Hava durumunda rüzgarın hangi yönden ve rüzgar özelliğini belirtmek için kullanılan rüzgar isimlerden ; Yıldız, Karayel, Gün Doğusu ve Gün Batısı’nın kökeni tamamen Türkçe olup 1400’lü yıllardan önce kullanıldığı bilinmektedir. Poyraz, Lodos ve Keşişleme isimlerinin kökeni ise Yunanca’dır. Denizcilik terminolojimiz içinde yer bulan Kıble ise Arapça'dan dilimize girmiştir...
Türklerin deniz tarihi ve yabancı deniz tacirleriyle temasları, güneyde Alanya ve Antalya, kuzeyde ise Sinop limanlarını ele geçirdikleri 13’ncü yüzyılda etkin olarak başlamıştır. Bu zamana kadar kısıtlı bir denizcilik terminolojisine sahip olan ve takip eden yüzyıl içinde çevre denizlerde baskısını hissettiren Türkler, doğal olarak denizciliği öğrendikleri İtalyan, İspanyol, Yunan ve diğer milletlerin denizcilik terimlerinden büyük ölçüde etkilenmiş ve bu terimlerin birçoğunu kullanarak zamanımıza kadar gelen denizcilik terminolojisinin temellerini atmışlardır. Bugün bahriyemizde de kullanılan bu terminolojide mevcut çok sayıdaki yabancı kökenli gemicilik terimi ve bu konu kapsamındaki rüzgar isimleri birkaç yüzyıllık bir sürecin birikimidir...
1400'lü yıllardan hemen önce kuzeydoğudan esen sert ve soğuk rüzgar olarak tarif edilen Poyraz’ın, Yunanca'dan Foryaz ismiyle alınarak kullanıldığı, 16’ncı yüzyıldan itibaren ise, önce Poryaz ve Boyras, daha sonra da bugünkü şekli ile Poyraz olarak kullanıldığı belirlenmiştir...
Güney doğudan esen Keşişleme Yunan kökenli olup, Piri Reis'in ünlü haritasında ve bahriye kitabında daha önce kullanılan şuluk ve şuruk terimlerinin yerine 16’ncı yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştır...
En çok kullanılan bir diğer rüzgar ismi, Güney Batıdan esen Lodos'un da kökeninin Yunanca olduğu ve 16’ncı yüzyıldan itibaren Osmanlı denizcilik terminolojisine girdiği muhtelif kaynaklardan anlaşılmaktadır...
Güneyden esen Kıble’nin kökeni ise Arapça'dır ve 1400'lü yıllardan önce kullanılmaya başlandığı bilinmektedir...
Yaz aylarında Doğu Akdeniz'de sürekli kendini gösteren batı ve güney batıdan esen İmbat rüzgarı 16’ncı yüzyılda İtalyanca'dan dilimize geçmiştir...
KAYNAKÇA
[I][I][I][I]The Lingua Franca In The Levant
Turkish Nautical Terms Of Italian And Greek Origin
Deniz Harp Okulu Basımevi ve Kütüphanesi[/I][/I][/I][/I]
Türklerin deniz tarihi ve yabancı deniz tacirleriyle temasları, güneyde Alanya ve Antalya, kuzeyde ise Sinop limanlarını ele geçirdikleri 13’ncü yüzyılda etkin olarak başlamıştır. Bu zamana kadar kısıtlı bir denizcilik terminolojisine sahip olan ve takip eden yüzyıl içinde çevre denizlerde baskısını hissettiren Türkler, doğal olarak denizciliği öğrendikleri İtalyan, İspanyol, Yunan ve diğer milletlerin denizcilik terimlerinden büyük ölçüde etkilenmiş ve bu terimlerin birçoğunu kullanarak zamanımıza kadar gelen denizcilik terminolojisinin temellerini atmışlardır. Bugün bahriyemizde de kullanılan bu terminolojide mevcut çok sayıdaki yabancı kökenli gemicilik terimi ve bu konu kapsamındaki rüzgar isimleri birkaç yüzyıllık bir sürecin birikimidir...
1400'lü yıllardan hemen önce kuzeydoğudan esen sert ve soğuk rüzgar olarak tarif edilen Poyraz’ın, Yunanca'dan Foryaz ismiyle alınarak kullanıldığı, 16’ncı yüzyıldan itibaren ise, önce Poryaz ve Boyras, daha sonra da bugünkü şekli ile Poyraz olarak kullanıldığı belirlenmiştir...
Güney doğudan esen Keşişleme Yunan kökenli olup, Piri Reis'in ünlü haritasında ve bahriye kitabında daha önce kullanılan şuluk ve şuruk terimlerinin yerine 16’ncı yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştır...
En çok kullanılan bir diğer rüzgar ismi, Güney Batıdan esen Lodos'un da kökeninin Yunanca olduğu ve 16’ncı yüzyıldan itibaren Osmanlı denizcilik terminolojisine girdiği muhtelif kaynaklardan anlaşılmaktadır...
Güneyden esen Kıble’nin kökeni ise Arapça'dır ve 1400'lü yıllardan önce kullanılmaya başlandığı bilinmektedir...
Yaz aylarında Doğu Akdeniz'de sürekli kendini gösteren batı ve güney batıdan esen İmbat rüzgarı 16’ncı yüzyılda İtalyanca'dan dilimize geçmiştir...
KAYNAKÇA
[I][I][I][I]The Lingua Franca In The Levant
Turkish Nautical Terms Of Italian And Greek Origin
Deniz Harp Okulu Basımevi ve Kütüphanesi[/I][/I][/I][/I]
[SIGPIC][/SIGPIC]
Deniz üstünde yürürüz... Düşmanı arar buluruz... Öcümüzü komaz alırız... Bize " BAHRİYELİ " derler...
Deniz üstünde yürürüz... Düşmanı arar buluruz... Öcümüzü komaz alırız... Bize " BAHRİYELİ " derler...