23-02-2013, 16:33
Merhaba amatör balıkçı dostlar,
Son dönemde şemsiye, süpürge derken çoğunlukla denemelerle geçen sırtı avlarındaydım. Sonuç aldıklarımı paylaştım, alamadıklarımı tecrübe defterime not ettim. Vakti geldikçe de siz amatör dostlarla paylaşıyorum. Bu tecrübelerden bir tanesi de yakın veya kendi bölgesel avlağınızı bulma. Ne demek bu?
Hepimiz hedef balığımız doğrultusunda(ki benim için levrek), yapacağımız av şekline uygun(at-çek, yemli, sırtı vs) avlaklar arıyoruz. Kah forumlardaki raporlardan, kah duyumlardan, kah dostlardan veya balıkçılardan çeşitli yerler öğreniyoruz. Hedef balığımızı çok uzaklarda aramadan veya şurası yapıyor diyerek kolaycılığa kaçmadan, kendi yakın çevremizde olabilecek bölgeleri belirleyerek denemeliyiz. Bunun için doğru teşhis ve sabır çok önemli. Levreği nerelerde aramalıyız? Hepimizin bildiği gibi levrekler oldukça sığ, kırma taşlık, eriştelik, sazlık, akarsu veya derelerin denize kavuştuğu kuytu, sessiz yerlerde dolaşırlar. Liman içleri, mendirek ağızları, dalgakıran önleri de verim alabileceğimiz bölgelerdendir. Bu bölgeler levreğin yemliklerini aradığı yerlerdir. Kışın dibe yatıp oldukça hareketsiz bir halde dururlar. Özellikle sabah suyu(gün doğmadan bir saat öncesi ve gün doğumuyla yaklaşık bir, iki saatlik süreçler) ve akşam suyu(gün batımından bir saat öncesi ve gün batımıyla yaklaşık bir, bir buçuk saatlik süreçler) benim en verim aldığım zamanlar olmuştur. Bildiğiniz gibi levrek bulanık sularda gezinmeyi, akıntıyı çok sever. Gel-gitlerin olduğu dolayısıyla yemliklerin hareketlendiği suları çevremizde gözlemlemeliyiz. Bu zamanlarda avımızı aramak doğru olacaktır.
Kendi adıma Egede hemen hemen tüm bölgelerde(kuzey ve güneyde) levrek avı yapmaya çalıştım. Doğru zamanda ve doğru yerlerde olduktan sonra her zaman av alma şansına sahip olabileceğimizi düşünüyorum. Av verimi mevsimlere göre değişiklik gösterse de, şanslıyız ki levrek on iki ay av verebilen bir balık. Fakat levrek kolay yakalanabilen bir balık olmadığı için yakalanması sabır ve kararlılık isteyecektir. Benim kendi avlarımdan yaptığım hesaplamalara göre av verimim %7. Kabaca on avda bir av. Pek çok amatörün yakalamak istediği bu değerli balıkta kullanılacak yöntemselliği, yukarıdaki iki gerek koşulla(yer ve zaman) beraber düşünmenin gerekliliği unutulmamalıdır.
At-çek avlakları olarak tanıdığım yakın veya kendi bölgesel avlaklarımı sırtıda denemeye karar verdim. Sevgili kuzenim Ahmet ağabey ile Cumartesi sabahı av yapmaya karar verdik.
