20-10-2010, 18:28
Pazar 17.10.2010 saat 14.30 amcaoğlu (Basri abim)ve ben tuttuk Karasu, İhsaniye yolunu, uzun zamandır kalkan avına gitmemiş olma nedeniyle hazırda takım yok, bir yandan ikili dip olta hazırlıyoruz, bir yandan atıyoruz. Havada bir ciseleme, bir güneş, bizde yoğun bir çalışma derken kan ter içinde kalıyoruz. Karnımızın açlığını giderdikten sonra bizim yokluğumuzda şemsiye altına sığınmış bulunan misafiri (kuş) yolcu ettikten edip saat 18.30 oltaların yemlerine bakma fırsatı yakalayabiliyoruz. İki oltada ikişer tane olmak üzere toplam 6 kalkan balığından ikisini suya salıyoruz. Kalan 4 kalkan balığınında (açıkçası limitleri zorlayacak boyda) kovaya girmesinden sonra oturup bir nefes alabiliyoruz. Saat 19.00 troller ve balıkçı tekneleri konvoy halinde gelmeye başlıyor. 45-50 metre önümüze sahil boyu çekilen ağların fasılalı yanıp sönen lambalarını ve ay ışığını seyrettikten sonra saat 20.00 da evin yolunu tuttuk.
Yem : İstavrit, (kraça yokluğundan yarım yarım takılmıştır)
Kurşun: 150 gram
Beden : 100 lük misina (50 metre)
Mera : Ustam61 (Hayrettin abi) ‘in balık tutamadığını her seferinde yüzümü vurduğu yer
Zaman : Bu aralar tam sırası
Sonuç : resimlerde
Beklenti: Arzu edip niyetlenen olursa, ben her zaman hazır
Not : Şu an limit tam sınırda 10-15 güne kadar 2, 3, 4 kg. ve üstü olacağı beklentisindeyim.
Yem : İstavrit, (kraça yokluğundan yarım yarım takılmıştır)
Kurşun: 150 gram
Beden : 100 lük misina (50 metre)
Mera : Ustam61 (Hayrettin abi) ‘in balık tutamadığını her seferinde yüzümü vurduğu yer
Zaman : Bu aralar tam sırası
Sonuç : resimlerde
Beklenti: Arzu edip niyetlenen olursa, ben her zaman hazır
Not : Şu an limit tam sınırda 10-15 güne kadar 2, 3, 4 kg. ve üstü olacağı beklentisindeyim.