Salı sabahı 3 tane izmarit takımı hazırladım. Sonra güneş doğarken midye çıkardım. Onları ayıklayıp gazeteye sardım. Sonra sabah direk vapuruna binip Eminönü ne yol aldım.
Eminönü ne gittiğimde balık tutmaya çalışan bir çocuk gördüm. Niye kimse yok dedim. Birazdan gelirler dedi. Bir saat kadar uğraştım. Bir vuruş olmadı.
Sonra adamın biri gelip izmarit bitti dedi. Sarayburnunda vardır dedi. Oraya da baktım. Herkesin kova boş. Tek tük kıraça.
Oradan da ayrılıp galata köprüsüne gittim. Baya boşluklar vardı. Herkesin kovasına tek tek baktım. Bir kaç kıraça başka bir şey yok. Sonra köprünün ortalarına doğru geldim. Bir kişinin kovasında 4-5 tane izmarit vardı. bende oradan oltayı atmaya başladım. Saat 12:30-15:30 arası bu kadar balık geldi. Neredeyse her atışta geldi.
Çevredekiler bir tane bile izmarit çekemediler. Sonra kafalar benim olduğum tarafa döndü. Yanıma gelmeye başladılar. Oltaya falan baktılar. Yemleri incelediler. Birine benim yemlerden verdim. 2 tane çekti.
Esasında izmarit bol olmasına rağmen kimse yoktu. Sadece balık nazlı biraz.
Herkes çevredeki satıcılardan ıslak midyeleri aldığından kimse tutamadı. İzmarit sadece midyenin sarı etini yedi. Sarı ette yumuşak olduğu için yemi çabuk dağıtıyor sonrada iğne göründümü yeme dalmıyor.
Kuru yem işe yaradı.
3 saat kadar bir uğraşta bu kadar geldi. Yeterli olduğu için erken döndüm. Hemde aşırı bir sıcak vardı.
Eminönü ne gittiğimde balık tutmaya çalışan bir çocuk gördüm. Niye kimse yok dedim. Birazdan gelirler dedi. Bir saat kadar uğraştım. Bir vuruş olmadı.
Sonra adamın biri gelip izmarit bitti dedi. Sarayburnunda vardır dedi. Oraya da baktım. Herkesin kova boş. Tek tük kıraça.
Oradan da ayrılıp galata köprüsüne gittim. Baya boşluklar vardı. Herkesin kovasına tek tek baktım. Bir kaç kıraça başka bir şey yok. Sonra köprünün ortalarına doğru geldim. Bir kişinin kovasında 4-5 tane izmarit vardı. bende oradan oltayı atmaya başladım. Saat 12:30-15:30 arası bu kadar balık geldi. Neredeyse her atışta geldi.
Çevredekiler bir tane bile izmarit çekemediler. Sonra kafalar benim olduğum tarafa döndü. Yanıma gelmeye başladılar. Oltaya falan baktılar. Yemleri incelediler. Birine benim yemlerden verdim. 2 tane çekti.
Esasında izmarit bol olmasına rağmen kimse yoktu. Sadece balık nazlı biraz.
Herkes çevredeki satıcılardan ıslak midyeleri aldığından kimse tutamadı. İzmarit sadece midyenin sarı etini yedi. Sarı ette yumuşak olduğu için yemi çabuk dağıtıyor sonrada iğne göründümü yeme dalmıyor.
Kuru yem işe yaradı.
3 saat kadar bir uğraşta bu kadar geldi. Yeterli olduğu için erken döndüm. Hemde aşırı bir sıcak vardı.