Av tarihi : 23/02/2013, Cumartesi
Av yeri : İzmir kıyıları
Av türü : Tekneden sürütme(sırtı)
Avı gerçekleştirenler : Ahmet ağabey, Bahadır Sarıca
Hedef av : Levrek
Gerçekleşen av : 1 Adet levrek (56cm / 1,67kg / alıkoyuldu)
Av saati : 05.30 - 9.00 (Balık 06.45 civarında yakalanmıştır)
Kullanılan ekipman : 15-30LBS kamışlar Lenght:1.50m/1.65m Section:2, 4000 kafa makineler, Ф0,21mm(65LB) ana ip ve Ф0,35mm(16LB)%100 florokarbon öncü misina, Ф0,25mm monofilement ana misina, yerine göre Albright ve palomar düğümleri, muhtelif sığ dalarlı(shallow diving), yüzen tip(floating) sahte kandırıcılar
Hava durumu : 1-2 Bft Güney/Güneydoğu
Her ne kadar sevgili Ahmet ağabeyi uyandırmak zor olduysa da, kendisini evinden alarak avlağımıza ulaştık. Yağmur sonrası hava ılık, ortalık sessizdi. Suyun da bulandığını umut ederek denizi kıyı kıyı taramaya başladık. Daha önce çeşitli noktalarda at-çek avı yapmamıza rağmen, sırtı açısından avlağı tanımıyordum. Olabilecek sığlıklarda takılmamak ve kayalara çarpmamak için gün ağarıncaya kadar çok kıyılamadım. Gün doğumuyla birlikte iyice kıyıladım. Dere akıntılarının denize kavuştuğu bölgeden geçerken fast aksiyonlu kamışım L şeklini alarak, kalamasını 1kg civarına ayarladığım makinamdan misina almaya başladı. Sakince motoru boşa alarak Ahmet ağabeyin takımını toplamasını bekledim. Paşayı 35-40m civarından yavaş yavaş çekerek, oldukça yorulmuş bir şekilde su üstünde yatar vaziyette kepçeleyerek botumuza aldık. Yüzler gülüyordu;
Eşsiz İzmir manzaralarında iki saat kadar daha, paşaya bir eş arama çabalarımız sonuçsuz kaldı. Ama boş durmayıp biraz fatoğraf çektim;
Nihayetinde 09.00 gibi avımızı sonlandırdık. Böylece bir öğreti daha ekledim tecrübe sayfama. Levrek diyordu ki Beni uzaklarda arama. İşte buradayım
Son olarak da güzelliğin detayları:
Tüm amatör dostlara bundan daha keyifli avlar dilerim.
Sevgi ve selamlarımla
Son dönemde şemsiye, süpürge derken çoğunlukla denemelerle geçen sırtı avlarındaydım. Sonuç aldıklarımı paylaştım, alamadıklarımı tecrübe defterime not ettim. Vakti geldikçe de siz amatör dostlarla paylaşıyorum. Bu tecrübelerden bir tanesi de yakın veya kendi bölgesel avlağınızı bulma. Ne demek bu?
Hepimiz hedef balığımız doğrultusunda(ki benim için levrek), yapacağımız av şekline uygun(at-çek, yemli, sırtı vs) avlaklar arıyoruz. Kah forumlardaki raporlardan, kah duyumlardan, kah dostlardan veya balıkçılardan çeşitli yerler öğreniyoruz. Hedef balığımızı çok uzaklarda aramadan veya şurası yapıyor diyerek kolaycılığa kaçmadan, kendi yakın çevremizde olabilecek bölgeleri belirleyerek denemeliyiz. Bunun için doğru teşhis ve sabır çok önemli. Levreği nerelerde aramalıyız? Hepimizin bildiği gibi levrekler oldukça sığ, kırma taşlık, eriştelik, sazlık, akarsu veya derelerin denize kavuştuğu kuytu, sessiz yerlerde dolaşırlar. Liman içleri, mendirek ağızları, dalgakıran önleri de verim alabileceğimiz bölgelerdendir. Bu bölgeler levreğin yemliklerini aradığı yerlerdir. Kışın dibe yatıp oldukça hareketsiz bir halde dururlar. Özellikle sabah suyu(gün doğmadan bir saat öncesi ve gün doğumuyla yaklaşık bir, iki saatlik süreçler) ve akşam suyu(gün batımından bir saat öncesi ve gün batımıyla yaklaşık bir, bir buçuk saatlik süreçler) benim en verim aldığım zamanlar olmuştur. Bildiğiniz gibi levrek bulanık sularda gezinmeyi, akıntıyı çok sever. Gel-gitlerin olduğu dolayısıyla yemliklerin hareketlendiği suları çevremizde gözlemlemeliyiz. Bu zamanlarda avımızı aramak doğru olacaktır.
