08-10-2011, 11:25
Bin Bir Gece Masalları [değiştir]
Bin Bir Gece Masalları "Deniz İnsanları"na ait çok çeşitli öyküler içerir. Efsanelerden farklı olarak, Bin Bir Gece Masalları'nda bu deniz insanları karada yaşarlar, ama suya girdiklerinde de hiçbir zorluk çekmeden nefes alabilirler ve denize girdiklerinde kıyafetleri ıslanmıyor. Aynı zamanda insanlarla cinsel ilişkiye girdiklerinde doğacak çocukları da kendileri gibi "Deniz insanı" olarak doğacaktır. Deniz insanlarının, insan görünüşünden farkları yoktur. Bu efsane hâlâ yaşamaktadır.
İngiliz kaynakları [değiştir]
Frederic Leighton'ın The Fisherman and the Syren (Balıkçı ve Siren) adlı tablosu c. 1856–1858Deniz kızları İngiliz kültüründe uğursuz, felaketlerin haberci yaratıklar olarak gözükmüşlerdir. Bazıları devasa büyüklükte, 160 feetten uzundur.
Ayrıca deniz kızları nehirlerde ve tatlı su göllerinde de yüzebilirlerdi. Bir gün, Lorntie'li Laird, evinin yanındaki gölde, boğulan bir kadın olduğunu düşündüğü bir şey görür ve yardım etmek için suya atlar. Ama uşaklarından biri onu geri getirir ve göldekinin bir deniz kızı olduğu konusunda efendisini uyarır. Bunun üzerine deniz kızı, uşak orada olmasaydı o adamı öldürebileceğinden yakınıp yakarmaya başlar.
Yukarıdaki efsanedekinin aksine, deniz kızları çoğu zaman daha iyilikseverdirler ve insanların yaralarını tedavi ederler.
Bazı söylenceler deniz kızlarının kötü yönde kullanacakları ölümsüz bir ruhları olup olmadığı sorularını arttırmıştır.Liban adlı bir başka yaratık ise kutsal bir deniz kızı olarak kabul görmüştür. Aslında baştan insandır ama sonradan deniz kızına dönüşmüştür. Üç yüz yıl sonra, İrlanda Hristiyanlaşınca, Liban'ın da vaftiz edildiğine inanılmıştır.
İngiliz kaynaklarında, aynı zamanda deniz erkeklerinden de bahsedilmiştir. Deniz erkekleri deniz kızlarından daha vahşi ve çirkindir. Ama az da olsa insanlarla ilgilenirler.
Diğer [değiştir]Karayiplerin Neo-Taíno uluslarından olanlar, deniz kızlarına Aycayía adını vermişlerdir.[10] Aycayíanın özellikleri tanrıça Jagua ile de ilişkilendirilmiştir. Aycayíalar genellikle majagua ağacının amberçiçeği Hibiscus tiliaceus ile betimlenmişlerdir
Mami Wata (Batı ve Orta Afrika kültürlerinde),
Jengu (Kamerun kültüründe),
Merrow (İrlanda ve İskoçya kültürlerinde),
Russalki (Rusya ve Ukrayna kültürlerinde),
ve Oceanid, Nereid, ile Naiad - (Yunan kültüründe)
Tatlı sularda yaşayan deniz kızı benzeri bir yaratık olan ve Avrupa kültürüne yerleşen Melusine, çoğu zaman iki balık kuyruğuyla ya da bazen yılan bedeniyle betimlenir. Japon kültüründe deniz kızı eti yiyenlerin ölümsüz olacağına inanılır. Bazı Avrupa efsanelerine göreyse, deniz kızları kendilerine söylenen dilekleri yerine getirirler.
Aynı zamanda, bazı insanlar İskoçya, Malezya ve İngiliz Kolumbiyası gibi yerlerde ölü deniz kızları gördüklerini iddia etmişlerdir. En yaygın iki görüntü ise Kanada'da, Straight of Georgia'da yakalandığı iddia edilenlerdir.
