onlar..Yabancı saymadık...

Bunlar aklıma gelen bir kaç anı...