Kendi adıma Egede hemen hemen tüm bölgelerde(kuzey ve güneyde) levrek avı yapmaya çalıştım. Doğru zamanda ve doğru yerlerde olduktan sonra her zaman av alma şansına sahip olabileceğimizi düşünüyorum. Av verimi mevsimlere göre değişiklik gösterse de, şanslıyız ki levrek on iki ay av verebilen bir balık. Fakat levrek kolay yakalanabilen bir balık olmadığı için yakalanması sabır ve kararlılık isteyecektir. Benim kendi avlarımdan yaptığım hesaplamalara göre av verimim %7. Kabaca on avda bir av. Pek çok amatörün yakalamak istediği bu değerli balıkta kullanılacak yöntemselliği, yukarıdaki iki gerek koşulla(yer ve zaman) beraber düşünmenin gerekliliği unutulmamalıdır.
At-çek avlakları olarak tanıdığım yakın veya kendi bölgesel avlaklarımı sırtıda denemeye karar verdim. Sevgili kuzenim Ahmet ağabey ile Cumartesi sabahı av yapmaya karar verdik.
Av tarihi : 23/02/2013, Cumartesi
Av yeri : İzmir kıyıları
Av türü : Tekneden sürütme(sırtı)
Avı gerçekleştirenler : Ahmet ağabey, Bahadır Sarıca
Hedef av : Levrek
Gerçekleşen av : 1 Adet levrek (56cm / 1,67kg / alıkoyuldu)
Av saati : 05.30 - 9.00 (Balık 06.45 civarında yakalanmıştır)
Kullanılan ekipman : 15-30LBS kamışlar Lenght:1.50m/1.65m Section:2, 4000 kafa makineler, Ф0,21mm(65LB) ana ip ve Ф0,35mm(16LB)%100 florokarbon öncü misina, Ф0,25mm monofilement ana misina, yerine göre Albright ve palomar düğümleri, muhtelif sığ dalarlı(shallow diving), yüzen tip(floating) sahte kandırıcılar
Hava durumu : 1-2 Bft Güney/Güneydoğu
Her ne kadar sevgili Ahmet ağabeyi uyandırmak zor olduysa da, kendisini evinden alarak avlağımıza ulaştık. Yağmur sonrası hava ılık, ortalık sessizdi. Suyun da bulandığını umut ederek denizi kıyı kıyı taramaya başladık. Daha önce çeşitli noktalarda at-çek avı yapmamıza rağmen, sırtı açısından avlağı tanımıyordum. Olabilecek sığlıklarda takılmamak ve kayalara çarpmamak için gün ağarıncaya kadar çok kıyılamadım. Gün doğumuyla birlikte iyice kıyıladım. Dere akıntılarının denize kavuştuğu bölgeden geçerken fast aksiyonlu kamışım L şeklini alarak, kalamasını 1kg civarına ayarladığım makinamdan misina almaya başladı. Sakince motoru boşa alarak Ahmet ağabeyin takımını toplamasını bekledim. Paşayı 35-40m civarından yavaş yavaş çekerek, oldukça yorulmuş bir şekilde su üstünde yatar vaziyette kepçeleyerek botumuza aldık. Yüzler gülüyordu;
Eşsiz İzmir manzaralarında iki saat kadar daha, paşaya bir eş arama çabalarımız sonuçsuz kaldı. Ama boş durmayıp biraz fatoğraf çektim;
Nihayetinde 09.00 gibi avımızı sonlandırdık. Böylece bir öğreti daha ekledim tecrübe sayfama. Levrek diyordu ki Beni uzaklarda arama. İşte buradayım
Son olarak da güzelliğin detayları:
Tüm amatör dostlara bundan daha keyifli avlar dilerim.
Sevgi ve selamlarımla
İnsanlar başaklara benzerler; içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.(Montaigne)
Ava ve avına saygı duyan tüm dostlara rastgele...
Ava ve avına saygı duyan tüm dostlara rastgele...