Levrek Hikayeleri

[Bahadır Sarıca]

Merhaba Amatör Balıkçı Dostlar,

Bilindiği gibi levrek avı için en uygun zamanları yaşıyoruz. Bu işe gönül vermiş bizler de, ava vakit ayırarak levrek peşinde koşuyoruz. Ardışıl gerçekleşen bu avlarımızın hikayeleri şöyle:

1. Av
Av tarihi : 23/12/2011
Av yeri : İzmir kıyıları
Av türü : At-çek
Avı gerçekleştirenler : Aykut Aytış-Mesut Sevil-Bahadır Sarıca-Yerel avcılar
Hedef av : Levrek
Gerçekleşen av : 2 Adet levrek(47cm / 50cm – 1.28 kg) - alıkoyuldu
Hava : 7-9 Bft Kuzeydoğu
Av saati : 17.00 - 07.00 (Balıklar 06.30 civarında yakalanmıştır)
Ay durumu : %4


23 Aralık Cuma öğleden sonrası av için dostlarla sözleşildi. İşlerin hallolması, av hazırlıkları derken saat 19.00 gibi avlaktaydık. Kış gündönümü, ayın dünyaya en yakın(364.800km-04.30’da) olmasının ertesi bu gecede herkes av için çok hevesliydi. En son bu yerde yapmış olduğumuz avda(4-6 Bafor-İki Güzel İspendek) bahsettiğim gibi avlak zorluydu. Hava da tam Vietnam’lıktı. Fakat avlağa vardığımızda ortalık resmen “uçuyordu”. Hava tahminleri 6-8 Bafor gösterirken son anda 7-9 Bafora dönmüştü. Olumsuz kıyı koşulları, artı çok kuvvetli bir hava… Av daha da zorlu olacaktı.

Serde levrekçilik var tabii. “Bu hava iyi levrek yapar dolduruşlarıyla” sığındığımız bagaj arkasında tulumlar giyildi, takımlar hazırlandı. Ayakta durmaya zorlanırken, 20-25gr jig kafalı ağır silikonları savurmak oldukça güç oluyordu. Sert rüzgar hafif olan ipimi(20Lb) sahtenin suya ermesi ile germezsem, yelkenlinin yelkenini doldurması gibi şişiriyor, ancak makinemin kolunu 4. 5. sarışımda geriliyordu. Dalgalar kah kıyı kayalarında, kah suratımızda patlıyor, resmen bizi geriye püskürtüyordu. Her geri püskürtülmemizden sonra, bizde savaşçılar gibi tekrar hucuma geçip hayallerimizin peşinde “o”nu arıyorduk. Yaklaşık üç dört saat sonra ortam kalabalıklaşmış, bizde hal kalmamıştı. Bizim için son derece olumsuz, levrek için son derece olumlu bu havada kimsede levrek yoktu. Yanıbaşımızdaki yerel balıkçının oltasını tahminen 5 kg’lık bir paşa ziyaret ediyor ama kamışı ile balığı tartarak kıyıya almaya kalkınca, kamışı ortasından kırılıp, paşayı istemese de özgürlüğüne kavuşturuyordu.

Molada Aykut’la teatimizde, rüzgara daha kapalı, daha az avcının olabileceği farklı bir noktada av yapmaya karar verdik. İkinci noktada da gece 02.30’a kadar avlanmamıza rağmen levrekleri kandıramadık. Bana tek bir sert vuruş oldu. Kalamayı açarak bir miktar misina aldı. Tam “aldım” diyecekken, maalesef makinemden katır kutur sesler gelmeye başladı. Sanırım makinem dişli sıyırıyordu. “Herkes şanslı olabilir, fakat bu şansı sadece doğru kullananlar başarıya ulaşabilir” sözünü şiar edinerek, kendine ve takımlarına güvenen ben, çok güvendiğim makinem sebebiyle, gecenin o tek mücadelesini kaybetmiştim. (Makinemin Türkiye ana bayisi Okyanus Marin ile görüşmemde; sağolsunlar hemen makinayı göndermemi ve ellerinden ne gelirse yapacaklarını belirttiler.)

Sert hava bizi oldukça yormuştu. En iyisinin; sıcak arabada biraz uyuklayarak, sabah suyunu denemek olduğuna karar verdik.

Saat 05.30’da telefonun alarmıyla uyandık. İkinci geldiğimiz yerde kimsecikler yoktu. Sert havada mücadele eden tüm avcılar yorulmuş ve avlağı terk etmişlerdi. Aykut’la diğer tarafın da boş olabileceğini düşünüp, sabah suyunda Vietnam’a geri döndük. Gerçekten kimsecikler yoktu. Hava hala sert olmasına rağmen(3-4 Bafor), geceye göre oldukça iyiydi. Tekrar sahtelerimizle denizi dövmeye başladık. Çok geçmeden ard arda iki güzel paşayı kandırmayı başardık. Artık mutluyduk…

Aykut'un yeni suya dayanıklı makinesiyle bol video ve fotoğraf şımarıklığı yaptık.(Videoyu Aykut’tan almaya fırsat olmadı.)

[Bahadır Sarıca]

2. Av
Av tarihi : 29/12/2011
Av yeri : İzmir kıyıları
Av türü : At-çek
Avı gerçekleştirenler : Bahadır Sarıca
Hedef av : Levrek
Gerçekleşen av : -
Hava : 2-3 Bft Kuzeydoğu
Av saati : 05.30 - 08.00
Ay durumu : %13


Geçen avımız sonrasında, yapacağımız avlarla ilgili Aykut’la bazı kararlar almamız gerektiği sonucuna vardık; Hafta sonları avlaklar çok dolu oluyordu. Ayrıca uzun gece avları çok yorucuydu. Genellikle balık da, klasik sabah ve akşam suyunda verimliydi. Bu tespitler sonucu; bundan sonra hafta arası, sadece sabah veya akşam sularını denemeyi kararlaştırdık.
Hafta arası genellikle hava durumu sitelerim açıktır. Yumuşak geçecek haftada tek av günü Perşembe olunca, işlerimi ona göre ayarladım. Maalesef geçen avdan kaybettiği sahte kutusu(tüm kaliteli sahtelerin olduğu kutu) ve avlak şartları sebebiyle keyifsiz dönen Aykut, bu avlağa gelmeme kararı almıştı. Tek olacaktım.
Sabah 05.30 civarında avlaktaydım. Kimse yoktu. Fakat hava, beklentinin aksine çok çok yumuşaktı.(2-3 Bafor) Saat 08.00’e kadar olan denemelerim sonuçsuz kaldı. Bu sefer keyifli güne levreksiz merhaba dedim.


3. Av
Av tarihi : 02/01/2012
Av yeri : İzmir kıyıları
Av türü : At-çek
Avı gerçekleştirenler : Bahadır Sarıca
Hedef av : Levrek
Gerçekleşen av : 2 Adet levrek(53cm / 40cm – 1.74kg/ 0.78kg) - alıkoyuldu
Hava : 4-5 Bft Kuzeydoğu
Av saati : 05.30 - 08.00 (Balıklar 06.20-07.00 civarında yakalanmıştır)
Ay durumu : %58


Yılbaşında kendi kendime hediye ettiğim yeni makinemi denemek için fırsat kolluyordum.:p Pazar akşamı sevgili Aykut’a da “ayarlayalım da bir an evvel ava gidelim” dedim. Fakat kurtlar içim içimi yiyiyordu. Gece yarısı hava raporlarına gözüm ilişti. Bu hafta tek av günü Pazartesi sabahıydı. Telefon için çok geç. Sabah gene tektim.

Avlakta gene yalnız olmayı umarken, vardığımda bir kişinin daha olduğunu gördüm. “Rastgele” diyerek bende at-çeke başladım. Avlaklarda bazı noktalar vardır, balığın yaptığını bildiğiniz. İşte benim için o noktada diğer avcı vardı. Bir iki o yöne attım. Sahtelerimiz birbirine girince vazgeçtim. Sonradan gelen bendim nede olsa… Aradan bir saate yakın zaman geçmiş akşamdan geldiğini öğrendiğim diğer arkadaş yorulmuştu. Aracına geçti. Bunu fırsat bilerek o yöne çalışmaya başladım. Biliyordum balık o taşın altındaydı. Daha üç veya dördüncü atışımda acemi yeni makinem, tüm profesyonelliği ile 1.740gr gelen paşayı, tahminen 2-3 kilograma ayarlı kalamamı açmadan rahatça kıyıya aldırdı. Gene mutluydum.