Güney Afrika'nın "pelerinli" komüteleri Little Karoo'da deniz kızları bulunduğu söylentisini çıkarmışlardır. Bazı yaşlı pelerinliler ise çocukluklarında tatlı su hauzlarında deniz kızı gördüklerini iddia etmişlerdir. Little Karoo çok kuru bir alanken, çok uzun zamn önce bir okyanusun bir parçası olduğu, bulunan deniz kabuğu fosillerinden anlaşılmaktadır. Deniz kızı hikâyeleri, bilinmeyen bir türün dilden dile yayılmasıyla oluştuğunun düşünülmesine neden olabilir. Bazı yerel Güney Afrika kabileleri üyelerinin, Little Karoo yerleşkesi yakınlarında, deniz kızlarının varlığına dair 11 kanıtlayıcı taş belge gösterdikleri iddia edilir. Diğer açıklamalarda "Swallow" denen ve mağara duvarlarında rastlanan, insan başlı bir kuş resminden yola çıkılarak yapılır. Bu örnek, ruhsal ayinler sırasında ruhun beden dışındaki hâlini temsil etmektedir.
Kopehnag'da deniz kızı heykeli
Edebiyat [değiştir]
Deniz kızları popüler kültürün en ünlü yaratıklarındandır ve bu yüzden olsa gerek edebî eserlerde ve filmlerde pek çok kez konu olmuşlardır. Pek çok dile tercüme edilen Hans Christian Andersen'in "Küçük Deniz Kızı" adlı öyküsü de bu tezi destekler. Andersen'in bu öyküsü, Kopenhag limanındaki bronz deniz kızı heykeliyle ölümsüzleştirilmiştir. Küçük Deniz Kızı, basıldığından beri, tartışmaları beraberinde getirse de batı dünyasında "deniz kızı"nı tanımlayan en önemli simge hâline gelmiştir. Hikâye, televizyon programları, filmler ve diğer sihirli öyküler içerisinde defalarca anlatılmıştır. Küçük Deniz Kızı, çeşitli filmlere de konu olmuştur. Bunlardan en ünlüsü 1989 Disney yapımı hikâyeyle aynı adı taşıyan filmdir.
L. Frank Baum (Oz Büyücüsü'nün yaratıcısı), deniz altındaki yaşam hakkında The Sea Fairies (Perilerin Denizi) adlı bir kitap yazmıştır. Sonradan, The Scarecrow of Oz (Oz'un Korkuluğu) adlı yapıtında da, aynı karakterler deniz kızları tarafından kurtarılmışlardır.
T.S. Eliot, "The Love Song of J. Alfred Prufrock"ta Prufock'ın kötü durumuna dikkat çekmek için bir deniz kızı mecazlaması yapar:
“ Deniz kızlarının birbirlerine şarkı söylediklerini duydum.
Ama bana şarkı söyleyeceklerini hiç sanmıyorum."
Deniz kızları, Peter Pan, roman, çizgi roman ve filmlerinde (Hook) ve Harry Potter serilerinde (Özellikle de Harry Potter ve Ateş Kadehi'nde) ortaya çıkarlar.
Pek çok deniz kızı/insanı yapımı hayalî şeylerin anlatıldığı her türden eserde ortaya çaıkmıştır. Poul Anderson'nin The Merman's Children'ı (Deniz Erkeğinin Çocukları) da bunlardan biridir.
Madrid'de, bir deniz canavarına saldırırken betimlenmiş deniz kızı heykeliL. Sprague de Camp'ın The Goblin Tower kitabındaki hikâyelerden birinde de, insan krallarından biri, bir deniz kızında aşık olur. Hikâye, çiftin bedensel olarak çok zor ve enredeyse ölümle birlikteliklerinin neşeli ayrıntılarını anlatır (Kral, su altında cinsel ilişkiye girmeye çalışırken az daha boğularak ölecektir, bunun üzerine kralına adamları da intikam için deniz kızını öldürmek isterler). Hikâyenin sonunda, hâlâ deniz kızını platonik olarak seviyor olsa da, kral bir insanla evlenir.
