Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Sünger,süngercilik ve bir süngerci;aksona mehmet
#1
[SIZE="2"]Sünger avcılığını hep merak edip durmuşumdur,nelere konu olmuştur,ne eski türk filimlerine küçük bir araştırma yaptım ve meşhur sünger avcısı Aksona Mehmet'e ulaştım,bir röportajını yayınlamak istedim benim ilgimi çekti umarım sizde keyif alırsınız...
Deniz;doğanın sonsuz enerjisini kendi lehinize kullanmayı,İnsan sevgisini, terbiyeyi,birbirine saygıyı,tasarrufu öğretir.Denizle barışık yaşıyorsan sana çok şey verir.
"1860"yılında Karaman'dan gelip,Çiftlik köyünü kurmuş ataları.1950 yılında Çiftlik'te doğmuş Aksona Mehmet.Tarlada çalışmak zor gelmiş,kaçıp Mustafa Cengiz'in teknesinde süngerciliğe başlamış.Mayıs'tan Eylül sonlarına kadar sünger teknelerinde yaşamış,yüzünü deniz suyuyla yıkamış.
Rasim Özgürel:Sizi herkes Aksona Mehmet olarak tanımakta.Aksona lakabı neyi anlatıyor?
Aksona Mehmet:"Aksona" süngercilerin yüzlerce kere tekrar ettiği bir kelime. Yabancılar buna "dekompresyon",kısaca "deko" diyorlar.Dalgıçlar denize daldıklarında hava solumaktadırlar.Soludukları bu havanın içerisinde % 79 oranında bulunan azotu da alırlar vücutlarına.Dipte basınç altında vücuda alınan bu gazların yukarıya deniz yüzüne çıkarken belirli metrelerde beklenerek yapılan dinlenmelerde vücuttan atılması ve denge sağlanması işine"aksona" deniyor.Birçok teknede süngercilik,kaptanlık yaptım ve 1981 yılı Kasım ayında kendi teknemi alayım dedim.Ziraat Bankasının sağladığı kredi ile Torba'da bulduğum Ziya Usta'nın teknesi olan Şafak adlı tekneyi aldım.Gittim,baktım tekneye,tamam.Düşündüm teknenin adını ne koyayım diye.Sonra "AKSONA" koydum.Zira biz sünger avcıları için önemli bir kelime idi.O günden sonra bana Aksona Mehmet dediler.Hoşuma da gidiyor bu. Sünger avcısı olarak,deniz kültürünü sünger avcılığından alan bir insanım.Onların terbiyesi ile onların eğitimi ile büyüdüm.Bodrum'da çok eskilere dayanan kayıtlara göre 1700 yıl önce buralarda yaşamış"Opianus"isimli birisi Güney Ege süngercilerinin ne kadar zor bir iş yaptıklarını anlatıyor.Halikarnas Balıkçısı"Deniz Gurbetçileri"isimli kitabının başında M.Ö. 3.yüzyılda yaşamış olan Opianus'un sözlerine yer verir;
"HİÇ BİR ÇİLE SÜNGER AVCILARININKİNDEN DAHA KORKUNÇ,
HİÇ BİR ÇABA ONLARINKİNDEN DAHA ZOR DEĞİLDİR."

