İki haftadır Çanakkale Karabigadayım(abime geldim). Çanakkale boğazda Karagöz avı yapmaya karar verdik. Salı akşamı saat 18.30 da Karabigadan yola çıktık. 19.30 da Çanakkale de olduk. Çanakkale de yemciden mamun ve boru kurdu aldık. Yanımızdada bol miktarda midye getirdik. Feribotla karşıya geçtik. Kilitbahir iskelenin ucundan boğaza doğru atmaya başladığımızda saat 20.30 du. Karagöz ve Sarıgöz yapmaya başladı. Hava karardıktan sonra av daha da verimli olmaya başladı. Saat 03.00 e kadar devam etti. Sonra verim azalmaya başladı ve tan yeri ağarmaya başladığında iyice azaldı. Ama livarda ağzına kadar dolmuş kapak açılmıyordu. Sabah balığı yapar diye baktık ama çok verimsizdi.
Mamunlar pek iş yapmadı. Boru kurdu iyiydi ama en verimlisi midyeydi. 2-3 köstekli, 50-75gr. kurşunlu, 30luk beden, 20lik köstek 7numara kanca kullandık.
Saat 08.00 gibi avı sonlandırdık.
Amacımız bir gölge yer bularak arabada biraz uyuyup sonra Çanakkaleye geçerek gezip akşam Karabigaya (110km) dönmeyi düşünüyorduk. Asıl mesele bu balığın bu sürede ve sıcakta bozulmadan Karabiga ya ulaşmasıydı. Arabada 24 lt lik buzdolabımız vardı ama buzumuz yoktu
Buz aramaya başladık. Bayağ bi aradık (karşıda hiç bir yerde buz satılmıyor) Önce pet şişelere yapılmış buzlardan 3 tane bulduk ve balıklarla buzdolabına koyduk. Bir süre idare eder dedik. Sonra buzhane adresi aldık (5km.) ve gittik. Kapalıydı. Sahibi biraz önce gitti 2-3 saat sonra gelir dediler. Bu arada bizde gölge bir yer aradık. Epey dolaştık sonunda bulduk. Aracı çekip biraz kestirdik. Uyandığımızda balıkların durumunu kontrol ettik. iyiydi ama buzumuz yetersizdi ve havada oldukça sıcaktı. Buzhaneye tekrar gittik. Açılmış. Buzcu açık buz satmadığını, toptan, çuvalla satığını söyledi (yaklaşık 20-25kg.) Bize daha az lazım dedik. İnsafsız buzcu kabul etmedi
Çuvalı aldık. Çuvaldan buzdolabının içindeki balıkların üzerine ağzına kadar doldurup kalanını bıraktık. Neyseki ucuzdu (zevkin pahalısı olmazmış) Hiç olmassa bu sıcakta balıklar bozulmaz diye içimiz rahat Kilitbahir den Çanakkaleye feribotla saat 13.00 gibi geçtik. Çanakkalede akşama kadar takılıp saat 22.00 gibi Karabiga yoluna koyulduk. İnşallah balıklar bu kadar zamanda ve sıcakta bozulmamıştır
diye yolda arada bir kontrol ederek balık kokusu var ama normalmi bozulmamı diyerek saat 23 te eve geldik. Büyük bir merakla dolabı boşalttık.(Şimdi herkes bu kadar uraştan sonra balıklar bozulmuşmuydu diyecek) Hayır bozulmamıştı aksine taş gibiydiler.
Neyse çok uzattım neticede bizimki balık tutma macerasından çok onu koruma macerası oldu
Bu arada Çanakkale boğazı gibi balık (özelliklede Karagöz ve Sarıgöz) yapan bir yerin olmadığını bir kez daha anladım. Fotoları henüz yükleyemedim. Bu akşam yüklerim inşallah. Daha iyi avların sizlerin olması dileklerimle Herkese rastgele
Mamunlar pek iş yapmadı. Boru kurdu iyiydi ama en verimlisi midyeydi. 2-3 köstekli, 50-75gr. kurşunlu, 30luk beden, 20lik köstek 7numara kanca kullandık.
Saat 08.00 gibi avı sonlandırdık.
Amacımız bir gölge yer bularak arabada biraz uyuyup sonra Çanakkaleye geçerek gezip akşam Karabigaya (110km) dönmeyi düşünüyorduk. Asıl mesele bu balığın bu sürede ve sıcakta bozulmadan Karabiga ya ulaşmasıydı. Arabada 24 lt lik buzdolabımız vardı ama buzumuz yoktu
Buz aramaya başladık. Bayağ bi aradık (karşıda hiç bir yerde buz satılmıyor) Önce pet şişelere yapılmış buzlardan 3 tane bulduk ve balıklarla buzdolabına koyduk. Bir süre idare eder dedik. Sonra buzhane adresi aldık (5km.) ve gittik. Kapalıydı. Sahibi biraz önce gitti 2-3 saat sonra gelir dediler. Bu arada bizde gölge bir yer aradık. Epey dolaştık sonunda bulduk. Aracı çekip biraz kestirdik. Uyandığımızda balıkların durumunu kontrol ettik. iyiydi ama buzumuz yetersizdi ve havada oldukça sıcaktı. Buzhaneye tekrar gittik. Açılmış. Buzcu açık buz satmadığını, toptan, çuvalla satığını söyledi (yaklaşık 20-25kg.) Bize daha az lazım dedik. İnsafsız buzcu kabul etmedi Çuvalı aldık. Çuvaldan buzdolabının içindeki balıkların üzerine ağzına kadar doldurup kalanını bıraktık. Neyseki ucuzdu (zevkin pahalısı olmazmış) Hiç olmassa bu sıcakta balıklar bozulmaz diye içimiz rahat Kilitbahir den Çanakkaleye feribotla saat 13.00 gibi geçtik. Çanakkalede akşama kadar takılıp saat 22.00 gibi Karabiga yoluna koyulduk. İnşallah balıklar bu kadar zamanda ve sıcakta bozulmamıştır diye yolda arada bir kontrol ederek balık kokusu var ama normalmi bozulmamı diyerek saat 23 te eve geldik. Büyük bir merakla dolabı boşalttık.(Şimdi herkes bu kadar uraştan sonra balıklar bozulmuşmuydu diyecek) Hayır bozulmamıştı aksine taş gibiydiler.Neyse çok uzattım neticede bizimki balık tutma macerasından çok onu koruma macerası oldu
Bu arada Çanakkale boğazı gibi balık (özelliklede Karagöz ve Sarıgöz) yapan bir yerin olmadığını bir kez daha anladım. Fotoları henüz yükleyemedim. Bu akşam yüklerim inşallah. Daha iyi avların sizlerin olması dileklerimle Herkese rastgele
BENİM İÇİN "EN BÜYÜK BALIK; HENÜZ TUTACAĞIM BALIKTIR"...................1967 DÜZCE[SIGPIC][/SIGPIC]