05-05-2006, 12:25
Amerikalı bir zengin, iş seyahati sırasında Meksika'nın küçük bir kıyı limanda gezerken, bakmış ağzına kadar balık dolu bir tekne ve içinde
keyifli bir balıkçı.
"Merhaba balıkçı" diye seslenmiş,
"... Bu balıkları ne kadar zamanda tuttun?" "Bir iki saatimi aldı" demiş
balıkçı.
İştahlanmış bizim işadamı; "Ee, niye biraz daha kalıp daha
fazla tutmadın?" diye sormuş. "Bu kadarı bize yetiyor da ondan" diye
omuz silkmiş balıkçı. Şaşmış balıkçının bu kanaatkarlığına işadamı;
''Kalan zamanını nasıl geçiriyorsun peki" diye üstelemiş.
Balıkçı, özetlemiş bir gününü:
"Sabahları açılır, biraz balık tutarım. Sonra çocuklarımla oynarım. Öğleyin karımla biraz siesta yaparım. Akşamları amigolarla beraber gitar çalıp şarap içer, geç vakte kadar eğleniriz. Oldukça meşgul sayılırım senyor"..
Gerinmiş Amerikalı: "Bak" demiş "..ben sana yardımcı olabilirim. Bu işe
daha çok zaman ayırmalısın. Daha büyük bir tekne bulup daha çok balık
tutmalısın. Oradan elde edeceğin gelirle daha büyük tekneler alırsın.
Kısa sürede tuttuğun balıkları doğrudan işletme tesislerine satarsın.
Hatta zamanla kendi balık fabrikanı bile kurabilirsin. Kısa zamanda
balıkçılık sektöründe bir numara olursun".
Balıkçı merakla "Bunları yapmak kaç sene alır sinyor" demiş:"15-20 yılda halledersin" demiş Amerikalı, "Ama sonrası daha parlak: Zamanı gelince şirketini halka açarsın, hisselerini iyi paraya satarsın, kısa zamanda
zengin olup milyonlar kazanırsın." "Milyonlar ha..." diye tekrarlamış balıkçı...
"Eeee... sonra?" "Sonra emekli olursun. Küçük bir balıkçı kasabasına yerleşirsin. İstersen zevk için balık tutarsın. Çocuklarınla oynar,
karınla keyfince siesta yaparsın. Akşamları da arkadaşlarınla şarap
içip gece yarısına kadar gitar çalarsın. Nasıl...? Mükemmel değil mi?
"Balıkçı cevap vermiş,"Sence ben şu anda ne yapıyorum!?.. "
***Bir an olsun durup düşünseniz; "Bütün bu telaş ne için?.." Arada
denize açılıp, çocuklarınızla oynaşmayacak, dostlarınızla gitar çalıp
şarap içemeyecek olduktan sonra onca koşturmanın ne anlamı var?
Hırsla örülü onca yılın vaat ettiği final, halen yanı başımızda duran
mutluluksa, bu yarışa ne gerek var?***
Alıntı:CAN DÜNDAR
keyifli bir balıkçı.
"Merhaba balıkçı" diye seslenmiş,
"... Bu balıkları ne kadar zamanda tuttun?" "Bir iki saatimi aldı" demiş
balıkçı.
İştahlanmış bizim işadamı; "Ee, niye biraz daha kalıp daha
fazla tutmadın?" diye sormuş. "Bu kadarı bize yetiyor da ondan" diye
omuz silkmiş balıkçı. Şaşmış balıkçının bu kanaatkarlığına işadamı;
''Kalan zamanını nasıl geçiriyorsun peki" diye üstelemiş.
Balıkçı, özetlemiş bir gününü:
"Sabahları açılır, biraz balık tutarım. Sonra çocuklarımla oynarım. Öğleyin karımla biraz siesta yaparım. Akşamları amigolarla beraber gitar çalıp şarap içer, geç vakte kadar eğleniriz. Oldukça meşgul sayılırım senyor"..
Gerinmiş Amerikalı: "Bak" demiş "..ben sana yardımcı olabilirim. Bu işe
daha çok zaman ayırmalısın. Daha büyük bir tekne bulup daha çok balık
tutmalısın. Oradan elde edeceğin gelirle daha büyük tekneler alırsın.
Kısa sürede tuttuğun balıkları doğrudan işletme tesislerine satarsın.
Hatta zamanla kendi balık fabrikanı bile kurabilirsin. Kısa zamanda
balıkçılık sektöründe bir numara olursun".
Balıkçı merakla "Bunları yapmak kaç sene alır sinyor" demiş:"15-20 yılda halledersin" demiş Amerikalı, "Ama sonrası daha parlak: Zamanı gelince şirketini halka açarsın, hisselerini iyi paraya satarsın, kısa zamanda
zengin olup milyonlar kazanırsın." "Milyonlar ha..." diye tekrarlamış balıkçı...
"Eeee... sonra?" "Sonra emekli olursun. Küçük bir balıkçı kasabasına yerleşirsin. İstersen zevk için balık tutarsın. Çocuklarınla oynar,
karınla keyfince siesta yaparsın. Akşamları da arkadaşlarınla şarap
içip gece yarısına kadar gitar çalarsın. Nasıl...? Mükemmel değil mi?
"Balıkçı cevap vermiş,"Sence ben şu anda ne yapıyorum!?.. "
***Bir an olsun durup düşünseniz; "Bütün bu telaş ne için?.." Arada
denize açılıp, çocuklarınızla oynaşmayacak, dostlarınızla gitar çalıp
şarap içemeyecek olduktan sonra onca koşturmanın ne anlamı var?
Hırsla örülü onca yılın vaat ettiği final, halen yanı başımızda duran
mutluluksa, bu yarışa ne gerek var?***
Alıntı:CAN DÜNDAR