R.Özgürel:Sünger nedir,nerede kullanılır,kaç çeşit sünger vardır?Bu konuda biraz bilgi verir misiniz?
Aksona:Sünger deniz dibinde kayalara yapışık olarak yaşayan tek hücreli bir canlıdır ve planktonlarla beslenir.Ülkemiz denizlerinde ticari değeri olan veya olmayan pek çok sünger çeşidi vardır.Deniz biyologları sayılarının yüzleri aştığını söylerler.Ekonomik olan, ticari olan cinsi ise 5-6 tanedir."Karamanya süngeri"de denilen"Akdeniz Bal Peteği"cinsi olanı en makbul olanıdır.Karamanya aslında bizim süngercilik dilinde Bodrum'dan Antakya Samandağı'na kadar olan kıyı şeridine verilen addır.Süngerci aslında"Akdeniz'e süngere gidiyorum" demez."Karamanya'ya gidiyorum yada çıkıyorum" der.Yurtdışından bir alıcı, sünger tüccarı geldiğinde"Karamanya süngeri"denildi mi delirir,çünkü en iyi süngerdir bu.Bir de"Türk Fincanı" denen,bizim süngerciler arasında"Melat" adı verilen bir sünger vardır.Sonra İpsator yani"Fil Kulağı"enilen yassı ve çok nadir bulunan bir sünger vardır.
Bunlar,ekonomik,ticari değeri olan süngerlerdir.Süs olarak kullanılansüngerlerde
vardır;Şumba ve Marmara denizinden çıkarılan Mandaba gibi.Elde edilen süngerin %5'i yurt içinde tüketilir.Süngerin çıktığı devirlerde % 95'i ihraç edilirdi.Bodrum'dan yapılan sünger ihracatı ile ülkeye döviz girdisi sağlanmıştır.
Süngercilik tehlikeli bir meslektir.Pek çok süngerci vurgun yemiş,sakat kalmıştır.Pek çok insan ölmüştür.Kıyılarda bilinmeyen yerlerde mezarlar vardır süngerde ölenlere ait,Ege ve Akdeniz kıyılarında bir yerlerde.Bugün Bodrum'da denizcilik,tekne yapımcılığı bu kadar ilerlemiş ise bunların temelinde sünger avcılığı,sünger avcıları vardır.Ama insanlar bunu unutuyorlar.Bugün artık süngercilik unutulup gitti.
R.Özgürel:Süngerciliğe ne oldu, niye unutuldu, geleceği nedir süngerciliğin ve bundan sonra ne olacak?
Aksona:Zamanla yaşam farklılaştı, Bodrum'a turizm geldi.Gençler daha kolay olan ve tehlikesi olmayan turistik tekneleri tercih ediyorlar.Süngercilik gibi tehlikeli mesleklere rağbet etmiyorlar.Yeni nesil küçük teknelerde mahrumiyet içinde çalışmak istemiyor.Benim şu ufacık teknemde 7 kişi süngere çıkardık. Onun içinde yatar,onun içinde yemek yer, 5-6 ay yaşardık.Süngerden geri döndüğümüzde insanlara,ortama uzun süre uyum sağlayamazdık.Yabancılık çekerdik, psikolojimiz bozulurdu.Ben şimdi anlıyorum o zamanki tavırlarımızın psikolojik bozukluk olduğunu.Sonra 1986 yılında süngere bir hastalık geldi. Sünger dipte,denizin dibinde eriyip gidiyordu.Tabii sünger azaldı,süngercilik ekonomik olmaktan çıktı.Zira 5-6 kişiyi doyurmak zorundasın.İaşesi,mazotu, dalgıçların payı.Tabii vazgeçtik bizde süngercilikten.
Elbette biz de para kazanmak için yapıyorduk bu işi.Ama sünger olmayınca ben dahil pek çok süngerci iş değiştirdi.Hala arada bir dalarım,ama o da keyif için.Aslında tarih boyunca süngere hastalık girmiş ama sonra düzelmiştir.Ama öyle ya da böyle bu tekneler yaşatılmalıydı.Zira bu tekneler bir okuldur.Burada usta çırak ilişkisi ile çark döner. Burada gençlere denizcilik ve dalgıçlık öğretilir ve sonuçta iyi bir denizci olunur.Her kaptan her gemici iyi bir dalgıç olamaz ama bir dalgıç,iyi bir gemici,iyi bir kaptan olur.Yani bu çark durmamalıydı ama durdu. Bürokratlara çok anlattık süngerciliği.Bu süngercilik yüzyıllar boyu ne badireler atlattı,ne ekonomik krizler,ne hastalıklar.Ama işin üzücü yanı da;Bodrum'da kurulan"Balıkçılık ve Sünger Araştırmaları ve Geliştirme Enstitüsü"kurulduktan sonra süngercilik bitti.Burası için zorlukla istimlakler yapıldı,basınç odaları kuruldu,doktorlar tayin oldu ama süngercilik bu enstitünün zamanında yok oldu.Enstitüde Erdener Çeri vardı, onu da görevden aldılar o zamanlar, bu iş de bitti.
R.Özgürel:Bir aralar sünger avlamak yasaklanmıştı.
Aksona:Süngercilik yok olduktan sonra sünger avı yasaklandı.Belirli yerlerde tamam anlarım koruma amaçlı yasaklarsın,mesela Saroz körfezinde.Ama deniyor ki banyo süngeri yasak.Allah Allah"banyo süngeri"diye bir sünger yok ki yasaklayasın.Yani zeka fukaralığı derim ben buna, kardeşim plastik süngerden kesersin bir parça olur banyo süngeri,kaba süngerden kesersin avuç içi kadar bir parça, kullanırsın banyoda olur sana banyo süngeri.Neyi kastediyorlar bu banyo süngeri ile ben anlayamıyorum.Gelecekte süngercilik olsa ne olur yani. Serbest olsa kaç kişi gider şimdi süngere.Süngeri kaç kişi tanıyor,kaç kişi biliyor bu işi.

