taze FIKRALAR.

[Tropheus]

FRED
Yaşlı Fred durumu ağırlaşınca hastaneye kaldırılmış...
Ailesi, mahallelerinin papazlarını, kendilerine eşlik etmesi ve gereği halinde görevini yapması için hastaneye çağırmışlar...
Papaz Fred'in baş ucunda onun için dua ederken Fred'in durumu anıden kötüleşmiş...
Yatağından yarı doğrularak el işaretleri ile kagıt ve kalem istemiş...
Papaz anlayışlı bir şekilde cebinden çıkardığı bir kağıt ve bir kalemi Fred'e uzatmış...
Fred zor da olsa bir şeyler yazıp kağıdı papaza uzatmış ve hemen ardından son nefesini vermiş...
Papaz Fred'in dışarda bekleyen yakınlarına haber vermiş ama böyle acılı bir anda kağıttakileri okumanın doğru olmayacağını düşünerek kağıdı katlayarak cebine sokmuş...
Ertesi günü hazırlıklar yapıldıktan sonra Fred için cenaze töreni düzenlenmiş...
Tören esnasında kısa bir konuşma yapan papazın aklına Fred'in hastanede vermiş olduğu kağıt gelmiş ve hala cebinde olduğunu hatırlamış...
Cenaze töreni için toplanmış olan aile fertlerine ve Fred'in dostlarına dönerek...
"Sevgili Fred ölmeden hemen önce benden kağıt isteyerek birşeyler yazmıştı. Ama zamanı uygun olmadığı için o anda bakmadım... Fakat şimdi hepinizin önünde bu notu okumak istiyorum"
demiş ve cebinden kağıdı çıkararak yüksek sesle okumuş...
"Lütfen bir adım sola çekil. Oksijen hortumuma basıyorsun!"


ANKET
Bir gün çeşitli ülkelerin insanları üzerinde açlıkla ilgili bir anket
yapılacakmış...
Soru olarak "Lütfen dünyanın geri kalan kısmındaki yiyecek eksikliğine bir çözüm ile
ilgili kişisel görüşünüzü belirtir misiniz? " sorulmuş ve cevabı istenmiş...

Sonuçlar açıklandığında ortaya korkunç bir tablo çıkmış...
Çünkü...

Afrikalılar "yiyecek" kelimesinin anlamını bilememişler...

Batı Avrupalılar "eksiklik" kelimesinin anlamını bilememişler...

Doğu Blok Avrupalıları "kişisel görüş" sözcüğünün anlamını bilememişler...

Orta Doğulular "çözüm" kelimesini anlamamışlar...

Güney Amerikalılar "lütfen" kelimesini anlamamışlar...

Ve en önemlisi ise ABD liler de "dünyanın geri kalan kısmının" ne demek olduğunu anlayamamışlar...


BORU YETMEDİ
Bir Fizikçi, Bir Matematikçi Bir Kimyacı jeolog ve Bir Antropologdan oluşan bir heyet, bir araştırma için araziye çıkmışlar...
Çalışmaları esnasında aniden yağmur bastırınca, yakındaki bir bağ evine sığınmak zorunda kalırlar...
Ev sahibi tanrı misafiri diyerek bunlara bir şeyler ikram etmek için hazırlık yapmak için yanlarından ayrıır ve dışarı çıkar...
Hepsinin dikkati odanın ortasında durmakta olan soba üzerinde toplanır...
Soba yerden yaklaşık 1 metre kadar yukarda altındaki dizili taşların üzerinde durmaktadır... Kendi aralarında sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlatırlar... Kimyacı
"adam, sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş ve böylece daha kolay yakmayı amaçlamış...
Fizikçi
"adam, sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş...
Jeolog
"adam, burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış..."
Matematikçi
"adam, sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış..."
Antropolog
"adam, ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş."
diyerek görüşlerini bildirmişler...
Bu sırada ev sahibi içeri girmiş ve kimin haklı olduğunu ispat edebilmek amacı ile ona
sobanın yukarda olmasının nedenini sormuşlar...
Adam da gayet sakin bir şekilde cevaplamış:
"Boru yetmedi."

[blue_zaire]

[tatar35]

paylaşım için teşekkürler sabah sabah neşelendik sayende.

[Uzun_ahmet]

Paylaşım için teşekkürler..

[yalova tatar]

saol sedat

[fotokopici]

paylaşım için teşekkürler.ayrıca boruda yollasaydık adama yazık. üzmüş profları

[balıkcı uğur]

gel gel yeni çıktı fırından hesabı herhalde sedat abi çok güzel bir paylaşım eline sağlık

[Tropheus]

Sİzde sogolun saygilar.

[bucalıfikret]

teşekkürler sedat

[levent2735]