20-09-2009, 10:53
.
Arefe günü bir ara oluşunca vira diyerek ; hem birkaç arkadaş/ağabey ile
laflarız/bayramlaşırız düşüncesi ile Paşabahçe/Beylerbeyi arası bir rota çizdim.
Avlak bölgesine gelince biraz seyir birazda gelmiş/geçmiş haber etüdü yaptıktan
Sonra 0,08 köstek (6 adet ) , 12 no iğne, 0,10 beden, 30 gr fırdöndülü top kurşun ile
Oynak beklemeye başladım,
Beklediğim olmadı,
Nispi kalabalık sayılır ortalık,
Gececiler halen yerlerinde çakılıydı,
Ama beklediklerini alamamanın vermiş olduğu sıkıtı ile memnuniyetsizdiler,,
Komsularım sabah 04 civarı gelmiş arkadaşlardı,,
Benim bit kadar oltam ile balık tutmaya çalışmam,
üzerlerine yerleşmiş olan gerginliklerini dağıtıp onlar için tebessüm vesilesi oldu,
Neydi bu tebessüm vesilesi ;
Aramızdaki tabiri ile şaftı kaymış bir görüntüye sahip,
ilk alındığında 2,70 cm boya sahip olan,
ama yıllar içinde yeterli kalsiyum alamadığından dolayı
muhtelif yerlerinde kırıklar oluşarak,boy erezyonuna uğrayan ,
kırıklarını hassasiyetine etki ettirmeyecek şekilde özenle tamir ettirip ,
manevi bir bağım olan,
üzerinde de fındık makine diye tabir ettiğimiz spin makine bulunan oltamdı,
Bu arada sağdan soldan istavrit almaya başladılar belli belirsiz,
Bana da bir tane hamsi geldi,
Bu hamsi arkadaşları kendince haklı çıkardı ;
“ Helal olsun, oltana göre balık tutun “ şeklinde haklı övgülere mazhar oldum,,
Gururlandım,
Denemelere devam, güç bela bir adet daha istavrit,
Beş/on tane yapsam rotayı direk pendiğe çevireceğim,
Zargana avlayacağım,
Ama olmuyor,,
Elemanlardan birisi “ huop,, alooo, oltayı üzerime attın, bak karışmayalım haaa “
Şeklinde kendisinin de adını koyamadığı hayret/hayranlık arası bir cümle telaffuz etti,
Bu olta ile bazen benim bile hayret ettiğim inanılmaz mesafelere çıkış yapabiliyorum,
O anlardan birisiydi,
Nakarat,,,,
Ula ne yapsam ;
Adam bana telefon muamelesi yapmaya başladı,
Bir, iki, eyvallah ama, yok , bu böyle olmayacak,
Zorla uyuyan devir, uyandırmaya çalışıyor,
Sağ omzum ile sol omzum mücadele halinde,
Bende ona “ KONTÖR “ muamelesi yapacağım,
Dur niyazi, ne yapıyorsun,
Bugün arefe, kimsenin kalbini kırmak yok,
Eh tamam o zaman ; İşi ben de safi eğlence ve makaraya vurmaya başladım,,
Yaklaşık bir buçuk saatlik süre sonunda kovada bir hamsi,bir istavrit var,
Denemelere devam,
Ama halen Pendik istikameti fikrini ısıtmaya devam ediyorum,
Olta bir ağırlaştı, gelmemekte direniyor, bastırıyor da, bastırıyor,
Bu kesin bir ufak palamut veya karışlık tirsi,
Temennilerim böyle,
Oltanın kalamasını açtım,
Sudan çıkaramayacağımı bilmem rağmen mücadeleye devam,
Beklediğim olmadı ,
Bu bir zargana,
Çaparilere karışmış, zorda olsa kovada yerini aldı,
Sağ tarafımda,biraz uzakta mini rapala kullanan bir arkadaş zargana almaya başladı,
Ben de ipeğe döndüm, 30 gr sıyırtma arkası 0,14 misina ve turuncu ipek,
Bir tane de böyle aldım, uğraştım ama devamını getiremedim,
sarı ipek kullanacakken diğer arkadaş işi anten’e çevirdi,
iş at/çek’e ve her atışta bir taneye dönünce
Benim yıllar önce değerli bir ağabeyimden aldığım iki adet el yapımı antenlerim aklıma geldi,
Bu şekilde balık tutmayı becerememiştim tutamamıştım daha önce,
Çantamdaymışlar,
Zargana anteni :
Bildiğimiz radyo anteninin ince kısımlarından makul bir boyda kesilmesi sonrası
İçine kurşun dökülerek bir ucuna üçlü iğne diğer uca bağlantı yeri monte edilmesidir.