ALINTI:bodrumbaglari.com[/SIZE]


Ek Dosyalar Ekran Görüntüleri
       
Deniz derindir durulmaz,dostluk ebedidir unutulmaz….
Bul
Cevapla
#2
R.Özgürel:Yurt dışında veya komşu ülke Yunanistan'da süngercilik ne durumda?
Aksona:İki adım ötemiz Yunanistan.Çıplak gözle baktın mı Turgutreis'ten karşısı Kalimnos.Dünyanın süngercilik merkezi.Oraya gidiyorum bazen.Orada insanlar bu işi yaşatıyorlar.Özel bayramlar yapıyorlar,tekneleri koruyorlar,teşvik ediyorlar süngerciliği Girişimci insanlar gitmişler,araştırmışlar dünyada nerede sünger var diye.Sonunda Atlantik'in öte yanında Florida sahillerini bulmuşlar. Orada,Bahamalar'da şirketler kurmuşlar,oralara yerleşmişler sünger avlıyorlar. Şimdi dünyada Amerikan süngeri hakim.Avladıkları bu süngeri Kalimnos'a gönderiyorlar,burada süngerler işleniyor,paketleniyor ve dünyaya"Yunan süngeri"diye pazarlanıyor.Atölyelerin depoları ağzına kadar sünger dolu. Süngerleri sınıflandırıyorlar,paketliyorlar ve modern bir tarzda piyasaya sunuyorlar.Bizim burnumuzun dibinde,her türlü devlet desteği arkalarında çalışıyorlar.Bizde ise bu konuda bilgi sahibi olmayanlar masa başına oturup süngeri koruyacağız diye bir takım yasaklar koyuyorlar.Şimdi belki süngerci yetiştiren okullar açacaklar.Belki böyle kurtarırız diye düşünüyorlar.
R.Özgürel:Sünger teknelerinden bahseder misiniz?Sünger avına nasıl gidilirdi? Bunun özel bir yöntemi var mıydı?
Aksona:Kış oldu mu kaptanlar köy köy gezer,dalgıçları bulur onlara avanslarını verirlerdi.Sünger öyle yakalandığı zaman hemen nakde çevrilen bir mal olmadığından dalgıçların geride kalan aileleri için ön ödeme şarttı.Süngercilik genç ve sağlıklı insan yapısına dayanan bir meslek olduğundan onların ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyordu.Böylece ekipler kurulup ayarlanırdı. Süngercilikte iki tip tekne vardır."Sığ Su Makinaları" ve "Mancornalar".Sığ Su Makinaları;artık uzun seneler bu işte çalışmış ve yorulmuş süngercilerin çalıştığı,30 metreye kadar dalarak sünger avlayan teknelere verilen addır. Süngerci aile baskısı altındadır.Aileler korkarlar evladım vurgun yiyecek,ölecek diye.Bu yüzden onların bir an evvel karada iş tutmalarını,süngerciliği bırakmalarını isterler(di).Dışarıda ne yapacaksın;ya Karaova'ya tütüne gideceksin ya da Milas'a pamuk çapasına.İşte bu süngerciler Sığ Su Makinalarında çalışırlardı. Yani yaşı biraz geçmiş ama çalışmak isteyen fakat derin sularda olmak istemeyenlerin tercih ettikleri tarz bir süngercilikti bu.Mancornalar ise; derin sularda avlanan genç ve dinç süngercilerin çalıştığı tip sünger avcılığı içindir. Mancornalar üç tekneden oluşurdu.Birincisi "Aktarma"dediğimiz dalgıç pompalarının ve dalgıçların olduğu tekneler.İkincisi,"Depozito"denilen kumanyanın, sünger çuvallarının olduğu tekneler.Üçüncüsü ise daha çok yaşlı ve tecrübeli süngercilerin olduğu ve"Taşarı"denen tekneler.Taşarı teknesinin kaptanları denizi ve deniz dibini çok iyi bilirlerdi.Bunlar her sabah çok erkenden denize çıkarlar ve"gangavi"denen 2-3 metre uzunluğunda ve üzerinde terazi gibi çengelleri olan bir demiri ince ipe bağlı olarak denize atarlar ve çekmeye başlarlardı.Ne zaman gangavi bir taşa takılırsa oraya bir kabak atarlardı (şamandıra gibi).Böylece taşlara kabak bağlaya bağlaya giderlerdi.Arkadan sabah hafif kahvaltılarını yapmış dalgıçları taşıyan aktarma teknesi gelir ve ilk dalgıç ilk kabağa dalardı.Her dalgıç her gün iki kez dalış yapardı.İlk dalma sırası her gün değişirdi,dün birinci olan bugün sona geçerdi.Günlük dalışlarını bitiren dalgıçlar akşam dönerler ve depozitoya yanaşırlardı. Akşam hep birlikte yemek yenir,sohbetler edilir sonra da ertesi günkü işlerine dinlenmiş olarak devam edebilmek için uykuya yatılırdı.Böyle bir sünger avı hemen hemen 5 ay kadar devam ederdi.Süngerciler Mayıs ayında kumanyalarını tedarik ederler ve denize açılırlar,ancak Eylül ayı sonlarında Bodrum'a dönerlerdi.
R.Özgürel:Biz ülke olarak bir kaç deniz kıyısı şehri veya kasabası haricinde denizi pek sevmiyoruz.Sırtımızı dönmüşüz.
Aksona:Evet. Eğer bugün denizci nitelikli bir ülke olabilseydik bulunduğumuz konumdan en az 50 yıl daha ilerde olurduk.Peki ne yapmak gerekiyor?Öncelikle eskiden ders almamız,yapılan hataları telafi etmemiz gerekiyor.Bir kere"ben" demeyi kaldıracağız,"biz" demesini öğreneceğiz.Böylece sağlıklı kararlar alabiliriz,böylece belki durumu düzeltebiliriz.

Yukarıdaki "SÜNGER, SÜNGERCİLİK VE BİR SÜNGERCİ; AKSONA MEHMET" başlıklı yazı; Bodrum Ticaret Odası Yayını olan, "BOD®UM MAVİ" derginin 6. sayısından, A.Rasim ÖZGÜREL'in "AKSONA MEHMET" başlıklı yazısından alınmıştır.

ALINTI:bodrumbaglari.com
Deniz derindir durulmaz,dostluk ebedidir unutulmaz….
Bul
Cevapla
#3
selimiyedeki eski balıkcılar anlattı sünger avcılığı yapmışlar zamanında çok arkadaşlarını kaybetmişler çok zor bir işmiş bu işi yapanları kutluyorumAlkis
nuran paylaşım için teşekkürler.AlkisAlkis
Bul
Cevapla
#4
''Balıkçılık ve Sünger Araştırmaları ve Geliştirme Enstitüsü''
Aman diyelim de başka bir Enstitü açmasınlar. AlkisTeşekkürler
Bul
Cevapla
#5
denizdeki en zor meslek bu olsa gerek her an vurgun yemeye hazırsınBaby ne zor işmiş teşekkürler nuran hanım Smile
72GEZGİNCİİİİ EMMİ

06-FB-58
Bul
Cevapla
#6
Filmlere çok konu olmuştu.Oldukça zor bir iş.Teşekkürler Nuran hanım Alkis Seerf
[INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][INDENT][Resim: image.php?type=sigpic&userid=4429&dateline=1291148930][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT]
Bul
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  mehmet reis anısına slayt bucalıfikret 23 4,785 07-08-2012, 16:36
Son Yorum: yycolak

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi