21-11-2008, 13:44
(Son Düzenleme: 21-11-2008, 18:02, Düzenleyen: balıkoltası.)
Merhaba arkadaşlar
Dün sabah meteorolojinin yağmur uyarısına aldırış etmeden 05.00'da kalkıp kahvaltının ardından bu haftaki son avımı yapmak üzere boğaza gittim. Mersin'den arkadaşım gelmişti ve tüm gün balıkçılık yapacaktım. 07.15 gibi boğazdaydım. Önce yemlik kıraça yakaladım. Daha sonra da şakşak yem hazırlayıp çinekopa yattım. Balık oldukça seyrekti fakat sabah balığı az da olsa yaptı. 4 parça sarıkanat aldım. Bu arada da "yamyam" lar suda dönüp sonarları açık durumda balığın gelmesini bekliyorlardı. Bekledikleri balığın gelmesi üzerine yine geçen günkü durum dahada aşırı olmak üzere tekrarladı. Meram panayır yerine döndü. Ufacık alanda 7 tane gırgır ağ atmak için birbirleriyle yarışıyorlardı. 18 metre olan derinlik sınırını dikkate bile almadan 10-15 metre derinlikten başlayıp ağları seriyorlardı. İçimden sayısız haklarında hayırlısı! olması yönünde sözler söyleyip, olta atmanın da imkansızlaşması üzerine 12.00 gibi toplandım ve evin yolunu tuttum. Akşamüstü 16.30'da arkadaşımla buluştuk ve Arnavutköy'de yerimizi aldık. Önümüzden kıraçaları tutup, akşam yemeğimizi yedikten sonra iskelenin sağında yerimizi aldık. Kıraçaları şakşak takıp kurşunsuz-mantarsız 15-20 metre ileri sulara yolladık. 1 saat kadar beklememize rağmen kimse balık alamayınca bizde diğer bir mera olan Boyacıköy'e geçtik. Orada normal kurşunlu çinekop takımı denedik ama sonuç alamadık. En sonunda ise az daha ilerleyip Çınaraltı'na geçtik. Etraftaki balıkçılar tektük çinekop alıyorlardı. Balığın yerini bulana kadar saat 23.00 oldu. Daha sonra balığın yerini bulduk ve bizde vuruş almaya başladık. Balık kıyıdaydı. Kıyılar milyonlarca kıraça kaynıyordu. Ortalık çok aydınlık olduğundan suda olan biteni çok net görebiliyorduk. Bir ara bir sarıkanat sürüsü geldi ve kıraçalara saldırışlarını izledik. Aniden saldırıp ikiye böldükleri kıraçaları tekrar yutuyorlardı. Sarıkanatların suda nekadar ani hareketle yeme saldırdığını ilk defa gördük. Bu arada bizde seyrekde olsa balık alıyorduk. Gelen balıklar boy olarak mükemmeldi. En sonunda arkadaşım mantarlı takımı komple kaptırdı. (büyük ihtimal lüfer) Tam dönelim dediğimiz an da tekrar balığın gelmesiyle saati 03.00 ettik ve yemimizin bitmesiyle dönüşe geçtik. 22 saat dışarda kaldım. Balık az da olsa zevkli bir gün geçirdik. Balıklar 110-150 gr. arası.
Dün sabah meteorolojinin yağmur uyarısına aldırış etmeden 05.00'da kalkıp kahvaltının ardından bu haftaki son avımı yapmak üzere boğaza gittim. Mersin'den arkadaşım gelmişti ve tüm gün balıkçılık yapacaktım. 07.15 gibi boğazdaydım. Önce yemlik kıraça yakaladım. Daha sonra da şakşak yem hazırlayıp çinekopa yattım. Balık oldukça seyrekti fakat sabah balığı az da olsa yaptı. 4 parça sarıkanat aldım. Bu arada da "yamyam" lar suda dönüp sonarları açık durumda balığın gelmesini bekliyorlardı. Bekledikleri balığın gelmesi üzerine yine geçen günkü durum dahada aşırı olmak üzere tekrarladı. Meram panayır yerine döndü. Ufacık alanda 7 tane gırgır ağ atmak için birbirleriyle yarışıyorlardı. 18 metre olan derinlik sınırını dikkate bile almadan 10-15 metre derinlikten başlayıp ağları seriyorlardı. İçimden sayısız haklarında hayırlısı! olması yönünde sözler söyleyip, olta atmanın da imkansızlaşması üzerine 12.00 gibi toplandım ve evin yolunu tuttum. Akşamüstü 16.30'da arkadaşımla buluştuk ve Arnavutköy'de yerimizi aldık. Önümüzden kıraçaları tutup, akşam yemeğimizi yedikten sonra iskelenin sağında yerimizi aldık. Kıraçaları şakşak takıp kurşunsuz-mantarsız 15-20 metre ileri sulara yolladık. 1 saat kadar beklememize rağmen kimse balık alamayınca bizde diğer bir mera olan Boyacıköy'e geçtik. Orada normal kurşunlu çinekop takımı denedik ama sonuç alamadık. En sonunda ise az daha ilerleyip Çınaraltı'na geçtik. Etraftaki balıkçılar tektük çinekop alıyorlardı. Balığın yerini bulana kadar saat 23.00 oldu. Daha sonra balığın yerini bulduk ve bizde vuruş almaya başladık. Balık kıyıdaydı. Kıyılar milyonlarca kıraça kaynıyordu. Ortalık çok aydınlık olduğundan suda olan biteni çok net görebiliyorduk. Bir ara bir sarıkanat sürüsü geldi ve kıraçalara saldırışlarını izledik. Aniden saldırıp ikiye böldükleri kıraçaları tekrar yutuyorlardı. Sarıkanatların suda nekadar ani hareketle yeme saldırdığını ilk defa gördük. Bu arada bizde seyrekde olsa balık alıyorduk. Gelen balıklar boy olarak mükemmeldi. En sonunda arkadaşım mantarlı takımı komple kaptırdı. (büyük ihtimal lüfer) Tam dönelim dediğimiz an da tekrar balığın gelmesiyle saati 03.00 ettik ve yemimizin bitmesiyle dönüşe geçtik. 22 saat dışarda kaldım. Balık az da olsa zevkli bir gün geçirdik. Balıklar 110-150 gr. arası.