Bir nevi sabit iğneli rapala
Bende bulunanlar serçe parmak boyundaydılar,
Bu tür avın yapılabileceği zaman çok sınırlı,
Akıntı yönünün sert bir şekilde değişerek, su sıcaklığının ani düşüşü sonrası
duruma göre on beş dakika ila bir saat aralığında seri geçişler olur,
Tespit = -kovadaki su oldukça soğuktu, hamsi bile ölmedi,
istavrit ile beraber tekrar açık deniz ile kucaklaştırıldı -
***** “ Kendimi yormadan makul miktarda aldım,, “ *****
Yanıma misafir olan yeni tanışmaktan memnuniyet duyduğum sair bir arkadaş olan
Yaşar birader ( selam olsun ) ; nöbetten çıktım, ben de bir hevesimi alabilirmiyim
deyince emektarı yaşara devredip bir sürede onunla lafladık,
Benim şaftı kaymış olta böyle bir iş çıkarınca, bazı arkadaşlar bozuldu tabi,,,
Ama büyüklerimizin söylediği gibi oltanız, malzemeniz, duruşunuz önemli,
Bir o kadar da lazım olan doğru yerde , doğru zamanda olmanız,
Buna da şans denilebilir bir nevi,,
Eğer bir buçuk veya iki saat sonra ben de aynı yere gelseydim,
Sadece buradan çok güzel zargana aldılar lafını rüzgarla beraber dinleyecektim,,,
Bugün şanslıymışım canım,,,
İyi oldu iyi,
Uzun zamandır palamut’a çalışıp halen siftah edemediğim için biraz biraz kendime geldim,,
Sağlıcakla kalın,,
.
Arefe günü bir ara oluşunca vira diyerek ; hem birkaç arkadaş/ağabey ile
laflarız/bayramlaşırız düşüncesi ile Paşabahçe/Beylerbeyi arası bir rota çizdim.
Avlak bölgesine gelince biraz seyir birazda gelmiş/geçmiş haber etüdü yaptıktan
Sonra 0,08 köstek (6 adet ) , 12 no iğne, 0,10 beden, 30 gr fırdöndülü top kurşun ile
Oynak beklemeye başladım,
Beklediğim olmadı,
Nispi kalabalık sayılır ortalık,
Gececiler halen yerlerinde çakılıydı,
Ama beklediklerini alamamanın vermiş olduğu sıkıtı ile memnuniyetsizdiler,,
Komsularım sabah 04 civarı gelmiş arkadaşlardı,,
Benim bit kadar oltam ile balık tutmaya çalışmam,
üzerlerine yerleşmiş olan gerginliklerini dağıtıp onlar için tebessüm vesilesi oldu,
Neydi bu tebessüm vesilesi ;
Aramızdaki tabiri ile şaftı kaymış bir görüntüye sahip,
ilk alındığında 2,70 cm boya sahip olan,
ama yıllar içinde yeterli kalsiyum alamadığından dolayı
muhtelif yerlerinde kırıklar oluşarak,boy erezyonuna uğrayan ,
kırıklarını hassasiyetine etki ettirmeyecek şekilde özenle tamir ettirip ,
manevi bir bağım olan,
üzerinde de fındık makine diye tabir ettiğimiz spin makine bulunan oltamdı,
Bu arada sağdan soldan istavrit almaya başladılar belli belirsiz,
Bana da bir tane hamsi geldi,
Bu hamsi arkadaşları kendince haklı çıkardı ;
“ Helal olsun, oltana göre balık tutun “ şeklinde haklı övgülere mazhar oldum,,
Gururlandım,
Denemelere devam, güç bela bir adet daha istavrit,
Beş/on tane yapsam rotayı direk pendiğe çevireceğim,
Zargana avlayacağım,
Ama olmuyor,,
Elemanlardan birisi “ huop,, alooo, oltayı üzerime attın, bak karışmayalım haaa “
Şeklinde kendisinin de adını koyamadığı hayret/hayranlık arası bir cümle telaffuz etti,
