04-12-2010, 14:19
Arkadaşlarıma selamlar, abilerime saygılar diyerek forumdaki ilk av raporuma başlıyım.
Perşembe günü buradan tanıdığım kaptanlıkla uğraşan bir abim dükkanıma uğradı. Yakaladığı baraküdayı göstermek için uğramış. Kendisini tebrik edip hatıra fotoğrafını çektikten sonra biraz sitem ve biraz ikna ile cuma günü beraber açılmaya sözleştik.
Gerekli malzeme ve yemi temin ettikten sonra saat 4 gibi suya açıldık. Yaklaşık 2 saat kadar rölanti üzeri süratle gezdik ve nerde bu balıklar diye hayıflanırken, güneşin batışı ve havanın kararmasıyla ilk baraküda oltama asıldı. O asıldı ben asıldım o asıldı ben asıldım derken bi baktım misina boş geliyor.
İlkay abi kaçırdım galiba balığı misina boş geliyo dedim, sen çek çek vardır ucunda onun, sana numara yapıyo balık dedi. 
Misinayı toplarken fırdöndüden sonra beden kısmına geldiğimde misinanın suda hala diklemesine durduğunu farkedince ucunda hakkaten balık olduğunu anladım, sonra bi anda aklıma, ya bu balık gelişine sudan sıçrarda bi tarafıma bişey olursa diye korkmadım da değil. 
O kısımdan sonrasını toplamaya yavaşça ve temkinli devam ettim ve 6-7 mt kadar sonra balık teknenin yanında belirdi. Nasıl alıcaz diye sordum, bekleme direk kaldır teknenin içine al dedi ve bende misinayla kaldırıp tekneye attım balığı. Kargaburun penseyle iğneyi çıkarıp balığı livara attıktan sonra, oltayı tekrar yemleyip suya attım. Aradan 15-20 dakika geçmiştiki ikincisi oltaya asıldı. Bu ilkinden daha iri olduğunu belli ediyordu. Çekerken sürekli kafa attı, bende o kafa attığı sırada hep biraz biraz boşladım misinayı. İlk balığın tecrübesiyle bunu daha rahat çektim. Oltalarımızda 3 adet 3 lü iğne vardı, balık birini yutmuş başka bi iğnede yanaktan saplanmış. Yanaktaki iğneyi aldıktan sonra, yuttuğu iğneyi çıkartmaya çalışırken, o kadar dikkat etmeme rağmen baş parmağımda küçük bi delik açtı namusuz. Acemilik işte. Oltayı tekrar yemleyip suya attım. Bir üçüncüsünü yakalarmıyız diye yaklaşık 1 saat kadar daha gezdikten sonra, nasibimiz bu kadarmış dedik ve dönüş yoluna geçtik. Saat 8 gibi kıyıdaydık, malzemeleri indirip teknede ufak bi temizlikten sonra, İlkay abi balıkları nasıl yapalım diye sordu, sen ne dersen odur abi misafire laf düşmez dedim. Onun ailesi daha kalabalık olduğu için büyüğü o ufağı ben aldım, vedalaşıp evin yolunu tuttuk. Trofemi yakalamanın sevinciyle 
evde balığı ölçtüm 73 cm geldi boyu. Diğeri 5 cm kadar daha iriydi. Temizlik ve pişirme işleminden sonra tadınada baktım. Lezzeti çipura ve levrek karışımı gibi bişey, ama limon roka ve soğan gibi keskin tatlar balığın tadını bastırıyor. Derisi ince olmasına rağmen sanki balığın tadını bozuyor.
Sevgiler, saygılar derken aşağıda avla ilgili bilgiler ve resimleri paylaşıyorum.
Yer : Bodrum - Yalıkavak Marina dalgakıran çevresi, zaman zaman marina içi
Zaman : 17:30 - 19:00 arası balık avlanmak için kıyılıyor. (kasım aralık şimdilik devam ediyor baraküda akını daha ne kadar devam eder duymadım henüz)
Yem : 25-30 cm boyunda ölü zargana (canlısı daha iyi iş yapar sanırım)
Takım : 0.80 100 mt misina, 4 cm boyunda fırdöndü, arkası 6-7 mt 0.60 misina, son 25 cm arka arkaya 3 lü 3 adet iğne, zargananın solungaç, orta ve kuyruk eti kısımlarına denk gelecek şekilde, bakır tel ile zargananın gagası misinaya sarılarak sabitleniyor, takımın iri malzeme olmasının sebebi çok daha büyük baraküdalar alınıyor bu yöntemle
Teknik : Tekne rölanti üstü seyir halinde, 30-70 mt arası misina salınarak, yüzey ve yüzeye yakın derinliklerde yem gezdirerek
Perşembe günü buradan tanıdığım kaptanlıkla uğraşan bir abim dükkanıma uğradı. Yakaladığı baraküdayı göstermek için uğramış. Kendisini tebrik edip hatıra fotoğrafını çektikten sonra biraz sitem ve biraz ikna ile cuma günü beraber açılmaya sözleştik.
