Bu gece yine 2 tane 15li beyaz çapari bağladım. Beden 0.28. Köstekler 0.10. İğne 12no beyaz çapraz . Kurşun 125 gr.
Sabah 8:30 da Kanlıcaya geldim. Yine akıntı vardı ama geçen ki gibi aşırı rüzgar yoktu. Tek tük balık geliyordu. Ama hava ısınmaya başlayınca biraz daha arttı. Balık tam dipte olduğu için dibi bulmak şart ama dipte fazla bekletince de takım takılıp kurtulmayacak şekilde kopabiliyor.
Saat 10:00 a doğru kalabalık başlayınca. Yine askeri düzene geçildi. En sağ taraftaki atıyor. Sonra onun sağına geçen atıyor ve 8-10 kişi bu şekilde yürümeye başlıyorsunuz. Daha sonra ilk atan çekiyor Ve yine en başa geçip kaldığı yerden devam. Bu şekilde her atışta git get 100 metre yol yapıyorsunuz. 50 kere olta attıysam 5 km yol eder.
Hem balık hem sabah yürüyüşü oluyor. Hem akıntı hem yürüme insanı yoruyor ama yinede zevkli oluyor.
Yeni gelenler de bu düzene ayak uydurmak zorunda. Bu şekilde aşırı akıntıya rağmen kimsenin oltaları birbirine takılmıyor. Boğazı bilmeyenler için özellikle anlattım.
Toplamda 3 kilo istavrit 10 tanede iri hamsi geldi. Kovanın kotası dolunca balığı bıraktım. Bıraktığımda hala balık vardı.
(((((Aşağıda gönderdiğim fotoğraftaki karabatak. Kamera şakası gibiydi. Orada bekliyor. Adam oltayı atıyor. Kuş bekliyor. Tam kıyıya geldiğinde bir dalış yapıp çapariye saldırıyor. Olta suyun altından doğru gelirken, bir yandan balıkların ağırlığı bir yandanda kuş çekiyor. Adam "kuş yine çekiyor oltayı diyor" ama kuşun ne yaptığını gören yok. Aşağıda işini görüyor tabii.
Çapariyi çekince 2-3 tane köstek yerinde yok. Balıklarla beraber mideyi boyluyor.
Sonra karabatak işini bitirince yine yukarı çıkıp 2. postayı bekliyor.)))))
Sabah 8:30 da Kanlıcaya geldim. Yine akıntı vardı ama geçen ki gibi aşırı rüzgar yoktu. Tek tük balık geliyordu. Ama hava ısınmaya başlayınca biraz daha arttı. Balık tam dipte olduğu için dibi bulmak şart ama dipte fazla bekletince de takım takılıp kurtulmayacak şekilde kopabiliyor.
Saat 10:00 a doğru kalabalık başlayınca. Yine askeri düzene geçildi. En sağ taraftaki atıyor. Sonra onun sağına geçen atıyor ve 8-10 kişi bu şekilde yürümeye başlıyorsunuz. Daha sonra ilk atan çekiyor Ve yine en başa geçip kaldığı yerden devam. Bu şekilde her atışta git get 100 metre yol yapıyorsunuz. 50 kere olta attıysam 5 km yol eder.

Yeni gelenler de bu düzene ayak uydurmak zorunda. Bu şekilde aşırı akıntıya rağmen kimsenin oltaları birbirine takılmıyor. Boğazı bilmeyenler için özellikle anlattım.
Toplamda 3 kilo istavrit 10 tanede iri hamsi geldi. Kovanın kotası dolunca balığı bıraktım. Bıraktığımda hala balık vardı.
(((((Aşağıda gönderdiğim fotoğraftaki karabatak. Kamera şakası gibiydi. Orada bekliyor. Adam oltayı atıyor. Kuş bekliyor. Tam kıyıya geldiğinde bir dalış yapıp çapariye saldırıyor. Olta suyun altından doğru gelirken, bir yandan balıkların ağırlığı bir yandanda kuş çekiyor. Adam "kuş yine çekiyor oltayı diyor" ama kuşun ne yaptığını gören yok. Aşağıda işini görüyor tabii.
Çapariyi çekince 2-3 tane köstek yerinde yok. Balıklarla beraber mideyi boyluyor.
Sonra karabatak işini bitirince yine yukarı çıkıp 2. postayı bekliyor.)))))

Amatör ruha rastgele... Katliamcılara zorgele...
HÜSEYİN KABAKCI
İSTANBUL 1981
HÜSEYİN KABAKCI
İSTANBUL 1981