11-11-2012, 16:36
(Son Düzenleme: 11-11-2012, 16:48, Düzenleyen: Cahit Acun.)
Kadıköy çarşısından yemlik İstavrit'lerimi her zaman sabah suyu yemeden alırım.Buradaki su'dan kastım,balıkçıların balıkları daha canlı göstermeleri için balıkların üzerine attıkları su'dur.Balık bu tatlı suyu yediğinde canlı görünür ama gevşer ve yemlik olmaktan çıkar.Çarşıda taze İstavrit almak için oldukça uzun zaman geçirdim.Taze yem bulmakta oldukça zorluk çektim.Tezgahlara baktığımda bayat İstavrit'lerin içinde taze İstavritleri gördüm.Anlayacağınız bayatları bu şekilde yutturuyorlar.Sadece bir yerde canlı İstavrit bulup,biraz fazla ücret ödeyerek alıp,eve geri döndüm.Eve geldiğimde yemlik İstavrit'lerimi yaprak yaprak kesip hazırladım.Bunu özellikle yapıyorum.Çünkü av yoğunlaştığında kesilmiş hazır yem kullanmak çok büyük bir kolaylık sağlıyor,zaman kazandırıyor.
Saat 16:30 gibi avlak bölgeme doğru yola koyuldum.Yolda hayaller kurmaya başladım bile.Daha ava yeni başlayan amatör kardeşlerim gibi heyecanlanıyorum hala.Hatta arabamda kendi kendime konuşuyorum."Allah'ım oltama Sarıkanat'lar vursun,avın tadına doymayayım,avım yoğunlaşsın,sabaha kadar sürsün"...diyorum Trafik sıkışıklığında yanımdaki arabalardan bana gülümseyenler bile vardı hani.İçlerinden "herif kafayı yemiş" diyenlerin sesini duyar gibi oldum.Avlak yerime geldiğimde kalabalık bir hayli fazla idi.Fakat bir saat önce gelenlerden hiç ses yoktu."Cahit ağabey bugün nanay" diyenlerde yavaş yavaş toparlanıp,gitmeye hazırlanıyorlardı.Sarıkanat'ların olmaması ihtimali bana göre ise çok zayıftı.Çünkü bir-ikigün öncesine kadar oldukça iyi avlanmıştım.Bu kadar kısa bir süre içinde balığın avlaktan çıkması düşünülemezdi.Avlak yerinde üç kişi kalmıştık.Dip oltası çalışmayınca,üçümüzde zokalı-hırsızlı takıma döndük.Düşüncelerimde haklı çıkmıştım.Sarıkanat'lar kendini göstermeye başladı.Kamış kullanmadım bu avda.Sadece el oltası ile,zokalı-hırsızlı takımı çalıştırıp,büyük keyif yaptım.Balığın vuruşunu elde hissetmenin zevki,tadı bir başka oluyor.Gecenin sessizliğinde avlanmakta ayrı bir zevkti benim için. İlerleyen saatlede av inanılmaz şekilde yoğunlaştı.Oltamız suya deyer deymez balık biniyor ve inanılmaz zevk veriyordu.Fleto şekilde kesilmiş İstavrit'leride ikiye bölmeye başladık.Çünkü yem yetiştiremez duruma geldik.Kimse kimseyle konuşamıyordu,çünkü buna vakti yoktu.Hepimizin beyni bir tek noktaya odaklanmıştı.Oltaya..Bu arada oltamıza gelen küçük Çinekop'ları deniz ana'ya iade etmeyi de unutmadık!
Allah'ım nasibimizi fazlasıyla vermişti bize.Üç arkadaş toparlanıp,deniz anamıza hep birlikte allahaısmarladık deyip,evimizin yolunu tuttuk.Bu güzel avımız hepinize nasip olsun.Sağlıcakla kalın.Sevgimle kalın.Saygılarımla......
Kullanılan takım....
Misina...Okuma seabass 0.23.5 mm
Beden misinası...Okuma Shotai 18.5 mm fluorocarbon
Zokalar..Fındık ve sülük zokalar
İğneler...Mustad 1/0 damaklı iğne
Fırdöndüler..Okuma
![[Resim: 1004984p.jpg]](http://img829.imageshack.us/img829/4192/1004984p.jpg)
![[Resim: 1004942k.jpg]](http://img221.imageshack.us/img221/5166/1004942k.jpg)
Saat 16:30 gibi avlak bölgeme doğru yola koyuldum.Yolda hayaller kurmaya başladım bile.Daha ava yeni başlayan amatör kardeşlerim gibi heyecanlanıyorum hala.Hatta arabamda kendi kendime konuşuyorum."Allah'ım oltama Sarıkanat'lar vursun,avın tadına doymayayım,avım yoğunlaşsın,sabaha kadar sürsün"...diyorum Trafik sıkışıklığında yanımdaki arabalardan bana gülümseyenler bile vardı hani.İçlerinden "herif kafayı yemiş" diyenlerin sesini duyar gibi oldum.Avlak yerime geldiğimde kalabalık bir hayli fazla idi.Fakat bir saat önce gelenlerden hiç ses yoktu."Cahit ağabey bugün nanay" diyenlerde yavaş yavaş toparlanıp,gitmeye hazırlanıyorlardı.Sarıkanat'ların olmaması ihtimali bana göre ise çok zayıftı.Çünkü bir-ikigün öncesine kadar oldukça iyi avlanmıştım.Bu kadar kısa bir süre içinde balığın avlaktan çıkması düşünülemezdi.Avlak yerinde üç kişi kalmıştık.Dip oltası çalışmayınca,üçümüzde zokalı-hırsızlı takıma döndük.Düşüncelerimde haklı çıkmıştım.Sarıkanat'lar kendini göstermeye başladı.Kamış kullanmadım bu avda.Sadece el oltası ile,zokalı-hırsızlı takımı çalıştırıp,büyük keyif yaptım.Balığın vuruşunu elde hissetmenin zevki,tadı bir başka oluyor.Gecenin sessizliğinde avlanmakta ayrı bir zevkti benim için. İlerleyen saatlede av inanılmaz şekilde yoğunlaştı.Oltamız suya deyer deymez balık biniyor ve inanılmaz zevk veriyordu.Fleto şekilde kesilmiş İstavrit'leride ikiye bölmeye başladık.Çünkü yem yetiştiremez duruma geldik.Kimse kimseyle konuşamıyordu,çünkü buna vakti yoktu.Hepimizin beyni bir tek noktaya odaklanmıştı.Oltaya..Bu arada oltamıza gelen küçük Çinekop'ları deniz ana'ya iade etmeyi de unutmadık!
Allah'ım nasibimizi fazlasıyla vermişti bize.Üç arkadaş toparlanıp,deniz anamıza hep birlikte allahaısmarladık deyip,evimizin yolunu tuttuk.Bu güzel avımız hepinize nasip olsun.Sağlıcakla kalın.Sevgimle kalın.Saygılarımla......
Kullanılan takım....
Misina...Okuma seabass 0.23.5 mm
Beden misinası...Okuma Shotai 18.5 mm fluorocarbon
Zokalar..Fındık ve sülük zokalar
İğneler...Mustad 1/0 damaklı iğne
Fırdöndüler..Okuma
![[Resim: 1004984p.jpg]](http://img829.imageshack.us/img829/4192/1004984p.jpg)
![[Resim: 1004942k.jpg]](http://img221.imageshack.us/img221/5166/1004942k.jpg)
![[Resim: 1004992.jpg]](http://img811.imageshack.us/img811/3545/1004992.jpg)