Çizgi roman dizisi, Tales to Astonish'in, #4 (Temmuz 1959) basımında, 4 sayfalık bir hikâye (I Love a Mermaid! - Bir Deniz Kızına Aşığım!) yer alır. Hikâyede, Alethea adında bir deniz kızına aşık olan bir denizci anlatılır. Hikâyesin sonunda, zaten denizcinin de bir deniz erkeği olduğu anlaşılır ve su altı krallığında Alethea ile birlikte yaşarlar.
Süper kahraman Superman ise kendini, Lori Lemaris adlı bir deniz kızıyla romantik bir ilişki içinde bulmuştur. "Lori Lemaris" adı, muhtemelen Ren Nehri'ndeki Lorelei kayalıklarından ve Latincede okyanus anlamına gelen mare sözcüğünden doğmuştur. Başka bir not da, Superman'in diğer sevgilileri gibi onun da ad ve soyadının baş harflerinin L olmasıdır (Lois Lane ve Lana Lang gibi).
Harry Potter serisinin dördüncü filmi Harry Potter ve Ateş Kadehi'nde ise, Harry, Hogwarts arazisindeki gölün altında yaşayan bir deniz halkıyla karşılaşır. Bu gölün suyu tuzlu gibi gözükse de, dev bir mürekkep balığının orada yaşamaya başlamasından beri öyle oladığı anlaşılır. Romanda, deniz halkı da kadın ve erkek olmak üzere iki cinsiyettedir. Saçları ve derileri yeşil, dişleri ise sarı ve yosunlu olarak betimlenmiştir. Deniz halkı, Harry'nin katıldığı büyücü turnuvasının ikinci görevi olan "Büyücünün yaşamındaki en önemli kişi"yi ellerinde tutmaktadır. Romanda, Harry'nin en önemli "şey"i, en iyi arkadaşı Ron Weasley'dir. Harry diğer rehineleri kurtarmaya gelen olmadığını görünce, onları da kurtarmaya yeltenmiş, ama deniz halkı ona saldırmıştır. Yine de rehinelerden birini daha kurtarabilen Harry, görevi zamanında tamamlayamamıştır. Harry'ye saldırırken oldukça vahşi gözüken deniz halkı aslında oldukça uyumlu ve adaletlidir. Harry'nin göllerinde sergilediği büyük cesareti Prof. Dumbledore'a anlatmış, ve onun yüksek puan almasını sağlamışlardır. Harry Potter dizisinde anlatılan diğer büyülü yaratıklar gibi, deniz insanları da büyü yapmayı bilmezler ve yapamazlar...
Aquamarine, Alice Hoffman'ın bir romanıdır. Romanda, 13 yaşındaki iki kızın, arsız ve ergen bir deniz kızı keşfetmelerini anlatır. Roman, basıldığı dönemde genç kızlar tarafından ilgiyle okunmuştur. Romandan esinlenerek aynı adda bir film de 2006 yılında gösterime girmiştir. Filmdeki oyunculardan bazıları Sara Paxton, Emma Roberts ve JoJo'dur.
"The Tail of Emily Windsnap" adlı kitapta, yüzme dersleri sırasında kuyruğu olduğunu keşfeden Emily anlatılır. Babasını aramak için su altı krallığına gider ve buranın kralı Neptune'ü insanlarla deniz halkının birlikte yaşayabileceğine ikna eder.
Birçok mitolojik yaratık gibi, deniz kızları da Dungeons & Dragons oyununda ortaya çıkar. J.K. Rowling, "Fantastic Beasts and Where to Find Them" (Fantastik Yaratıklar ve Bulundukları Yerler) adlı özel bir kitap yazmıştır. Siren, Selkies ve Merrow'lar olmak üzere üç çeşit oldukları belirtilen deniz kızlarının dördüncü kitapta görülen cinsi Selkiestir. Orhan velinin'de bir şiirine konu olmuştur.
