Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
bir masal
#1
Akıllı balıkçı

/ ANLATAN: ZEYNEP YAĞCIOĞLU / GELİBOLU


Bu masalımız, Gelibolu'dan. Özge Özdemir, Anneannesi Zeynep Hanım'dan dinlediği masalları teybe kaydetmiş. Anneannesinin lehçesine ilişkin şunları söylüyor Özdemir: "Masalı anneannemin anlattığı gibi yazdım. Ama onun bazı vurguları vardı. Örneğin "deyo" yazdım ama bunu "e'yi uzatarak "deeyo" diye söylüyordu. Sölem derken "ö"yü uzatıyordu. "Tutarmış" derken "a" uzundu."

Bi balıkçı vâmış. Balıkların en iyisini hep u tutâmış. Her gün balık tutâmış. Padişah da bunu sarayın penceresinden seyredêmiş. Bu çok akıllı bi adam galiba deyo padişah. Bi gün çağırın bakem6 u balıkçıyı deyo. Gidiyola, çağırıyola. "Üç soru sorcem sana cevap verebilcek misin bakalım."


"Verîm padişahım" deyo balıkçı.

"Altıyı altıya niye katmadın" deyo padişah

"Kattım padişahım otuz ikiden artmadı" deyo.

"Niye er davranmadın?"

"Er davrandım ama elimden eller aldı."

"Peki bir kaz yollasam yolar mısın?"

"Erbabıyım efendim."


"Peki" deyo padişah. Veziri çağırıyo. "Ben bu adama üç tane soru sordum cevap verdi. Birinci sorunun cevabını ver bakayım" deyo.


" 'Altıyı altıya niye katmadın, dedim.' Otuz ikiden artmadı' dedi. Ne demek bu?"

Vezir u kadar düşünüyo taşınıyo bi türlü bilemiyo.

"Padişahım" deyo "Bu gece müsade et bana, düşüneyim, yarın sabah sölerim sana".

"Peki" deyo padişah.

Vezir doğru gidiyo balıkçıya.

"Amman balıkçı buba birinci sorunun cevabını söle bana". Balıkçı:

"Getir iki tane altın söleyim sana" deyo.

Vezir gidiyo iki, üç altın getiriyo. Veriyo balıkçıya.

"Söle bakalım altıyı altıya niye katmadın?"

Balıkçı: "Ben altı ay yaz altı ay kış hepçalıştım ama yedik, otuz iki dişten artmadı."

"Hah tamam" deyo vezir. Gidiyo padişahın yanına. "Padişahım buldum" deyo. "Bu vezir altı ay yaz çalışmış altı ay kış çalışmış ama hep yimişler otuz iki dişten artmamış. Yani yimişler senin anlêceğin" deyo. "Pekâlâ" deyo padişah. "'Neden er davranmadın' dedim ben una. Unu da söle bakalım". Hay gene unu da düşünüyo, düşünüyo bulameyo vezir. "Bana gene müsaade et" deyo. "Peki" deyo padişah. Hemen gene balıkçıya gidiyo.

"Balıkçı buba ne olursa senden olur. İkinci soruyu da söle bana."

"Sölemem" diyo balıkçı.

"Ver bi kese altın sölêm" deyo. Bi kese altını da veriyo vezir.

Balıkçı "Ben er davrandım erken evlendim ama Allah kız çocuğu verdi erkek evlat vermedi. Unu da evlendirdim elimden eller aldı. Bana faydası olmadı. Oğlan oleydi bana yardım ederdi, faydası olcekti" deyo. Hay bizim vezir hemmen gidiyo padişaha. "Bu adam er davranmış erken evlenmiş ama kız çocuğu olmuş erkek evladı olmamış, onu da evlendirmiş, elinden eller almış" deyo. Padişah: "Ben una bi de 'bir kaz yollasam yolabilir misin' dedim. 'Erbabıyım efendim' dedi. Onun da cevabını ver bakalım" deyo. Ne yapsın vezir. Bi gece müsaade isteyo. Gene gidiyo balıkçıya. Üçüncü sorunun cevabını soruyo. Balıkçı bu sefer "Ver iki kese altın da sölem sana" deyo. Ne yapsın vezir getiriyo iki kese altını veriyo balıkçıya. Balıkçı da una "Senden iyi kaz mı olur? İşte ben seni yoldum, bi sürü altınını aldım. Git bunu da böle söle" deyo. Vezir ne yapsın şimdi? Gidiyo padişaha.


"Padişahım ben bu soruların cevabını bilemedim. Kaz benmişim u da beni yolmuş" deyo. Bunun üstüne padişah "Çağırın bakem u balıkçıyı bana" deyo. Gidip balıkçıyı çağırıyola. Padişah balıkçıya "Bundan böle benim vezirim sen olacaksın" deyo. O günden sonra da padişahın veziri u akıllı balıkçı oluyo.

zeynep yagcıoglu hanıma tesekkürler
Bul
Cevapla
#2
dolabımdaki fil

birgün bir fil varmış ormanda yaşarmış.gezmeye çıkmış uyuyup kalmış oradan geçen çocuklar fili evlerine götürmüş.fil uyanınca bir evde orduhunu örenmiş. ve çocukların yanına gitmiş.hey beni niye getirdiniz diye sormuş.
--seni yolda bayılmış gördük ve seni getirdik başına kötü mişey gelemilirdi oyuzden.
--tamam sisi affettim ama beni eve götürün benim annem orada gitmem lazım. götüremeyiz annem ceza verdi çıkamıyoruz.fil senin adın ne? cango kız kardeşimin kisi ayşe benim kisi ismail evde oyun oynayalım mı? tamam ama ne oynayacaz
ismail:bilmem ki senin bildiğin oyun varmı. yok napacaz milyoner diye bir oyun var al sana.parası ne kadar ki.5.00 5milyon varmı.bilmem aneme sormam lazım varsa alırım. anne 5milyon var mı? yok olsaydıne yapacaktın milyoner alacaktım. tamam annem dediki yokmuş. napacaz canım sıkılıyordışarı çıkamıyoruz üf yapacak mişey yok. neyse yatalım tamam yatahım nere işte bura iyi geceler bay yarın sabah kalktım yemek yedim cangonun yanına gidiyordum kiyerde not vardı
--şöyle diyordu
yarın geri gelecem anne'min yanın dayım yarın görüşürüz

CANGO ben yarın olmasını bekledim ve cango geldi ben cangoyla oyun oynadım çogüzel oyun oynadık.
--yarın annem gelecek
--tamam gelsin dolapta yatar
--tamam yatarıs yarın olmasını istiyorum
--neden ki
--annemi görecem ya oyüzden
filin annesi erken gelmiş.küçük fil sevinmiş.
ismail küçük fili sevinmiş. görünce ismail'de sevinmiş.
Bul
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi