13-01-2007, 17:01
ATALARIMIZDAN DEVRALDIĞIMIZ PEK ÇOK ALIŞKANLIK DENİZLE ARAMIZDA KÖPRÜLER KURAR.Neden olmasın?
Yaşam denizlerde başladı.İnsan yaşamı orada başladı.Elbetteki evrim zincirinin tuzlu sudan çıkarak savanlarda avına yaklaşıp etin tadına varan insana ulaşması için çok zaman geçmesi gerekti. Ama ilk insanlar göllerde,tuzlu bataklıklarda ve su birikintilerinde daha kolay avlanıyorlardı.Bizi durmadan DENİZ KIYISINA çeken her ne ise bunda atalarımıza özgü bu deneyiminde payı olsa gerek.Aşağıda aktardığım yaşanmışlık benim çok hoşuma gittiği için sizlerle paylaşmak istedim.
''Babam okyonusu bir tabak olarak görürdü'' demişti yaşlı bir Yupik Eskimosu.Alaska Chevak'ta. Adı Moses'ti ve mutfağında oturuyorduk.Tabağın ortasında bir kase balık çorbası ve kurutulmuş tavuk eti vardı.''Eskiden okyonus bir tabaktı''dedi Moses ve ''sana en yakın yerinden bir lokma koparırdın''Tavuktan bir parça koparmak üzere tabağın üzerine inen parmak uçlarını izledim.''Büyüklerimiz bize tabaktaki yemeği sonuna kadar bitirmememizi öğütledi''dedi. O büyük tabak okyonus.Bir sonraki güne bir şeyler kalmasını istiyorsak böyle yapmamızı öğütlerdi.'Moses balık çorbasına ve kuşun etine bakarak' bağışla dedi ve ikisinden de birer lokma aldı. Onu izlerken bunun sadece bana değil kuş ve balığa da yöneltilmiş bir özür olabileceğini düşünmüş aktaran. Böyle sonlanan bu hikayeden ders çıkarmaya ne dersiniz.
Evet arkadaşlar bugün geleceğimizle ilgili bir çok korkunç senaryoların gerçekleştiğini maalesef görmekteyiz. Yaşlı bir Eskimo nun ''AKILLI BİR ADAMIN BİR SONRAKİ GÜN İÇİNDE BİR ŞEYLER BIRAKMASI GEREKEN BİR TABAĞA BENZETMESİNİ'' bizler yaşamımızda uygulamaya alsak nasıl olur.Lütfen çevremize duyarlı olalım. hepinize selamlar
Yaşam denizlerde başladı.İnsan yaşamı orada başladı.Elbetteki evrim zincirinin tuzlu sudan çıkarak savanlarda avına yaklaşıp etin tadına varan insana ulaşması için çok zaman geçmesi gerekti. Ama ilk insanlar göllerde,tuzlu bataklıklarda ve su birikintilerinde daha kolay avlanıyorlardı.Bizi durmadan DENİZ KIYISINA çeken her ne ise bunda atalarımıza özgü bu deneyiminde payı olsa gerek.Aşağıda aktardığım yaşanmışlık benim çok hoşuma gittiği için sizlerle paylaşmak istedim.
''Babam okyonusu bir tabak olarak görürdü'' demişti yaşlı bir Yupik Eskimosu.Alaska Chevak'ta. Adı Moses'ti ve mutfağında oturuyorduk.Tabağın ortasında bir kase balık çorbası ve kurutulmuş tavuk eti vardı.''Eskiden okyonus bir tabaktı''dedi Moses ve ''sana en yakın yerinden bir lokma koparırdın''Tavuktan bir parça koparmak üzere tabağın üzerine inen parmak uçlarını izledim.''Büyüklerimiz bize tabaktaki yemeği sonuna kadar bitirmememizi öğütledi''dedi. O büyük tabak okyonus.Bir sonraki güne bir şeyler kalmasını istiyorsak böyle yapmamızı öğütlerdi.'Moses balık çorbasına ve kuşun etine bakarak' bağışla dedi ve ikisinden de birer lokma aldı. Onu izlerken bunun sadece bana değil kuş ve balığa da yöneltilmiş bir özür olabileceğini düşünmüş aktaran. Böyle sonlanan bu hikayeden ders çıkarmaya ne dersiniz.
Evet arkadaşlar bugün geleceğimizle ilgili bir çok korkunç senaryoların gerçekleştiğini maalesef görmekteyiz. Yaşlı bir Eskimo nun ''AKILLI BİR ADAMIN BİR SONRAKİ GÜN İÇİNDE BİR ŞEYLER BIRAKMASI GEREKEN BİR TABAĞA BENZETMESİNİ'' bizler yaşamımızda uygulamaya alsak nasıl olur.Lütfen çevremize duyarlı olalım. hepinize selamlar