16-09-2011, 16:22
İki gün önce yaz aylarını geçirdiğim Kuşadası’ndan İstanbul’a döndüm. Kuşadası’nda kaldığım yaklaşık iki ay boyunca vakit buldukça değişik tipte kandırıcılar kullanarak kıyıdan yaptığım at-çek denemeleri sonucunda ne yazık ki levrek avlamam mümkün olmamıştı. Bu durumdan kendimce şu sonucu çıkardım ; hepimizin bildiği ve zaman zaman da yakinen şahit olduğu gibi aşırı , bilinçsiz ve usulsüz olarak avlanma nedeniyle levrek balığı popülasyonunun azalmış olmasının yanı sıra , ya ben levrek balıklarını kandırmayı başaramamıştım , yada artık bu işler için yavaş yavaş yaşlanıyordum.
Bu duygu ve düşünceler içinde İstanbul’a döndükten iki gün sonra kardeşim Burç “ Abi sen levrek tutmayı bayağı özlemişsindir , hadi gel seninle canlı yem kullanarak tekneden uzun oltayla levrek yakalamaya gidelim" deyince , oyuncağını kaybedip de sonra tekrar bulan küçük çocuklar gibi içimi bir sevinç kapladı. Hemen hava raporuna baktık. Ne yazık ki hava tahmin sitelerinde ertesi gün hava poyrazdan kuvvetle esecek gibi görünüyordu. Bu durum karşısında bizimde tekne ile çıkma işimiz yatmıştı. Yüzümdeki mutsuz ifadeyi gören Burç “ Abi tekne olmazsa bizde karadan başka bir merada at-çek yaparak levrek avlarız , geçen hafta aynı merada daha mevsimi olmamasına ve balığın çok seyrek çıkmasına rağmen bizim Serdar , Yüksel ve Gökhan güzel levrekler aldılar.” deyince yüzümde tekrar gülücükler oluştu ve keyfim yerine geldi. Kardeşim ile ertesi sabah saat 05.00 da buluşmak üzere sözleşerek ayrıldık.
Sabah Burç sözleştiğimiz saatte beni evden gelip aldı. Daha sonra yolumuz üzerinde bizi bekleyen sevgili kardeşlerim Yüksel ve Serdarda ekibe dahil oldular. Unutmadan söyleyeyim Serdar , Yüksel ve Gökhan Boğaz’ın özellikle de Üsküdar’ın usta balıkçılarındandır. Sabah tanyeri ağırırken meraya vardık. Hava iyice aydınlanana kadar önce değişik damaklı kandırıcılar ile at-çek yaptık , daha sonra silikon kandırıcılar ile at-çek yapmaya devam ettik. Merada yem balığı çoktu ve su çok berraktı. Meradaki at-çek için olumsuz olan bu şartlara rağmen başlangıçta bir iki takip almamız ümitlerimizi arttırdı. Bir müddet sonra saat 08.00 civarında ben artık ispendeklikten levrekliğe terfi etmiş 1.065 gram ağırlığında bir levreği kandırmayı başardım. Benim levreği yakalamamdan yaklaşık 10 dakika sonra Yüksel Kardeşimin oltasına gelen güzel bir levrek ise kıyıya bir iki metre kala kendisini son anda iğneden kurtarmayı başararak ,özgürlüğüne doğru yaptığı son kuyruk darbesi ile derinlere dalarak gözden kayboldu. Bilahare günün iyice aydınlanması ve balığın da hiç takip vermemesi üzerine seyrekte olsa merada levrek bulunmasının ve yakalamanın sevincini yaşayarak saat 09.00 da avımızı sonlandırdık.
Değerli arkadaşlarım pek bilinmese de avcılığı zor ve meşakkatli olsa da İstanbul’da bir iki levrek yakalamanın keyfi ve mutluluğu bir başka oluyor. Bu düşünce ve duygular içersin de bu güncemi sizlerle paylaşmak istedim, umarım beğenirsiniz. Tüm dostlara selam , sevgi ve saygılar.
Balığı yakaladığım ekipman :
Kamış : Shımano Bassterra 270 cm , 15 – 60 atarlı spin kamış
Makara : Shımano Symetre 4000 FI , 5.7 devirli spin makine
Kandırıcı : Kafası kurşun ağırlıklı 16 cm uzunluğunda ve 42 gr ağırlığında Savagear silikon sahte.
Bu duygu ve düşünceler içinde İstanbul’a döndükten iki gün sonra kardeşim Burç “ Abi sen levrek tutmayı bayağı özlemişsindir , hadi gel seninle canlı yem kullanarak tekneden uzun oltayla levrek yakalamaya gidelim" deyince , oyuncağını kaybedip de sonra tekrar bulan küçük çocuklar gibi içimi bir sevinç kapladı. Hemen hava raporuna baktık. Ne yazık ki hava tahmin sitelerinde ertesi gün hava poyrazdan kuvvetle esecek gibi görünüyordu. Bu durum karşısında bizimde tekne ile çıkma işimiz yatmıştı. Yüzümdeki mutsuz ifadeyi gören Burç “ Abi tekne olmazsa bizde karadan başka bir merada at-çek yaparak levrek avlarız , geçen hafta aynı merada daha mevsimi olmamasına ve balığın çok seyrek çıkmasına rağmen bizim Serdar , Yüksel ve Gökhan güzel levrekler aldılar.” deyince yüzümde tekrar gülücükler oluştu ve keyfim yerine geldi. Kardeşim ile ertesi sabah saat 05.00 da buluşmak üzere sözleşerek ayrıldık.
Sabah Burç sözleştiğimiz saatte beni evden gelip aldı. Daha sonra yolumuz üzerinde bizi bekleyen sevgili kardeşlerim Yüksel ve Serdarda ekibe dahil oldular. Unutmadan söyleyeyim Serdar , Yüksel ve Gökhan Boğaz’ın özellikle de Üsküdar’ın usta balıkçılarındandır. Sabah tanyeri ağırırken meraya vardık. Hava iyice aydınlanana kadar önce değişik damaklı kandırıcılar ile at-çek yaptık , daha sonra silikon kandırıcılar ile at-çek yapmaya devam ettik. Merada yem balığı çoktu ve su çok berraktı. Meradaki at-çek için olumsuz olan bu şartlara rağmen başlangıçta bir iki takip almamız ümitlerimizi arttırdı. Bir müddet sonra saat 08.00 civarında ben artık ispendeklikten levrekliğe terfi etmiş 1.065 gram ağırlığında bir levreği kandırmayı başardım. Benim levreği yakalamamdan yaklaşık 10 dakika sonra Yüksel Kardeşimin oltasına gelen güzel bir levrek ise kıyıya bir iki metre kala kendisini son anda iğneden kurtarmayı başararak ,özgürlüğüne doğru yaptığı son kuyruk darbesi ile derinlere dalarak gözden kayboldu. Bilahare günün iyice aydınlanması ve balığın da hiç takip vermemesi üzerine seyrekte olsa merada levrek bulunmasının ve yakalamanın sevincini yaşayarak saat 09.00 da avımızı sonlandırdık.
Değerli arkadaşlarım pek bilinmese de avcılığı zor ve meşakkatli olsa da İstanbul’da bir iki levrek yakalamanın keyfi ve mutluluğu bir başka oluyor. Bu düşünce ve duygular içersin de bu güncemi sizlerle paylaşmak istedim, umarım beğenirsiniz. Tüm dostlara selam , sevgi ve saygılar.
Balığı yakaladığım ekipman :
Kamış : Shımano Bassterra 270 cm , 15 – 60 atarlı spin kamış
Makara : Shımano Symetre 4000 FI , 5.7 devirli spin makine
Kandırıcı : Kafası kurşun ağırlıklı 16 cm uzunluğunda ve 42 gr ağırlığında Savagear silikon sahte.
Benim kandırmayı başardığım son levrek
![[Resim: askdjbsakjd.jpg]](http://img21.imageshack.us/img21/5677/askdjbsakjd.jpg)
![[Resim: asgdljd.jpg]](http://img89.imageshack.us/img89/4484/asgdljd.jpg)
Gökhan , Serdar ve Yüksel kardeşlerimin bir önceki hafta aynı merada yakaladıkları levrekler.
![[Resim: dscf1930du.jpg]](http://img689.imageshack.us/img689/6626/dscf1930du.jpg)
![[Resim: dscf1941o.jpg]](http://img217.imageshack.us/img217/9343/dscf1941o.jpg)
Bu avda kullandığım sahte
![[Resim: dsc01289a.jpg]](http://img214.imageshack.us/img214/4976/dsc01289a.jpg)
![[Resim: askdjbsakjd.jpg]](http://img21.imageshack.us/img21/5677/askdjbsakjd.jpg)
![[Resim: asgdljd.jpg]](http://img89.imageshack.us/img89/4484/asgdljd.jpg)
Gökhan , Serdar ve Yüksel kardeşlerimin bir önceki hafta aynı merada yakaladıkları levrekler.
![[Resim: dscf1930du.jpg]](http://img689.imageshack.us/img689/6626/dscf1930du.jpg)
![[Resim: dscf1941o.jpg]](http://img217.imageshack.us/img217/9343/dscf1941o.jpg)
Bu avda kullandığım sahte
![[Resim: dsc01289a.jpg]](http://img214.imageshack.us/img214/4976/dsc01289a.jpg)