Geçende kepçeden bahsederken aklıma bir balık anım geldi.
12 sene önce 14 yaşında falandım. O sene çok büyük kefaller vardı. Palamut bağırsağını yem olarak kullanıp 3 lü dip takım yapıyorduk. Temmuz veya ağustos ayıydı. Hergün 1-2 tane 50 cm lik kefaller yakalıyorduk. Bazen düşüyordu bazen de suyun üstünde savurup zar zor içeri alıyorduk.
El oltasına bir tane büyük kefal vurdu tasmaladığım anda ne oluyoruz dedim
Yaklaşık 7-8 metrelik bir derinlik balığı görmüyordum ama hiç olmadığı kadar güçlü çekiyor. Kafa atıyor bir metre kadar o çekiyor sonra biraz ben. Olta kopacak gibi oluyor bırakıyorum biraz gidiyor, durunca tekrar çekiyorum. Bu şekilde suyun üstüne kadar geldi. Yanımdaki arkadaşla baka kaldık. Balık çok büyüktü. O zamana kadarkilerin en büyüğüydü. Ne yapıcaz dedim iskele 1.5 metre sudan yukarıda kaldırırsak garanti kopartır. Git bir yerden kepçe bul dedim. 
O zamana kadar hiç kepçede kullanmamışız ama şansımızı deneyeceğiz.
Arkadaş koşa koşa geldi .
Hiç unutmuyorum 3 metre odun gibi bir sopası olan. İnşaat demirinden bir kepçeyle geldi 
Nerden buldun bunu dedim. Büyük gezi vapurundan aldım dedi.
Kimseye çaktırmadan alıp gelmiş
Ama kepçe yerinden kalkmıyor.
Ben balığı tutuyorum. Sende kepçele dememle bu kepçenin ağırlığından denize düşmemek için
yavaşça balığa vurdu.
Kepçeyi gören balık ne oluyoruz der gibi bir çekiş oltayı kopardı ve gitti.
Biz de ağır ağır gidişini seyrettik.
O zaman yakaladıklarımızla kıyasla hatırladığım 60 cm civarındaydı. Kısa bir süre tartıştık. Sonra ertesi sabah 7 de yine soluğu iskelede aldık. Bu da bize bir tecrübe olmuştu.
12 sene önce 14 yaşında falandım. O sene çok büyük kefaller vardı. Palamut bağırsağını yem olarak kullanıp 3 lü dip takım yapıyorduk. Temmuz veya ağustos ayıydı. Hergün 1-2 tane 50 cm lik kefaller yakalıyorduk. Bazen düşüyordu bazen de suyun üstünde savurup zar zor içeri alıyorduk.
El oltasına bir tane büyük kefal vurdu tasmaladığım anda ne oluyoruz dedim


O zamana kadar hiç kepçede kullanmamışız ama şansımızı deneyeceğiz.
Arkadaş koşa koşa geldi .


Nerden buldun bunu dedim. Büyük gezi vapurundan aldım dedi.
Kimseye çaktırmadan alıp gelmiş

Ben balığı tutuyorum. Sende kepçele dememle bu kepçenin ağırlığından denize düşmemek için

Kepçeyi gören balık ne oluyoruz der gibi bir çekiş oltayı kopardı ve gitti.
Biz de ağır ağır gidişini seyrettik.

O zaman yakaladıklarımızla kıyasla hatırladığım 60 cm civarındaydı. Kısa bir süre tartıştık. Sonra ertesi sabah 7 de yine soluğu iskelede aldık. Bu da bize bir tecrübe olmuştu.
Amatör ruha rastgele... Katliamcılara zorgele...
HÜSEYİN KABAKCI
İSTANBUL 1981
HÜSEYİN KABAKCI
İSTANBUL 1981