Wikipedia
Bin Bir Gece Masalları "Deniz İnsanları"na ait çok çeşitli öyküler içerir. Efsanelerden farklı olarak, Bin Bir Gece Masalları'nda bu deniz insanları karada yaşarlar, ama suya girdiklerinde de hiçbir zorluk çekmeden nefes alabilirler ve denize girdiklerinde kıyafetleri ıslanmıyor. Aynı zamanda insanlarla cinsel ilişkiye girdiklerinde doğacak çocukları da kendileri gibi "Deniz insanı" olarak doğacaktır. Deniz insanlarının, insan görünüşünden farkları yoktur. Bu efsane hâlâ yaşamaktadır.
İngiliz kaynakları [değiştir]
Frederic Leighton'ın The Fisherman and the Syren (Balıkçı ve Siren) adlı tablosu c. 1856–1858Deniz kızları İngiliz kültüründe uğursuz, felaketlerin haberci yaratıklar olarak gözükmüşlerdir. Bazıları devasa büyüklükte, 160 feetten uzundur.
Ayrıca deniz kızları nehirlerde ve tatlı su göllerinde de yüzebilirlerdi. Bir gün, Lorntie'li Laird, evinin yanındaki gölde, boğulan bir kadın olduğunu düşündüğü bir şey görür ve yardım etmek için suya atlar. Ama uşaklarından biri onu geri getirir ve göldekinin bir deniz kızı olduğu konusunda efendisini uyarır. Bunun üzerine deniz kızı, uşak orada olmasaydı o adamı öldürebileceğinden yakınıp yakarmaya başlar.
Yukarıdaki efsanedekinin aksine, deniz kızları çoğu zaman daha iyilikseverdirler ve insanların yaralarını tedavi ederler.
Bazı söylenceler deniz kızlarının kötü yönde kullanacakları ölümsüz bir ruhları olup olmadığı sorularını arttırmıştır.Liban adlı bir başka yaratık ise kutsal bir deniz kızı olarak kabul görmüştür. Aslında baştan insandır ama sonradan deniz kızına dönüşmüştür. Üç yüz yıl sonra, İrlanda Hristiyanlaşınca, Liban'ın da vaftiz edildiğine inanılmıştır.
İngiliz kaynaklarında, aynı zamanda deniz erkeklerinden de bahsedilmiştir. Deniz erkekleri deniz kızlarından daha vahşi ve çirkindir. Ama az da olsa insanlarla ilgilenirler.
Diğer [değiştir]Karayiplerin Neo-Taíno uluslarından olanlar, deniz kızlarına Aycayía adını vermişlerdir.[10] Aycayíanın özellikleri tanrıça Jagua ile de ilişkilendirilmiştir. Aycayíalar genellikle majagua ağacının amberçiçeği Hibiscus tiliaceus ile betimlenmişlerdir
Mami Wata (Batı ve Orta Afrika kültürlerinde),
Jengu (Kamerun kültüründe),
Merrow (İrlanda ve İskoçya kültürlerinde),
Russalki (Rusya ve Ukrayna kültürlerinde),
ve Oceanid, Nereid, ile Naiad - (Yunan kültüründe)
Tatlı sularda yaşayan deniz kızı benzeri bir yaratık olan ve Avrupa kültürüne yerleşen Melusine, çoğu zaman iki balık kuyruğuyla ya da bazen yılan bedeniyle betimlenir. Japon kültüründe deniz kızı eti yiyenlerin ölümsüz olacağına inanılır. Bazı Avrupa efsanelerine göreyse, deniz kızları kendilerine söylenen dilekleri yerine getirirler.
Aynı zamanda, bazı insanlar İskoçya, Malezya ve İngiliz Kolumbiyası gibi yerlerde ölü deniz kızları gördüklerini iddia etmişlerdir. En yaygın iki görüntü ise Kanada'da, Straight of Georgia'da yakalandığı iddia edilenlerdir.
Güney Afrika'nın "pelerinli" komüteleri Little Karoo'da deniz kızları bulunduğu söylentisini çıkarmışlardır. Bazı yaşlı pelerinliler ise çocukluklarında tatlı su hauzlarında deniz kızı gördüklerini iddia etmişlerdir. Little Karoo çok kuru bir alanken, çok uzun zamn önce bir okyanusun bir parçası olduğu, bulunan deniz kabuğu fosillerinden anlaşılmaktadır. Deniz kızı hikâyeleri, bilinmeyen bir türün dilden dile yayılmasıyla oluştuğunun düşünülmesine neden olabilir. Bazı yerel Güney Afrika kabileleri üyelerinin, Little Karoo yerleşkesi yakınlarında, deniz kızlarının varlığına dair 11 kanıtlayıcı taş belge gösterdikleri iddia edilir. Diğer açıklamalarda "Swallow" denen ve mağara duvarlarında rastlanan, insan başlı bir kuş resminden yola çıkılarak yapılır. Bu örnek, ruhsal ayinler sırasında ruhun beden dışındaki hâlini temsil etmektedir.
Kopehnag'da deniz kızı heykeli
Edebiyat [değiştir]
Deniz kızları popüler kültürün en ünlü yaratıklarındandır ve bu yüzden olsa gerek edebî eserlerde ve filmlerde pek çok kez konu olmuşlardır. Pek çok dile tercüme edilen Hans Christian Andersen'in "Küçük Deniz Kızı" adlı öyküsü de bu tezi destekler. Andersen'in bu öyküsü, Kopenhag limanındaki bronz deniz kızı heykeliyle ölümsüzleştirilmiştir. Küçük Deniz Kızı, basıldığından beri, tartışmaları beraberinde getirse de batı dünyasında "deniz kızı"nı tanımlayan en önemli simge hâline gelmiştir. Hikâye, televizyon programları, filmler ve diğer sihirli öyküler içerisinde defalarca anlatılmıştır. Küçük Deniz Kızı, çeşitli filmlere de konu olmuştur. Bunlardan en ünlüsü 1989 Disney yapımı hikâyeyle aynı adı taşıyan filmdir.
L. Frank Baum (Oz Büyücüsü'nün yaratıcısı), deniz altındaki yaşam hakkında The Sea Fairies (Perilerin Denizi) adlı bir kitap yazmıştır. Sonradan, The Scarecrow of Oz (Oz'un Korkuluğu) adlı yapıtında da, aynı karakterler deniz kızları tarafından kurtarılmışlardır.
T.S. Eliot, "The Love Song of J. Alfred Prufrock"ta Prufock'ın kötü durumuna dikkat çekmek için bir deniz kızı mecazlaması yapar:
“ Deniz kızlarının birbirlerine şarkı söylediklerini duydum.
Ama bana şarkı söyleyeceklerini hiç sanmıyorum."
Deniz kızları, Peter Pan, roman, çizgi roman ve filmlerinde (Hook) ve Harry Potter serilerinde (Özellikle de Harry Potter ve Ateş Kadehi'nde) ortaya çıkarlar.
Pek çok deniz kızı/insanı yapımı hayalî şeylerin anlatıldığı her türden eserde ortaya çaıkmıştır. Poul Anderson'nin The Merman's Children'ı (Deniz Erkeğinin Çocukları) da bunlardan biridir.
Madrid'de, bir deniz canavarına saldırırken betimlenmiş deniz kızı heykeliL. Sprague de Camp'ın The Goblin Tower kitabındaki hikâyelerden birinde de, insan krallarından biri, bir deniz kızında aşık olur. Hikâye, çiftin bedensel olarak çok zor ve enredeyse ölümle birlikteliklerinin neşeli ayrıntılarını anlatır (Kral, su altında cinsel ilişkiye girmeye çalışırken az daha boğularak ölecektir, bunun üzerine kralına adamları da intikam için deniz kızını öldürmek isterler). Hikâyenin sonunda, hâlâ deniz kızını platonik olarak seviyor olsa da, kral bir insanla evlenir.
Çizgi roman dizisi, Tales to Astonish'in, #4 (Temmuz 1959) basımında, 4 sayfalık bir hikâye (I Love a Mermaid! - Bir Deniz Kızına Aşığım!) yer alır. Hikâyede, Alethea adında bir deniz kızına aşık olan bir denizci anlatılır. Hikâyesin sonunda, zaten denizcinin de bir deniz erkeği olduğu anlaşılır ve su altı krallığında Alethea ile birlikte yaşarlar.
Süper kahraman Superman ise kendini, Lori Lemaris adlı bir deniz kızıyla romantik bir ilişki içinde bulmuştur. "Lori Lemaris" adı, muhtemelen Ren Nehri'ndeki Lorelei kayalıklarından ve Latincede okyanus anlamına gelen mare sözcüğünden doğmuştur. Başka bir not da, Superman'in diğer sevgilileri gibi onun da ad ve soyadının baş harflerinin L olmasıdır (Lois Lane ve Lana Lang gibi).
Harry Potter serisinin dördüncü filmi Harry Potter ve Ateş Kadehi'nde ise, Harry, Hogwarts arazisindeki gölün altında yaşayan bir deniz halkıyla karşılaşır. Bu gölün suyu tuzlu gibi gözükse de, dev bir mürekkep balığının orada yaşamaya başlamasından beri öyle oladığı anlaşılır. Romanda, deniz halkı da kadın ve erkek olmak üzere iki cinsiyettedir. Saçları ve derileri yeşil, dişleri ise sarı ve yosunlu olarak betimlenmiştir. Deniz halkı, Harry'nin katıldığı büyücü turnuvasının ikinci görevi olan "Büyücünün yaşamındaki en önemli kişi"yi ellerinde tutmaktadır. Romanda, Harry'nin en önemli "şey"i, en iyi arkadaşı Ron Weasley'dir. Harry diğer rehineleri kurtarmaya gelen olmadığını görünce, onları da kurtarmaya yeltenmiş, ama deniz halkı ona saldırmıştır. Yine de rehinelerden birini daha kurtarabilen Harry, görevi zamanında tamamlayamamıştır. Harry'ye saldırırken oldukça vahşi gözüken deniz halkı aslında oldukça uyumlu ve adaletlidir. Harry'nin göllerinde sergilediği büyük cesareti Prof. Dumbledore'a anlatmış, ve onun yüksek puan almasını sağlamışlardır. Harry Potter dizisinde anlatılan diğer büyülü yaratıklar gibi, deniz insanları da büyü yapmayı bilmezler ve yapamazlar...
Aquamarine, Alice Hoffman'ın bir romanıdır. Romanda, 13 yaşındaki iki kızın, arsız ve ergen bir deniz kızı keşfetmelerini anlatır. Roman, basıldığı dönemde genç kızlar tarafından ilgiyle okunmuştur. Romandan esinlenerek aynı adda bir film de 2006 yılında gösterime girmiştir. Filmdeki oyunculardan bazıları Sara Paxton, Emma Roberts ve JoJo'dur.
"The Tail of Emily Windsnap" adlı kitapta, yüzme dersleri sırasında kuyruğu olduğunu keşfeden Emily anlatılır. Babasını aramak için su altı krallığına gider ve buranın kralı Neptune'ü insanlarla deniz halkının birlikte yaşayabileceğine ikna eder.
Birçok mitolojik yaratık gibi, deniz kızları da Dungeons & Dragons oyununda ortaya çıkar. J.K. Rowling, "Fantastic Beasts and Where to Find Them" (Fantastik Yaratıklar ve Bulundukları Yerler) adlı özel bir kitap yazmıştır. Siren, Selkies ve Merrow'lar olmak üzere üç çeşit oldukları belirtilen deniz kızlarının dördüncü kitapta görülen cinsi Selkiestir. Orhan velinin'de bir şiirine konu olmuştur.
Wikipedia