Gerekli malzeme ve yemi temin ettikten sonra saat 4 gibi suya açıldık. Yaklaşık 2 saat kadar rölanti üzeri süratle gezdik ve nerde bu balıklar diye hayıflanırken, güneşin batışı ve havanın kararmasıyla ilk baraküda oltama asıldı. O asıldı ben asıldım o asıldı ben asıldım derken bi baktım misina boş geliyor.
İlkay abi kaçırdım galiba balığı misina boş geliyo dedim, sen çek çek vardır ucunda onun, sana numara yapıyo balık dedi. Misinayı toplarken fırdöndüden sonra beden kısmına geldiğimde misinanın suda hala diklemesine durduğunu farkedince ucunda hakkaten balık olduğunu anladım, sonra bi anda aklıma, ya bu balık gelişine sudan sıçrarda bi tarafıma bişey olursa diye korkmadım da değil. O kısımdan sonrasını toplamaya yavaşça ve temkinli devam ettim ve 6-7 mt kadar sonra balık teknenin yanında belirdi. Nasıl alıcaz diye sordum, bekleme direk kaldır teknenin içine al dedi ve bende misinayla kaldırıp tekneye attım balığı. Kargaburun penseyle iğneyi çıkarıp balığı livara attıktan sonra, oltayı tekrar yemleyip suya attım. Aradan 15-20 dakika geçmiştiki ikincisi oltaya asıldı. Bu ilkinden daha iri olduğunu belli ediyordu. Çekerken sürekli kafa attı, bende o kafa attığı sırada hep biraz biraz boşladım misinayı. İlk balığın tecrübesiyle bunu daha rahat çektim. Oltalarımızda 3 adet 3 lü iğne vardı, balık birini yutmuş başka bi iğnede yanaktan saplanmış. Yanaktaki iğneyi aldıktan sonra, yuttuğu iğneyi çıkartmaya çalışırken, o kadar dikkat etmeme rağmen baş parmağımda küçük bi delik açtı namusuz. Acemilik işte. Oltayı tekrar yemleyip suya attım. Bir üçüncüsünü yakalarmıyız diye yaklaşık 1 saat kadar daha gezdikten sonra, nasibimiz bu kadarmış dedik ve dönüş yoluna geçtik. Saat 8 gibi kıyıdaydık, malzemeleri indirip teknede ufak bi temizlikten sonra, İlkay abi balıkları nasıl yapalım diye sordu, sen ne dersen odur abi misafire laf düşmez dedim. Onun ailesi daha kalabalık olduğu için büyüğü o ufağı ben aldım, vedalaşıp evin yolunu tuttuk. Trofemi yakalamanın sevinciyle evde balığı ölçtüm 73 cm geldi boyu. Diğeri 5 cm kadar daha iriydi. Temizlik ve pişirme işleminden sonra tadınada baktım. Lezzeti çipura ve levrek karışımı gibi bişey, ama limon roka ve soğan gibi keskin tatlar balığın tadını bastırıyor. Derisi ince olmasına rağmen sanki balığın tadını bozuyor.Sevgiler, saygılar derken aşağıda avla ilgili bilgiler ve resimleri paylaşıyorum.
Yer : Bodrum - Yalıkavak Marina dalgakıran çevresi, zaman zaman marina içi
Zaman : 17:30 - 19:00 arası balık avlanmak için kıyılıyor. (kasım aralık şimdilik devam ediyor baraküda akını daha ne kadar devam eder duymadım henüz)
Yem : 25-30 cm boyunda ölü zargana (canlısı daha iyi iş yapar sanırım)
Takım : 0.80 100 mt misina, 4 cm boyunda fırdöndü, arkası 6-7 mt 0.60 misina, son 25 cm arka arkaya 3 lü 3 adet iğne, zargananın solungaç, orta ve kuyruk eti kısımlarına denk gelecek şekilde, bakır tel ile zargananın gagası misinaya sarılarak sabitleniyor, takımın iri malzeme olmasının sebebi çok daha büyük baraküdalar alınıyor bu yöntemle
Teknik : Tekne rölanti üstü seyir halinde, 30-70 mt arası misina salınarak, yüzey ve yüzeye yakın derinliklerde yem gezdirerek