Bu olta ile bazen benim bile hayret ettiğim inanılmaz mesafelere çıkış yapabiliyorum,
O anlardan birisiydi,
Nakarat,,,,
Ula ne yapsam ;
Adam bana telefon muamelesi yapmaya başladı,
Bir, iki, eyvallah ama, yok , bu böyle olmayacak,
Zorla uyuyan devir, uyandırmaya çalışıyor,
Sağ omzum ile sol omzum mücadele halinde,
Bende ona “ KONTÖR “ muamelesi yapacağım,
Dur niyazi, ne yapıyorsun,
Bugün arefe, kimsenin kalbini kırmak yok,
Eh tamam o zaman ; İşi ben de safi eğlence ve makaraya vurmaya başladım,,
Yaklaşık bir buçuk saatlik süre sonunda kovada bir hamsi,bir istavrit var,
Denemelere devam,
Ama halen Pendik istikameti fikrini ısıtmaya devam ediyorum,
Olta bir ağırlaştı, gelmemekte direniyor, bastırıyor da, bastırıyor,
Bu kesin bir ufak palamut veya karışlık tirsi,
Temennilerim böyle,
Oltanın kalamasını açtım,
Sudan çıkaramayacağımı bilmem rağmen mücadeleye devam,
Beklediğim olmadı ,
Bu bir zargana,
Çaparilere karışmış, zorda olsa kovada yerini aldı,
Sağ tarafımda,biraz uzakta mini rapala kullanan bir arkadaş zargana almaya başladı,
Ben de ipeğe döndüm, 30 gr sıyırtma arkası 0,14 misina ve turuncu ipek,
Bir tane de böyle aldım, uğraştım ama devamını getiremedim,
sarı ipek kullanacakken diğer arkadaş işi anten’e çevirdi,
iş at/çek’e ve her atışta bir taneye dönünce
Benim yıllar önce değerli bir ağabeyimden aldığım iki adet el yapımı antenlerim aklıma geldi,
Bu şekilde balık tutmayı becerememiştim tutamamıştım daha önce,
Çantamdaymışlar,
Zargana anteni :
Bildiğimiz radyo anteninin ince kısımlarından makul bir boyda kesilmesi sonrası
İçine kurşun dökülerek bir ucuna üçlü iğne diğer uca bağlantı yeri monte edilmesidir.
Bir nevi sabit iğneli rapala
Bende bulunanlar serçe parmak boyundaydılar,
Bu tür avın yapılabileceği zaman çok sınırlı,
Akıntı yönünün sert bir şekilde değişerek, su sıcaklığının ani düşüşü sonrası
duruma göre on beş dakika ila bir saat aralığında seri geçişler olur,
Tespit = -kovadaki su oldukça soğuktu, hamsi bile ölmedi,
istavrit ile beraber tekrar açık deniz ile kucaklaştırıldı -
***** “ Kendimi yormadan makul miktarda aldım,, “ *****
Yanıma misafir olan yeni tanışmaktan memnuniyet duyduğum sair bir arkadaş olan
Yaşar birader ( selam olsun ) ; nöbetten çıktım, ben de bir hevesimi alabilirmiyim
deyince emektarı yaşara devredip bir sürede onunla lafladık,
Benim şaftı kaymış olta böyle bir iş çıkarınca, bazı arkadaşlar bozuldu tabi,,,
Ama büyüklerimizin söylediği gibi oltanız, malzemeniz, duruşunuz önemli,
Bir o kadar da lazım olan doğru yerde , doğru zamanda olmanız,
Buna da şans denilebilir bir nevi,,
Eğer bir buçuk veya iki saat sonra ben de aynı yere gelseydim,
Sadece buradan çok güzel zargana aldılar lafını rüzgarla beraber dinleyecektim,,,
Bugün şanslıymışım canım,,,
İyi oldu iyi,
Uzun zamandır palamut’a çalışıp halen siftah edemediğim için biraz biraz kendime geldim,,
Sağlıcakla kalın,,
.
Niyazi - 1967 - 0+
![[Resim: ax.png]](http://i600.photobucket.com/albums/tt88/uzman42/ax.png)