[Bahadır Sarıca]

Sevip okşadıktan sonra hemen fotoğraflamaya başladım. Fotoğraflamamla birlikte istirahata yeni çekilmiş diğer avcının arabadan çıkışı bir oldu.Yüzündeki hayret ifadesiyle;
“Rapalayla mı aldın?” dedi. Bende,
“Evet maket balık” dedim.
Hayretinin sebebine gelince;
Bu avlakta yerel avcıların hemen hemen hepsi genelde jig kafalı silikonla avlanıyorlar. Silikon da muhakkak kefal imitasyonu olacak(belirli bir marka) diye bir şehir efsanesi oluşmuş. Kanımca bunu(jig kafalı silikon) kullanmalarının doğru yanları(atış erimindeki rahatlığı, kaya zemine kolay takılmaması gibi) var. Ama tüm bunlar doğru ekipmanla(uygun kamış-makine-misina-sahteyle) de gerçekleştirilebilir. 357gr ağırlığındaki makinem ve 160gr’lık MH aksiyonlu kamışım, her ne kadar toplamda 500 gramı geçse de iyi bir ikiliydiler. Ayrıca 125mm’lik, 18-20gr ağırlığındaki sığ dalarlı silim maket kandırıcıların erimi jig kafalı silikonlardan daha fazlaydı. Havayı kesercesine ilerliyor, rüzgar kanallarındaki geçişleri kandırıcıları çok daha erimli kılıyordu. Bunu seyretmekse ayrı bir keyifti.

Taktığı “rapala” ile eski yerine geçen avcının ciuvv şeklinde gelen kamış sesleri arasında, avı yapan sahteyi değiştirerek, bunun şehir efsanesi oluşunu kendime tekrar ispatlamak istedim. Fakat atış yapmak istediğim yeri gene kaybetmiştim. Arada kıstırdığım bir sırada, takılırsak takılalım diyerek aynı noktaya attım. İşte kamışta gene o muhteşem sarsıntı. Bu gelen daha ufak ama bir o kadar da agresif bir ispendekti.



Onu da alıkoyduktan sonra av her yönüyle benim için bitmişti. Sırf aksiyonlarını görmek istediğim sahteleri denedim. Günün doğumu ile birkaç kare fotoğraf daha aldıktan sonra keyifle evime döndüm.









Lafı biraz fazla uzattıysam affola…
Bundan keyifli avlar sizlerin olsun.
Tüm amatör dostlara keyifli avlar dilerim.
Sevgi ve selamlarımla…

[araphüso26]

iç içe harika bir rapor bahadırım.gece o dalgalarla boğuşmak soğuk ıslaklık her insanın uğraşacağı yapacağı iş değil. tebrik eder bu paşaların ağababalarını yaklamanı çok isterim.

[maxtar]

Bahadır abicim ellerine sağlık. İnan 1 ay önce levrek için aldığım takımım daha suya değmedi. Ama ben levrekle yatıyor levrekle kalkıyorum. Daha önce de levreğe gitmediğim için kendi başıma da gitmek istemiyorum. İstanbul da giden varsa lütfen davetlerini bekliyorum.

Paylaşım ve paşalar harika abim. Bu arada bende makina okuma travertine vardı. Bugün tavsiye üzerine okuma trio30S ile değiştirdim. Senin fotodaki makina ile aynı sanırım. Makine aynı ise makinayla ilgili fikirlerini paylaşırmısın?.

Tekrar tekrar tebrikler ve teşekkürler. İçim açıldı.

[tahsinmersin]

Bahadırım Levrekler seni sevmeye başladı.inan çok sevindim.
dahada iyilerini yakalıyacağından eminim,çünkü bu at-çek işini İzmir çukurunda senden iyisini yapıcak yoktur..o.kadar.seen
ellerine sağlık afiyetler olsun.

[yycolak]

ne diyeyim sana sevgili kardeşim.her yönüyle ustalıkla karışık amatörlük kokan bu rapor okunurken yaşanıyor.yüreğine emeğine sağlık.harikasın.afiyetle kardeşim.başarılarının ve azminin devamını dilerim.

[maxtar]

Bence hem sunum hem de azim açısından bu üç günü birleştirip ayın avcısı konusuna mutlaka eklemelisiniz...

(Pardon sadece son gün oluyor sanırım. Ocak olması neticesinde. Zaten paşalar o gün gelmiş.. )

[Kamil ILIPINAR]

denizin tadını herşeyiyle çıkarmışsınız tebrikler arkadaşlar

[Uzun_ahmet]

İşte gerçek mücadele bu olsa gerek heryönüyle süper avcılıklar yapmışsın bunların hepsinde istediğin sonuca ulaşamasanda soğuk ve rüzgarla mücadalende balık avının zorluğunu yaşamışsın, tebrikler..